ÖZEL HABER/Mehmet TÜRK-Ceren AKYIL

Diyarbakır Barosu üyeleri ve Selahattin Demirtaş'ın avukatlarından Mahsuni Karaman'ın 2014 yılında gündeme taşıdığı uçaklarda, "Kürtçe anons" konusu, yeni başlayan süreçle birlikte yeniden gündeme geldi. DEM, AK Parti ve CHP Diyarbakır il başkanları uçaklarda Kürtçe anonsa destek verirken, MHP Diyarbakır İl Başkanı, konu ile ilgili demeç vermekten kaçındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan'ın girişimleri ile başlayan yeni süreçle birlikte Diyarbakır'daki siyasi partilerin il başkanları, özellikle uçaklarda Türkçe ve İngilizce yapılan anonsların bölge seferlerinde Kürtçe olarak da yapılmasını talep etti.

2014'TE İLK RESMİ TALEP

Diyarbakır Barosu avukatları ve tutuklu Selahattin Demirtaş'ın da avukatlarından Mahsuni Karaman, 2014 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne başvurarak, Diyarbakır Havaalanı'nda yapılacak tüm yönlendirme, bilgilendirme, uyarı, ikaz ve anonslar ile Diyarbakır'a yapılacak karşılıklı uçak seferleriyle ilgili uçuş öncesi, uçuş sırasında ve sonrasında anonsların Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe de yapılmasını istemişti. Kurumlardan ret cevabı verilmesinin ardından Avukat Mahsuni Karaman, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü hakkında Ankara 12'nci İdare Mahkemesi'nde dava açmıştı. İdare Mahkemesi'ne verdiği dilekçesinde iletişim adına uygulamanın genişletilmesi gerektiğini belirten Karaman, yöre halkının işlerini daha rahat bir şekilde yapabileceğini vurguladı. Konuyla ilgili uluslararası düzenlemelerin olduğunu kaydeden Karaman, taleplerinin reddedilmesi işleminin iptalini istedi.

DHMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ: KARMAŞAYA NEDEN OLUR

O tarihte mahkemenin savunma istediği Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü avukatı ise uçaklardaki anonsların Uçuş Bilgi, Anons ve Danışma Hizmetleri İşletme Talimatına göre Türkçe ve İngilizce yapıldığını belirtti. Mevcut diller dışında anons yapılmasının karmaşaya sebebiyet vereceği belirtilen savunmada, uluslararası metinlere göre anonsların İngilizce ve resmi dilde yapılması gerektiği kaydedildi. DHMİ Genel Müdürlüğü avukatı, işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddedilmesini istemişti.

"KÜRTÇE SİVİL HAVACILIKTA KULLANILABİLECEK DİLLER ARASINDA DEĞİL"

Tarafların görüşlerini aldıktan sonra dosyayı karara bağlayan Ankara 12’nci İdare Mahkemesi, Kürtçe’nin sivil havacılıkta kullanılabilecek diller arasında sayılmadığını belirterek, uçaklarda Kürtçe anons yapılması talebinin reddine karar vermişti. Daha sonra kararın gerekçesini açıklayan mahkeme, Anayasa’ya göre devlet dilinin Türkçe olduğunu belirterek, Türkiye’nin 1945 yılında taraf olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesine göre sivil havacılıkta kullanılacak resmi dillerin İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça ve Çince olduğunu vurguladı. Mahkeme, Uçuş, Bilgi, Anons ve Danışma Hizmetleri İşletme Talimatı’nda da anonsların Türkçe ve İngilizce yapılacağı kuralına yer verildiğini belirtti.

DEM PARTİ: KÜRTÇE İÇİN ALT YAPI HAZIR

DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, toplumsal anlamda her kurumda Kürtçe konuşabilmenin altyapısının hazır olduğunu belirterek, "İnsanların seyahat özgürlüklerinin içerisinde seyahat özgürlüklerini kendi ana dilleriyle kullanma hakları da vardır. Kendi ana dil haklarını kullanırken de yasal statünün de belirlenmesi gerekiyor. Özellikle değişim, dönüşüm sürecinde insanların günlük hayatını kolaylaştıracak, hem resmi anlamdaki yasal değişiklikler ile uçuşlarda da, kendi ana diliyle ve Kürtçe anonsların yapılması bizim için önemlidir. Bunun için alt yapı hazır. Akademik anlamda Kürtçe ile ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldı şu ana kadar. Fakat uygulama aşamasına geçilmesi gerekiyor. Bir arada yaşamanın en büyük göstergesi özellikle kendi ana dilinde, kendini ifade ederken bir başkasının da o ana dili kabullenmesi ve kendi ana dilinde konuştuğun zaman kendini daha rahat, daha özgür ifade edebildiğini de bilinmesi gerekir" dedi.

