ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA
Önceki yıllarda zaman zaman kar kalınlığı bir metreyi bile geçtiği Diyarbakır'da güneşli havalar tedirgin ediyor. Havaların bu şekilde seyretmesi durumunda önümüzdeki aylarda tarım ve hayvancılıkta başta olmak üzere birçok konuda yaşamı olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e konuşan Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Küresel İklim Krizi’nin yaşandığını belirterek, Diyarbakır'daki 'anormal' kışı değerlendirdi ve buna karşı çözüm önerilerini sıraladı.
“DİYARBAKIR KIŞI YAŞAMIYOR”
Kışlar olması gerektiği gibi yaşanmadığına dikkat çeken Dr. Kılıç, "Eskiden kar vardı ve uzunca bir sürede kar yerde kalırdı. Bazen bir metreden fazlayı bulurdu kar. Şimdi ise maalesef kar yağışlı gün sayısında, kar yağışının yerde kalma süresinde, karın kalınlığında ve karla kaplı alanın genişliğinde çok ciddi azalmalar söz konusu. Aynı zamanda yağmur yağışında da ciddi azalma var. Şuan kış mevsimi, ama Diyarbakır kışı olması gerektiği gibi yaşamıyor" dedi.
“KARIN OLAMAMASI GIDA KRİZİNE YOL AÇAR”
Karın olmaması tarımsal ekosisteminde büyük nem kaybına yol açtığını vurgulayan Dr. Kılıç, sözlerine şunları ekledi: "Kışın yağan kar, bahar aylarında eriyerek yer altı sularını besler. Fakat şuan karın yağmaması nedeniyle, yeraltı su seviyesi azaldı ve bu durumda bitkilerin gelişimini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla tarım ve hayvancılık bölgesi olan Diyarbakır ve bölge illerinde verimde azalma yaşanıyor. Tarımda ciddi kuraklıklar üretimi azalttığı gibi, gıda krizlerinin yaşanmasına da sebep oluyor. Önümüzdeki günlerde bizler daha çok büyük kuraklıkların yaşandığına şahit olacağız."
İKLİM KRİZİNE KARŞI ÖNERİLER
Küresel ısınma karşısında insanların çaresiz olmadığına işaret eden Dr. Kılıç, alınacak tedbirleri ise şöyle sıraladı: “Bu küresel ısınma karşısında çaresiz değiliz. Yapacağım işlerin başında fosil yakıtların yerine, yenilenebilir enerjiye geçmemiz. Güneş ve rüzgar enerjisine yönelmemiz gerekiyor. Bu zarurettir artık. Başka çaremiz yok çünkü. Herkes ev ve apartmanlarının çatılarını güneş enerjisi panelleriyle donatmalı. Bu küresel krizin karşısında önemli bir katkıda bulunur. Ayrıca hem vatandaşın, hem de genel bütçeye de katkı sunacaktır. Bir diğer önemli unsur ise ağaçlandırmaya önem vermemiz gerektiğidir. Ekilebilir alanlara mutlaka bitki ekimi yapılmalı. Çünkü bitki ve yeşillenmenin olduğu yere yağmur yağma olasılığı daha yüksektir. Bu konuda çiftçimize büyük bir destek vermemiz lazım. Ayrıca merkezi yetkililer su biriktirmeli ve vatandaşlar da su tasarrufu yapmalı."
