Fatma Temel/Özel Haber
Güneydoğu Ekspres- Diyarbakır, 6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli depremin etkilediği 11 kentler arasında yer alıyor. 7.7 büyüklüğündeki ilk depremde merkez Bağlar ilçesinde 5, Yenişehir ilçesinde ise 2 bina yıkıldı, 400’ü aşkın vatandaş hayatını kaybetti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, kentte yaptığı çalışmalarda ağır hasarlı 26 binayı yıkarken, 4 bin 612 yapıda “ağır”, 3 bin 428 yapıda “orta”, 45 bin 245 yapıda ise “az” hasar tespit etti. İncelenen 129 bin 918 yapıda ise hasar tespit edilemedi.
Acil yıkılması gereken 64 yapı için ekiplerin çalışması devam ederken, en çok hasarlı evin bulunduğu Bağlar ilçesinde hırsızlar olayları artmaya başladı. 400 bin nüfusuyla Kayapınar’dan sonra en çok yurttaşın ikamet ettiği Bağlar’daki evlerinden alel acele çıkan yurttaşların bir kısmı KYK yurtlarına, kimisi kırsaldaki ilçelere, kimisi de kent merkezinde kiralık ev bularak evlerini taşıdı.
BALYOZLARLA EVLERE GİRİYORLAR
Kiraların yüksek olması nedeniyle ev bulamayanlar ise eşyalarını toparlayıp, yakınlarının yanına yerleşti. Akşam saatlerinde “hayalet ilçeye” dönen Bağlar, bu kez hırsızların mekanı haline geldi. Yurttaşların evde olmadığını fırsat bilen hırsızlar, canlarını da hiçe sayarak ellerinde balyozlarla “orta” ve “ağır” hasarlı bina ve evlerde hurdacılara satabilecek kapı, pencere, su saatleri ve muslukları çalmaya başladı.
Hırsızlık olaylarının yaşandığı mahallelerden biri de Fatih Mahallesi. Cemiloğlu Caddesi, 100/1, 100/2, 100/3 sokaklarını mesken eden bu sokaklar, aynı zamanda Bağlar Karakolu’na 50 metre mesafede bulunuyor.
MUHTAR: EMNİYETE BAŞVURDUK, ÖNLEM ALINMALI
Gazetemiz Ekspres’e konuşan Fatih Mahallesi Muhtar Vekili Halef Herdem, boşaltılmış ağır ve orta hasarlı binaların hırsız ve uyuşturucu satıcılarının meskeni haline geldiğini söyledi. Gereken önlemlerin alınması için emniyete gittiklerini söyleyen Herdem, “Muhtarlık sınırlarımızda 80 tane orta ve ağır hasarlı bina çıktı. Bunları da devlet boşalttı mecburiyetten, şuan güvenlik önlemi olmadığı için, uyuşturucu bağımlıları, hırsızlar binalara girip kapı pencere her şeyi götürüyorlar. Benim yaşadığım bina da ağır hasarlıydı. Ev sahipleri kendi evindeki kapı pencereleri götürdüler. Geri kalanları dairelere hırsızlar, kapı pencereyi kırıp almışlar. Ben kendi imkânlarımla kapıya kilit vurdum. Ama bu çözüm değil. Biz emniyetle iletişime geçtik, dedik en azından geceleri bekçiler devri atsınlar. Bu terk edilmiş binaların önlemini alalım. Oradan da bir sonuç alamadık. Bütün binalar açık ve her türlü illegal olaylar da oluyor. Depremden önce bizim burada yaklaşık 15 harabe yerler vardı. Biz onların yıkım kararını çıkarttık ama yıkılmadı. Üstüne bu deprem gelince oralar öyle kaldı. Uyuşturucu satıcıları, hırsızlar o terk edilmiş binaları kendilerine mesken yapmışlar. İçinde içiyorlar, satıyorlar. Emniyet’in bu konuda çok ciddi bir önlem alması gerekiyor. Yoksa iş daha kötüye gidecek. Emniyet’e dedik sokaklara, terk edilmiş binalara devriye atılsın sürekli, bekçiler sürekli sokaklarda olsun. Caddelerden geçiyorlar ama ara sokaklara girmiyorlar. Bu bir gerçek yani. Biz ara sokaklara girmelerini istiyoruz. Ağır ve orta hasarlı, terk edilmiş binaların güvenliğinin alınmasını istiyoruz” dedi.
VATANDAŞ: CAN GÜVENLİĞİMİZ KALMADI
Gazetemize konuşan vatandaşlar, “Bizim ev az hasarlı, ancak karşı binalarımız orta ve ağır hasarlı. Binada tek tük kalanlar var. Bazen gece bazen de gündüz saatlerinde hırsızlar, gruplar halinde binaya giriyor. Taşınmak üzere eşyalarını toparlayanların TV, bilgisayarlarını çalıyorlar. Balyozlarla demir parmaklıkları, kapıları, su saatlerini, muslukları söküp çalıyorlar. Emniyete haber verenler de oldu. Ancak ne gelen oldu ne de ilgilenen. Yanı başımızdaki binalar her an yıkılacak diye korkarken bir de hırsızlardan korkar olduk. Can güvenliğimiz kalmadı” dediler.
