Diyarbakır'da yaklaşık 2 yıl önce evlendikten sonra Antalya'ya yerleşen Zerin F., eşinden şiddet gördüğü iddiasıyla 7 aylık hamileyken baba evine geri döndü. Burada bir kız çocuğu dünyaya getiren Zerin F., eşine boşanma davası açtı. M.F., yaklaşık 1 ay önce 2 saatlik görüşte aldığı kızını bir daha getirmedi. Acılı anne, evladına kavuşmak için yetkililerden destek istedi.

Diyarbakır’da yaşayan Zerin F., yaklaşık 3 yıl önce M.F. ile evlendi. Çift, evliliklerinin ardından Antalya'ya yerleşti. Evliliğinin ardından hamile kalan Zerin F., iddiaya göre gebeyken eşinden şiddet görmeye başladı. Hamilelik sürecinde çocuklarının kız olduğunu öğrenen baba M.F., bu süreç içinde tekrar şiddet uyguladı. Zerin F., şiddete ve hakaretlere dayanamayarak baba evine sığındı ve burada bir kız çocuğu dünyaya getirdi. 2 ay baba evinde kalan Zerin F., aile büyüklerinin araya girmesiyle tekrar Antalya’ya eşinin yanına döndü. İddialara göre yine M.F., erkek çocuğu olmadığı için şiddet ve hakaretlerine devam etti. Fırsat bulup tekrar Diyarbakır’a dönen Zerin F. eşine boşanma davası açtı. Boşanma davası sürerken mahkeme çocuğun geçici velayetini anneye verip babaya da haftada 2 defa 2'şer saatlik çocuğu görme hakkı verdi. Baba M.F., ikinci görüşmesinde eşinin köydeki evlerine ticari taksiyle giderek çocuğu alıp kaçtı. 24 gündür 7 aylık bebeği Reyhan F.’den haber alamadığını öne süren anne Zerin F., sütü kurumasın diye sütünü pompaladığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenip çocuğunun bulunmasını istedi.

"Ben kız çocuk istemiyorum, çocuğu aldıracaksın diyordu"

24 yaşındaki Zerin F. 2019 yılında evlendiğini ve 1 ay sonra hamile kaldığını, hamileliğinin 3'üancü ayında doktorların çocuğunun sağlığı için bir takım testler istediğini söyledi. Eşinin bunu duyduktan sonra çocuğa bir şey oldu şüphesine düştüğünü belirten Zerin F., "Çocuk engelli, özürlü diye sen bu çocuğu doğurmayacaksın diyordu. İstediğin kadar ağla, gerekirse seni sürükleye sürükleye götüreceğim, o çocuğu alacaksın. Özürlü çocuk istemiyorum diyordu. Hastaneye gittik test aldılar. Çocukta herhangi bir sorun yok. Çocuğun sağlığı gayet yerindeydi. Daha sonra iş cinsiyete geldi. 5’inci ayında çocuğun kız olduğunu öğrendik. Eşim bunu duyduktan sonra telefondan bana hakaret, küfürler yağdırarak, telefonu yüzüme kapattı. Eve geldim evde aynı şekilde. ‘Gözümün önünden git, bana daha bir erkek çocuk veremiyorsun. Ben kız çocuk istemiyorum, çocuğu aldıracaksın’ diyordu. Hamilelik sürecinde hep hakaret, küfür, şiddet fiziksel ve psikolojik olarak baskı gördüm eşimden. 7 aylık hamileyken bu adam tekrar şiddet uyguladı. Bana şiddet uygularken ben sürekli karnımı tutuyordum. Yüzüme gelsin, ama karnıma gelmesin, çocuğuma bir zarar gelmesin diye. Çocuğumu burada doğurdum. Çocuğum 2 aylık olduktan sonra aile büyükleri araya girdi. Barıştırdılar bizi. Tekrardan Antalya’daki evimize döndük. Arada birkaç gün geçti bu adam tekrardan şiddet uygulamaya başladı. Tekrar çocuk sorununa geldi. 'Erkek çocuk doğuracaksın, ikinci çocuk kız olursa ben gider evlenirim erkek çocuğumun olması için’ dedi. Ben de tekrar ailemin evine geldim. Boşanma davası açtım. Boşanma davası açtığım için bu adam sürekli beni tehdit ediyordu. ‘Ya ailenden biri ölür ya çocuğu verirsin, ya evine gelirsin’ diye sürekli tehditler savuruyordu" dedi. (İHA)

Editör: TE Bilişim