Haber Nermin Zengin 

Güneydoğu Ekspres Diyarbakır  - Balık, yeterli ve dengeli beslenmenin bir parçası olarak mutlaka tüketilmesi gereken besinler arasında yer alıyor. Omega-3 yağ asitleri, D vitamini ve selenyum içermesi, protein açısından zengin ve doymuş yağ içeriğinin düşük olması balık ve deniz ürünlerini çok daha değerli hale getiriyor.

Kurulduğu 2009 yılından bugüne gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Sabri Ülker Vakfı, yapılan çalışmaların balık veya balık yağı tüketmenin kalbi ve damarları koruduğunu ortaya koyduğunu hatırlatıyor.

Vakıf, haftada bir veya iki kez 85 gr’lık porsiyonlarda tüketilen balığın (özellikle somon, uskumru, hamsi ve sardalye) kalp hastalıklarında ölüm riskini yüzde 36 oranında azalttığına dikkat çekti.

Balıkta zararlı bileşenler var mı?

Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA), omega-3 yağ asitlerinin kaynağı olan yağlı balık tüketiminin, kan basıncı ve trigliserit seviyeleri üzerine beklenen faydalı etkilerini gerçekleştirebilmesi için günlük 2-4 gram arasında EPA ve DHA alınması gerektiğini ifade etti.

Kalp sağlığının sürdürülmesi için ise hem EPA hem DHA’nın günde 250 miligram alınmasının yeterli olacağının altı çiziliyor. Ayrıca EFSA, günlük 5 gram omega-3 takviyesinin ise yetişkinler için herhangi bir güvenlik kaygısı yaratmayacağını belirtti.

Editör: TE Bilişim