ÖZEL HABER – Faruk BALIKÇI
Diyarbakırlı Mahfuz Deniz, depo sorumlusu olarak çalıştığı fabrikada malzeme sayısı fazla olunca bocaladığını belirterek, “Bu beni öğrenmeye itti. Kamuya açık olan İstanbul Büyükşehir ve Birleşmiş Milletler’in verilerini analiz ettim” dedi.
Türkiye’de kamuya açık olan kurumların verilerini toparlayarak analiz eden Mahfuz Deniz için bu artık hayatının bir parçası olmuş. İlk işe bir fabrikada depo sorumlusu olarak başlayan Deniz, işin içinden çıkamayınca çözüme yönelmiş. Önce Excel öğrenen Deniz, bunun da yetmemesi üzerine uzmanlardan çevrim içi eğitim almaya başlamış. Giderek merakı artan Deniz için verileri analiz etmek bir yaşam biçimine dönüşmüş.
“VERİLERİ ANALİZ ETMEK HAYATIMIN BİR PARÇASI OLDU”
Mahfuz Deniz, kamuya açık verileri toparlayarak analiz edip grafik haline getirdiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bir şirketin verilerini analiz etmek bana yetmeyince gönüllü olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ham verilerini 6 ayda analiz ederek (Deprem olursa, hangi mahallede kaç kişi hayatını kaybeder) medyada yayınladım. Türkiye’de hangi belediyede ulaşılabilir bilgi varsa raporlaştırdım. TÜİK’in verilerine girdim. Türkiye’de erkek kadın sayısı eşitliği en fazla Tunceli’de olduğuna dair raporu yayınladım. TÜİK’den aradılar teşekkür ettiler. Türkiye’de veriler beni doyurmayınca BM’nin sitesinde son 75 yılda kişi başına düşen milli geliri araştırdım. Dünya genelinde 50 ülkenin kişi başına düşen yıllık milli gelir hasılasının 500 dolar olduğunu gördüm. BM’nin Türkiye temsilcisi ile görüşmek istedim ancak ulaşamadı.”
Mahfuz Deniz, amacının Diyarbakır’da veri analiz kültürünün yaygınlaşmasının öncüsü olmak olduğunu vurgulayarak, “Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Ancak meraklı kimseyle karşılaşmadım. Birçok uzman bu merakıma şapka çıkarıyor. Birçok uzmandan 50’den fazla takdirname aldım. İngiltere, ABD ve İspanyol uzmanlarından sözlü takdir aldım. Çalışmamın hayranlık bıraktığını ifade ettiler” diye konuştu.
KÖYÜNE ELEKTRİK GÖTÜRDÜ
Mahfuz Deniz, Junior Chamber International (JCI) ödülüne de layık görüldü. Bu ödül, gençlerin kişisel gelişimini, liderlik yeteneklerini ve topluma hizmet anlayışını güçlendirmeyi amaçlayan uluslararası bir gençlik organizasyonunun ödülü olarak biliniyor.
Deniz, çocukluk yıllarında köylerinde yaşadıkları zorlukları hatırlatarak şu sözleri dile getirdi: “Köyümüzde elektrik olmadığı yıllarda kadınların ahırda hayvan temizliğini çıra ile aydınlatarak yapmaları beni etkiledi. 2 yıl boyunca mücadele ederek köyümüze trafo kurdurdum.”
“KENDİMİ DONKİŞOT’A BENZETİYORUM”
Yaşar Kemal’in Binboğa Efsanesi’nden etkilendiğini belirten Mahfuz Deniz, mücadelesini Donkişot’a benzeterek şunları söyledi:
“Trafo için verdiğim mücadeleyi, Yaşar Kemal’in Binboğa efsanesi ve hayalperestlik nedeniyle Donkişot’a benzetiyorum. Çağdaş Donkişot’un Binboğa efsanesini gerçeğe dönüştürmüş biri olduğuma inanıyorum.”
Suikasta kurban giden ABD Başkanı John F. Kennedy ile ödüldaş olduğunu vurgulayan Deniz, “Dünya gençliğinin topluma hizmet duygusunu kamçılasın diye Kennedy’nin mezarını ziyaret edeceğim” dedi.
