Diyarbakır’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, programı doğrultusunda birçok temasta bulundu. Kılıçdaroğlu, programı çerçevesinde ilk önce bin 300 kişinin üye katılım töreninde partililere rozet taktı.Aralarında Türkan Elçi, Zeynep Mızraklı’nın da bulunduğu kadınlarla kahvaltıda buluşan Kılıştaroğlu, Dengbêjler’den de Kürtçe stran dinledikten sonra Sur ilçesinde esnafları ziyaret etti. Kılıçdaroğlu günün sonunda de Sivil Toplum Örgütleri ve Kanaat Önderleri ile bir araya geldi.
Önceki gün partisinin “üye katılım toplantısında” konuşan Kılıçdaroğlu, “Yaşadığınız sıkıntıları biliyorum. Ama bu ülkeye barışı mutlaka getireceğim. Huzuru mutlaka getireceğim. Kardeşliği mutlaka getireceğim. Bedeli ne olursa olsun bu memleketin huzura, beraber yaşamaya, kucaklaşmaya ve helalleşmeye ihtiyacı var. Bunu yapacağım. Birlikte yapacağız” dedi.
Programa katılanlara “Büyük acılar çektiniz” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “İşsizlik var, yoksulluk var. Hepsinin farkındayım. Bu ülke çok zengin bir ülke. Ama bu imkanlar doğru yerde kullanılmıyor” dedi.
Partisinin bölgeye fazla gelmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bunun kabahati Diyarbakırlıların değil. Kabahati bizde. Gelmedik, oturmadık, sohbet etmedik, konuşmadık, çayınızı ve kahvenizi içmedik. Ankara’da oturduk, güzel güzel laflar ettik. ‘Niye bize oy vermiyorlar’ dedik. Oy istiyorsan vatandaşın derdinin dinleyeceksin” diye kaydetti.
Kadınlarla kahvaltıda bir araya geldi
Kılıçdaroğlu, dün sabah da kahvaltıda kadınlarla buluştu. Kahvaltıya katılanlar arasında 2015 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, yerine kayyım atanan ve tutuklu olan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı'nın eşi Zeynep Mızraklı, Avukat Nurcan Kaya, Avukat Ferde Laçin, AYM üyesi adayı Avukat Zülal Erdoğan, KAMER Vakfı Başkanı Nebahat Akkoç, Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği Başkanı Eczacı Rojda Yılmaz, Beyaz Show'a bağlanıp 'Çocuklar ölmesin' dediği için 'örgüt propagandası yaptığı' gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve beraat alan öğretmen Ayşe Çelik'te vardı.
Kılıçdaroğlu, Sur esnafını ziyaret etti
Ardından Sur esnafını ziyaret eden Genel Başkan Kemal KılıçdaroğluMelikahmet Caddesinde bulunan esnafı tek tek dolaştı. Kılıçdaroğlu, esnafın sorun ve sıkıntılarını dinledikten sonra Dengbej Kültür Evine geçti.
Kültür evi yetkilisi ve burada bulunan ses sanatçılarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Kürtçe uzun hava dinledikten sonra, Dengbej kültürünün çok zengin bir kültür olduğunu ve kaybolmasını istemediklerini belirterek, bunun yaşatılması için verilen mücadelenin takdire değer olduğunu söyledikten dışarıya çıkarak basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Sivil Toplum Örgütleri ve Kanaat Önderleriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Kılıçdaroğlu sözlerine, “Kimlikler bizim şerefimizdir, onurumuzdur. Kimlikleri siyasete bulaştırmak doğru değildir. Öyle bir noktaya getirdiler ki her birimiz komşumuzu sorgulamaya başladık. 6 siyasi partinin genel başkanı bunları bir tarafa bırakacak ülkenin temel sorunlarına odaklanarak sorunları aşmak istiyoruz. Yapacağımız birliktelik Türkiye’yi aydınlığa çıkarabilir, kucaklaştırabilirsek emin olun sadece Türkiye için değil dünyada siyaset tarihini yazan bütün kitaplara bu konu girecektir” diyerek başladı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"(6 ile tarım yapana ücretsiz elektrik vaadi) Yav güneşe para veriyor musunuz? Paneller üretiliyor. Hesabını yaptım bu 6 ile çiftçiye elektriği bedava vermek ve artan elektriği de satmak kaydıysa 5 bin megavatlık yatırım yapmak mümkün yatırım maliyeti 3 milyar dolar. Bunlar kalktılar Ruslarla iş birliği yaptılar Mersin'de nükleer santral kurdular. Garanti vermişiz elektriği satın alacağız. Nükleer santrali 20 milyar dolar. 20 milyar dolarlık yatırım yapıyorlar, 13.35 centten kilovat saatini satacaklar. Dünyanın en pahalı elektriği! Binlerce dönüm var mı var. Güneş panelleri kurulabilir mi, evet kurulabilir. Bu yatırım 0 yılda kendisini amorti edecek. Erdoğan diyor ya elini tutan mı var, evet sensin, sen delikanlıysan benim elimi tutmazsan bana bizim kuracağımız şirkete büyükşehir belediyelerimizin kuracağı yere arazi tahsis edeceksin. İkincisi teşvik açısından burası 6. bölge. Burada hangi teşvikler sanayi için uygulanıyorsa aynı teşvikleri bize de vereceksin kardeşim. Elimi tutan sensin delikanlıysan benim istediklerimin tamamını verirsin, ilk yatırımı gelip Şanlıurfa ve Diyarbakır'da yapacağız."
"(Erdoğan'ın doktorlar çıkışına tepki) Bir doktor iyi yetişmiş bir doktor nasıl olur da bir siyasi iktidarın yarattığı atmosfer içinde geleceğini yurt dışında arar? Nasıl bir atmosfer yaratıyorsunuz ki o kişi Türkiye'yi değil yurt dışını istiyor! Bu bağlamda 14 Mart tıp bayramı dolayısıyla 3 noktada çağım var; birincisi, sağlık çalışanlarına şiddet uygulanıyor, düzenleme siyasetçilerin değil sağlık çalışanlarının istediği gibi olsun. İkincisi doktorların ve sağlık çalışanlarının özlük haklarını iyileştireceğiz sözünü tutun. Hakimlere verilen güvencenin hekimlere de verilmesi lazım."
"Diyarbakır hapishanesinin insan hakları müzesine dönüştürülmesi lazım."
"Roboski'de öldürülenlerin aileleriyle de helalleşmek lazım."
"(Erdoğan’a)Kürt sorunu var mı yok mu vatandaşa sor bakalım. Vatandaşı dinleyeceksin ve çözeceksin. Sorunu yaşayanı dinlemezseniz sorunu çözemezsiniz."
"Seçimle gelen seçimle gider. Bir başka yönetici gelip belediye başkanını atayıp yerine kayyum atayamazsınız."
"'Bu soru da genel başkana sorulabilir mi' diye düşünmeyin rahatlıkla sorabilirsiniz. Biz bu memleketin yönetimine talipsek, vatandaşın bize yönelttiği eleştirilere de önerilere de açık olmak zorundayız. Öyle 'acaba bu soruyu nasıl atlatabilirim', yok öyle bir şey, açık ve net cevabını vereceğim. Ben samimi olacağım. Benim verdiğim cevabı beğenmeyebilirsiniz o ayrı bir şey ama verdiğim her cevabın samimi olduğuna inanın."
