Diyarbakır'ın Silvan ilçesi, son yıllarda yaşamına son verme ve kadına karşı şiddette ciddi artışlar yaşanıyor. Açık kaynaklara yansıyan verilere göre, ilçede son 1 yılda 20 kişi yaşamına son verdi. Vakaların çoğu 16-28 yaş arasındaki çocuk ve gençlerden olması dikkati çekiyor. Uzmanlar, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı ve yoksulluk nedeniyle ölüme sürüklenmenin genel bir eğilim olduğunu belirtirken, Silvan'da son bir yılda yaşananlara dair ayrı bir parantez açılması gerektiğine işaret ediyor.

Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezinin 29-30 Kasım 2019 tarihinde, ilçedeki istihdam durumuna ilişkin paylaştığı verilere göre, ücretli bir işe sahip olmayanların toplam oranı yüzde 68,4 olarak kaydedildi. Bu rakam Türkiye ortalamasının çok üstünde.

ÜÇ KARDEŞ

 En son 5 Haziran’da ilçeye bağlı Beypınar Mahallesinde, Muhammed (26) ve kardeşi Rengin (22), ikamet ettikleri evde ateşli silahla yaşamını yitirdi. Kız kardeşleri M.Ş.’nin ise 16 gün önce yaşamına son verdiği ileri sürüldü.

Aileler yaşanan duruma dair bilgi vermekten kaçınırken, nedenlerine ilişkin “hiçbir sorunları yoktu” demeyi tercih ediyorlar.

Bu tür vakaların, yoksulluktan kaynaklandığına dair genel bir kanı var. Yine uyuşturucu kullanım oranlarındaki artış ile bu eğilim arasında bir paralellik kuruluyor. İlçede genel anlamda konuya dair konuşmaktan kaçınılıyor.

2004 yılından bu yana Silvan’da gazetecilik yapan Ferhat Parlak’a göre, tarihte ilk defa Silvan’da bu kadar fazla oranda yaşamına son verme vakaları yaşanıyor. İlçede işsizlik oranının yüzde 80’lerde olduğuna dikkati çeken Parlak, ekonomi kaynaklı sorunları vurguladı.

Kentte uyuşturucu kullanım oranının arttığını, kullanım yaşının 10’a kadar düştüğünün bilgisini paylaşan Parlak,aile içi şiddet, tefecilik, uyuşturucu kullanımı, kumar oynatma ve alkol tüketiminin arttığını, toplumsal bir bunalım halinin yaşandığını, insanların geleceği öngöremediğini ifade etti. Parlak, “Sosyo-ekonomik ve siyasal bir sorunla karşı karşıyayız. Bu bireylerin çözebileceği bir sorun değil. Kamusal bir sorundur ve bu sorunun üzerine mutlaka gidilmesi gerekiyor” dedi.

Artış gösteren vakalara dair herhangi bir çalışmanın yapılmadığını da sözlerine ekleyen Parlak, veri olmaması nedeniyle vakaların nedenlerinin spekülasyonlara açık olduğunu söyledi. Yaşananların önlenebilir ölümler olduğunun altını çizen Parlak, teşhisin konulması için çabanın olması gerektiğini dile getirdi. “Silvan kaderine terk edilmiş” diyen Parlak, hiç kimsenin kentte sahip çıkmadığını ifade etti.

Yaşamına son verenlerin 16 ila 27 yaş ağırlığı arasında seyrettiğini belirten Parlak, yetkililerin bu konudaki tepkisizliğini eleştirdi. Parlak, sözlerine şöyle devam etti: “Ben bir gazeteci, Silvanlı biri olarak, şu çağrıda bulunuyorum: Lütfen evlatlarınız üzerine gitmeyin. Bu evlatlarınızın sorunu değil. Onların hatası değil. Anne ve babalar ne diyor evlatlarına, ‘Tu qurbanakurêxelkêbibî (Sen başkalarının çocuğuna kurban ol), çalışmıyorsun, iş yapmıyorsun’ diyorlar. Ya iş yok ki, ne iş yapsınlar. İş bulamıyor, gidip onursuzluğu mu seçsin.Gençlerimizin üzerine gitmeyelim. Sağduyulu yaklaşalım.” (M.A)

Editör: TE Bilişim