ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA

Diyarbakır'da kiralar artıp kiralanacak ev azalınca sahtekarlara da bu alanda fırsat doğdu. Daha uygununu bulma derdinde olan vatandaş, kapora dolandırıcılarının eline düşüp elindeki parayı kaptırıyor. Konuya dair gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e açıklamalarda bulunan gayrimenkul emlak uzmanı Enes Akdemir, Diyarbakır'da her ay 5-10 emlakçının ve vatandaşların dolandırıcı mülk sahiplerinin tuzağına düştüğünü söyledi. 

kiralık_ev2

BARINMA İHTİYACI ZİRVEYE ÇIKTI

Diyarbakır'da barınma ihtiyacının zirveye çıktığına dikkat çeken Akdemir, "Bunun birçok sosyolojik sebebi var. Gerek ekonomik, gerek sosyal etkileşimden kaynaklı konut talebi artmış durumda. Konut alım fiyatları yükselince herkes ev alamıyor. Dolayısıyla vatandaşlar kiralık evlere daha çok yöneliyor. Kiralık mülk de tabi her yerde bulunamıyor. Ve talep çok olunca da bu defa da suistimaller oluşuyor. Bu suistimallerin oluşmasına da ev sahipleri neden oluyor. Ev sahipleri konutlarını kiraya verdiklerinde enflasyon rakamlarının üstüne çıkıyorlar. Önceden 3 bin TL'ye kiraya verdiği evi boşalınca bu defa da 8 bin TL'den deniyeyim diyor. 8 bin TL'ye vatandaşlar tarafından kiralanınca, bu defa da bir başka ev sahibi bunun evi bu kadara gittiyse bende 10 TL'den vereyim diyor. Ve bu şekilde piyasa bozuluyor. Maalesef ki deneme yanılma üzerinden giden piyasa artık bu şekilde stabil fiyata doğru ilerliyor. Bugün 3+1 mülkün kirası minimum 10 bin TL'den başlıyor. 10-18 bin TL arası mülk kiraları semt ve sitenin özelliklerine göre belirleniyor. Bunun önleyici bir yolunun olduğuna dair daha önce çok uyarıda bulunduk. Nasıl ki bir vatandaş bir eve tapu verdiğinde belediyeden rayiç bedeli alıyorsa, belediyenin de aynı şekilde bu emlak birimlerinden kira rayici alabilir. Her gün, ev sahibi evden çıkmayan kiracısını vurdu, saldırdı, kavga etti ve yaraladı haberlerini basından takip ediyoruz. Devlet bu konuda mülk sahibine, yüzde 25 artırabilirsin deyip borçlar ve ticaret kanununa geçici bir madde ekleyerek çözüm üretemez" dedi.

DOLANDIRICI MÜLK SAHİPLERİ ÇOĞALDI

Akdemir, son zamanlarda gayrimenkul firmaları üzerinden dolandırıcılık hikayelerinin döndüğünü gördüklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Dolandırıcı mülk sahipleri, emlak firmalarını arıyorlar, kendilerini avukat, savcı ve öğretmen olarak tanıtıp, mülklerinin olduğunu, fakat batıdaki şehirlerde görev yaptıkları için gelemediklerini, güven problemlerinin olduğunu ifade ederek de gönderdikleri evlerinin fotolarını, emlakçıların elleriyle e-ilan sitelerinde kiraya çıkartıyorlar. Emlakçılar da 10-15 TL kar kazanmak için mecburen kabul ediyorlar. Verilen ilanlarda dolandırıcı ev sahiplerinin telefon numaraları olduğu için evi görüp kiralamak isteyen vatandaşlar önce onlarla iletişime geçiyor. Dolandırıcılar da vatandaşlara bir kaç kişinin daha aradığını, kendisinin uzakta olduğunu, kaporayı yatırması halinde evi yarına kadar onun için başkasına kiraya vermeyeceğini söylüyor. Bunun üzerine de vatandaş 3-4 TL kapora parasını veriyor ve artık ne dolandırıcı ev sahibine ne de bir başkasına ulaşamıyor. 3 aydır dolandırıcılar Diyarbakır'da bu yöntemi çok uyguluyorlar. Her ay 5-10 emlakçı ve vatandaşlar bu tuzağa düşüyor."

Kiralık_Ev

"İLAN YETKİ BELGESİ ŞART, YOKSA CEZA VAR"

Emlakçı ve vatandaşlara uyarıda bulunan Akdemir, "Bir kişi ilan yetki belgesi almadığı halde ilan paylaşımı yapıyorsa 10-100 bin TL para cezasına maruz kalabilir. Ayrıca emlakçılar mülkünü satmak isteyen ve ya da kiraya vermek isteyen kişinin gidip evinin içini görüp görmesi gerekiyor. Evin içine baktıktan sonra ilgili kişiden tapu ve kimlik kaydını istemesi ve teyit etmesi lazım. Yoksa bu tip dolandırıcılıklar çoğalır" diye konuştu.

"HERKES EMLAKÇILIĞA SOYUNMUŞ"

Herkesin emlakçılığa soyunduğuna da dikkat çeken Akdemir son olarak şunları söyledi: "İlgili kurumların gerekli takibi yapmamasından kaynaklı ciddi manada şuanda herkesin emlakçı olduğunu söyleyebiliriz. Sadece o bina görevlisi değil, aynı zamanda okulda görev yapan bir öğretmende emlakçılık yapıyor. Herkes ek gelir kazanmak için emlakçılığa soyunuyor. Mahallenin bakkalından tutun da terzisine kadar bu işi yapıyorlar. Oysa ki bu iş ciddi bir zaman istiyor ve finans yönetimi gerektiren bir iş. Bunun biran önce kontrolünün sağlanması lazım."

Editör: Güneş OCAĞA