HABER - Faruk BALIKÇI

İmamoğlu DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın dün kendisini ziyaret etmesinin ardından bugün yazılı bir açıklama yaptı. İmamoğlu’nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

YARALARI SARMANIN YOLU BARIŞTAN GEÇİYOR

“Hem Türkiye’de terör ve çatışmanın son bulması için halihazırda yürütülen sürecin hem de Kürt meselesinin eşitlik ve demokratik Cumhuriyet prensipleri etrafında çözülmesi için gereken adımların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulacak bir komisyon etrafında, şeffaf ve katılımcı bir iradeyle ve aciliyetle atılması gerektiğini düşünüyorum. Bu zorlu dönemde, ülkemizi demokrasinin, adaletin ve barışın karargahı yaparak Ortadoğu’da bir emsal haline getirecek politikalarımızı kararlılık ve azimle hazırlıyoruz. Türk Kürt, bütün vatandaşlarımızla bölgemizi sarsan bugünkü zorlukları kardeşlikle, dayanışmayla ve ortak bir gelecek ufkuyla geride bırakacağı. Ülkemiz ve bölgemiz, kritik ve zorlu bir eşikten geçiyor. Milletimizin yaralarını sarmanın yolu çatışmanın yerini barışın, ayrışmanın yerini birlik ve beraberliğin, ülkemizin yıllardır yaşadığı kötü yönetimin yerini milletin hakkını, refahını ve geleceğini düşünen bir yönetim anlayışının almasından geçiyor.

DEM İLE ÜLKENİN GELECEĞİNİ KONUŞTUK

Bu çerçevede, DEM Parti’nin kıymetli eş genel başkanları Sn. Tülay Hatimoğulları ve Sn. Tuncer Bakırhan’ın geçtiğimiz Perşembe günü Silivri Cezaevi’nde bizleri ziyareti son derece kıymetli ve önemlidir. Sayın eş genel başkanlarla ülkemizin ve bölgemizin durumunu, PKK’nın kendini feshetmesini müteakiben atılması gereken adımları, Kürt meselesinin çözümünü, millet iradesinin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu süreçteki önemini, ülkemizde siyasallaşmış yargı eliyle muhalefetin kuşatılmasını ve memleketimizin ahvalini etraflıca ele alarak görüş alışverişinde bulunduk.

DEM Parti'nin yeni komisyon üyesi belli oldu
DEM Parti'nin yeni komisyon üyesi belli oldu
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin terörsüz ve çatışmasız bir döneme girmesi, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında barışa, huzura ve gerçek manada demokratik bir hukuk devleti olmamıza ve güçlü bir geleceğe ilerlememize büyük katkıda bulunacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokrasiyle taçlanacağı ikinci yüzyılından itibaren ebedi bir kardeşliğin ve millet olmanın gereğini güçlü adımlar atarak başarmalıyız. Bölgemizde yaşanan derin sorunlara, çatışmaların ve savaşların sonlanmasına ilham kaynağı olmalıdır.

MECLİSİN REHBERLİĞİNDE MÜZAKERE EDİLMELİ

Bu hususta, hem Türkiye’de terör ve çatışmanın son bulması için halihazırda yürütülen sürecin hem de Kürt meselesinin eşitlik ve demokratik Cumhuriyet prensipleri etrafında çözülmesi için gereken adımların Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulacak bir komisyon etrafında, şeffaf ve katılımcı bir iradeyle ve aciliyetle atılması gerektiğini düşünüyorum. Barışın ve demokrasinin koşulu olmaz. Terör ve çatışmanın bir daha nüksetmeyecek biçimde sonlandırılabilmesi ve Kürt meselesinin vatandaşlarımızın hepsinin içine sinen bir biçimde çözülebilmesi için bu konuların kapalı kapılar ardında değil milletin ve meclisin rehberliğinde müzakere edilmesi gerekiyor.

MUHALİFLERİ DÜŞMANLAŞTIRAN, KÜRT SORUNUNU KALICI ÇÖZEMEZ

Bu çerçevede şunu bilhassa vurgulamak isterim: Ülkemiz bütün kurum ve kurallarıyla demokrasiye ve hukukun üstünlüğü ilkesine dönmeden Kürt meselesi kalıcı bir biçimde çözülemez. Kürt meselesini çözmeye çalışırken muhalifleri düşmanlaştıran, CHP’ye ve muhalefete düşman hukukunu reva gören bir zihniyet, sorunlarımızı kalıcı bir biçimde çözemez. Kimse unutmasın: Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’yi yok sayan girişimler, milletin sesine kulaklarını tıkayan ve koltuk hırsını milletin istikbalinin önüne koyan bir anlayış, ülkemizin geleceği için atılması gereken adımların samimiyetinin milletimiz nezdinde sorgulanmasıyla karşılaşacaktır.

ORTAK BİR GELECEKLE ZORULUKLARI GERİDE BIRAKACAĞIZ

Bu zorlu dönemde, ülkemizi demokrasinin, adaletin ve barışın karargahı yaparak Ortadoğu’da bir emsal haline getirecek politikalarımızı kararlılık ve azimle hazırlıyoruz. İnanıyorum ki, bizimle beraber ülkemiz içeride ve dışarıda karşılaştığı zorlu sınavları başarıyla geçecek ve ateş çemberi haline gelmiş olan Ortadoğu’da barışın, adaletin ve istikrarın temel aktörlerinden olacaktır. Türk Kürt, bütün vatandaşlarımızla bölgemizi sarsan bugünkü zorlukları kardeşlikle, dayanışmayla ve ortak bir gelecek ufkuyla geride bırakacağız. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Bu vesileyle, ziyaretime gelerek değerli görüşlerini aktaran DEM Parti eş genel başkanlarına tekrar teşekkür ediyor, milletimize kavuşacağımız günün hasretiyle kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.”

Muhabir: Faruk BALIKÇI