Diyarbakır'daki çalıştayda yasal af çağrısı
Diyarbakır'daki çalıştayda yasal af çağrısı
İçeriği Görüntüle

AK PARTİ: BİRAZ BEKLEMEK LAZIM

AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Ömer İler de, süreçle birlikte, alt yapısının hazırlandıktan sonra Kürtçe anonsu savunarak, "Halk bazı şeyleri sembolik olarak görmek istiyor. Ve haklılar. Eğer böyle bir şeye ihtiyaç duyuluyorsa öncelikle alt yapı zemininin oluşturulması gerekir. Şu anda alt yapılar zayıf. Elemanların, hosteslerin ve anonsu yapacak görevli arkadaşlarımızın eğitim alması lazım. Bu durum temin edilirse kimse bir şey demez. Bu tür şeyler yapılabilir ki ben de umut ediyorum. İleride bu durum düşünülür zaten. Biraz beklemek lazım. Böyle bir durum olursa tabi ki desteklerim. Sonuçta Kürtçe konuştuğumuz ana dilimizdir" ifadelerini kullandı.

CHP'DEN UÇAKTA KÜRTÇE ANONSA DESTEK

CHP Diyarbakır İl Başkanı İsmail Akyıl da, toplumların temel taşını oluşturan esasın ana dil olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi;
"Türkiye’de önemli bir sürecin eşiğindeyiz. Bu eşikte anadil, bir toplumun kimliğinin en temel parçasıdır. Kamusal alanlarda herkesin kendi diliyle var olabilmesi, eşit yurttaşlığın gereğidir. Bu nedenle uçaklarda Kürtçe anonsların da yapılmasını destekliyoruz. Özellikle bölge halkımızın titizlikle takip ettiği önemli meselelerden biri. Bu adım, hem iletişim hakkı açısından, hem de toplumsal barışın güçlenmesi adına önemli bir semboldür."

"KÜRTÇE ANONS YAPILSA UÇAK MI DÜŞER?"

Parti olarak, milyonlarca kişinin anadili olan Kürtçenin kamusal alanda hak ettiği yeri almasını talep etiklerine dikkat çeken HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Zeynul Abidin Gülsever, iç ve dış hat uçuşlarında Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe anonsların yapılması gerektiğini savundu. Uçaklarda Türkçe ile birlikte İngilizce olarak anonsların yapıldığına işaret eden Gülsever, "Uçaklarda hali hazırda Türkçe ve İngilizce anonslar yapılmaktadır. Kürtçe anonsların yapılması ise bugüne kadar göz ardı edilen bir toplumsal ihtiyacın giderilmesi anlamına gelecektir. Kürtçe anons yapılsa uçak mı düşer? Kürtler, bu ülkenin asli unsurlarındandır. Kurtuluş Savaşı’nda omuz omuza mücadele eden Türk ve Kürt vatandaşları, bugün de aynı vatanın evlatlarıdır. Zaferin kazanılmasında büyük bir paya sahip olan Kürtlerin dilinin, bugün kendi ülkesinde yok sayılması kabul edilemez!" şeklinde konuştu.

Kürtçe anonsların sadece bir dil meselesi olmadığını kaydeden Gülsever, şöyle konuştu:

"Kürtçe anonsların yapılması, yalnızca bir dil meselesi değildir; aynı zamanda toplumsal birlik, kardeşlik ve eşit vatandaşlık bilincinin güçlenmesi açısından da önemli bir adım olacaktır. Anadilin kamusal alanda yer bulması bir lütuf değil, temel bir insan hakkı7dır. Bu düzenleme, Türkçe bilmeyen vatandaşlarımız için bir kolaylık sağlayacak; onların da devletin bir parçası olduklarını hissetmelerine katkıda bulunacaktır. Terörsüz Türkiye' sürecinin konuşulduğu bu dönemde, toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi için dil alanında da gerekli düzenlemelerin yapılması büyük önem taşımaktadır. Bizler HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığı olarak, bu konunun takipçisi olacağımızı ve her vatandaşın kendi anadilinde kamusal hizmetlere erişebilmesi için mücadele etmeyi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."

Muhabir: Mehmet TÜRK / Ceren AKYIL