Özel Haber- İbrahim İnanç Yıldız

Evliya Çelebi, 17’nci yüzyılda 50 yıl boyunca gezdiği yerlere dair yazdığı "Seyahatname" adlı eserinde Diyarbakır ile ilgili çok sayıda detaylı bilgiye yer vermiştir. Evliya Çelebi, eserinde Diyarbakır'a dair şehrin mimari yapısı, tarihi önemi, kültürel özellikleri, insanları ve çevresel unsurlarla ilgili bilgiler anlatmıştır. Seyahatnamede ayrıca Diyarbakır'ın ticaret, sanat, zanaat, sosyal hayat gibi çeşitli yönlerine dair detaylar yer alır.

1654-55 YILLARI ARASINDA DİYARBAKIR KALESİ VE SURLARI

1654–1655 yılları arasında Diyarbakır’ı ziyaret eden Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde, Diyarbakır Kalesi ve Surları ile ilgili şu bilgileri vermiştir:

“Kara Âmid kalesi: Önce söylenmesi gereken, Kara Âmid’in dünyada sağlam kalesi ve dayanıklı surlarıyla tanındığıdır. Dicle kıyısında, doruğu gökyüzüne ulaşmış, yeryüzünde yüksekliğiyle meşhur olan Fiskayası üzerinde kara taştan yapılmış, ters işli dünyada yüce, sağlam bir kaledir. Gerçi yalçın kaya üzerindedir, ama yüksek dağın en tepesi lâleleri olan geniş bir yeşil alandır. Kalenin doğu ve kuzey tarafına eğimli semti göğe başkaldırmış kayalar üstünde olup Fis mağaraları bu yüksek yerin altındadır. Hazret-i Yunus aleyhi selam makamı da oradadır. Oradan aşağıya insan bakmaya cesaret edemez.

Dört adet demir kapısı vardır. Birincisi kuzey tarafına açılan Dağ Kapısı’dır. Şerbetin, Eğil, Ergani, Çermik, Harput ve Palu’ya giden, bu Dağ Kapısı’ndan gider. Batı tarafına açılan Rum Kapısı’dır. Mezarlığa ve Karacadağ’a gidenler bu büyük kapıdan gider. Kıble tarafına açılan Mardin Kapısı’dır. Doğu yönüne bakan Yenikapı’dır. Buradan aşağı Şat kıyısına inilip köprüden Şattı geçtikten sonra Meyyâfârikin kalesine, ardından Batman köprüsüyle büyük nehri geçince Hazzo kalesine varılır. Bir kapı da paşanın bulunduğu iç- kale sarayında olup doğu yönüne Şat nehrine doğru açılır. Gizli kapı olup ana yol değildir.

SEYAHATNAMEDE DİYARBAKIR KALESİNİN SAĞLAMLIĞI

Evliya Çelebi, Diyarbakır kalesinin sağlamlığını ise şu şekilde anlatıyor: 

Kalenin burçlarından aşağıya bakıldığında, büyük Şat ırmağı küçücük bir ark gibi görünür. Kalenin nehir tarafı felek kulesine boy uzatacak derecede yüksektir. Ancak, kalenin yıldız tarafı, batı, güney ve kıble tarafları düz zemin üzerindedir.

Duvarlarının yüksekliği her yerde kırk zirai ve temel genişliği onar arşındır. Bütün duvarlarda yüksek burçlar ve tamamında mazgallı siper vardır. Bu süslü kale, yontulmuş siyah taştan yapılı olduğu için “Kara Amid” denir. Hendese sahibi usta bu kaleyi dörtgen şekilde, kuzey ve güneye uzunlamasına yapmıştır, bütün kuleleri ve mazgallı siperleri birbirine bakar ve tehlike sırasında birbirini korur. Kale hem sert taştan yapılı hem de yalçın kaya üzerinde olduğundan, düşman kuşatıp bir tarafından da lağım açsa ve metris sürse bile, zafer kazanması mümkün değildir. Kale, ancak bir yıl kuşatılıp içinde kıtlık başladıktan sonra teslim edilir. Dörtgenin doğu tarafı cehennem çukuru olduğundan hendek gerekli değildir. Fakat kuzey, güney ve batısında dörtgen şeklindeki köşelerinde her biri adeta birer Kaf kulesi olan Yecuc Seddi gibi burçlar vardır. Fakat kale duvarı diğer kalelerdeki gibi üçer dörder kat olmayıp sadece sağlam bir katı vardır.

EVLİYA ÇELEBİ KİMDİR?

Evliya Çelebi, 17’nci yüzyılda yaşamış olan Osmanlı İmparatorluğu'nun ünlü bir seyyahı ve yazarıdır. Gerçek adı Derviş Mehmed Zilli'dir. 1611 yılında İstanbul'da doğmuş ve 1682 yılında ölmüştür.

Evliya Çelebi'nin en önemli eseri "Seyahatname" adlı bir seyahat günlüğüdür. Seyahatname, Evliya Çelebi'nin geniş bir coğrafyada yaptığı seyahatleri, gözlemlerini ve tanıklıklarını içerir. Eser, Osmanlı İmparatorluğu'nun 17’inci yüzyıldaki durumu, farklı kültürleri, coğrafyayı ve insanları detaylı bir şekilde anlatır.

Evliya Çelebi, bir seyyah ve Müslüman bir derviş olarak, Osmanlı topraklarından Orta Asya'ya, Arap Yarımadası'ndan Avrupa'ya kadar birçok yeri gezmiştir. Seyahatnamesi, tarihçilere ve kültür araştırmacılarına Osmanlı İmparatorluğu'nun o dönemdeki sosyal, kültürel ve coğrafi yapısı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Evliya Çelebi'nin eserleri, Osmanlı dönemi edebiyatının ve seyahat yazılarının önemli örneklerinden biridir.

Evliya Çelebi gezdiği yerlerde gördüklerini 10 ciltlik Seyahatname eserinde toplamıştır.

Muhabir: İbrahim İnanç Yıldız