ÖZEL HABER-Ceren AKYIL/Mehmet Rumet SOYLU

Nobel Barış Ödülü sahibini buldu
Nobel Barış Ödülü sahibini buldu
İçeriği Görüntüle

1 Ekim’de Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve PKK’nin fesih kararıyla devam eden yeni çözüm süreci bir yılı geride bıraktı. Bu süreçte Türkiye’de yapılan saha çalışma raporlarıyla oluşturulan destek verileri sürecin hangi boyutta olduğunu gösterdi. Güneydoğu Ekspres’e konuşan Kürt Çalışmaları Merkezi Araştırmacısı Berfin Coşkun, çözüm sürecinde saha araştırmalarının detaylarını anlattı.

Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de yaptığı açıklamadan sonra hem iç hem de bölgesel siyasette süreci izlediklerini belirten Coşkun, “Bahçeli’nin bu inisiyatifi almasında en büyük etken Türkiye’nin iç siyaseti değil daha çok bölgede artan tansiyondu. Dolayısıyla bölgesel aktörler de iç aktörler kadar, hatta daha fazla önemli. Bu süreçte sürece dair bir zaman çizelgesi oluşturduk. Aynı zamanda sürece medyanın ve aktörlerin nasıl baktığına dair aylık söylem raporları oluşturduk.” dedi.

Kürt Çalışma Merkezi1

KÜRTLER YÜZDE 80, TÜRKLER YÜZDE 60 DESTEKLİYOR

Sürecin 1 Ekim’de Bahçeli tarafından başlatılmadan önce yaptıkları araştırmalarda da ‘olası bir çözüm sürecine desteğiniz nasıl olur?’ diye araştırma yaptıklarını ifade eden Coşkun, “Kürt kamuoyunda böyle bir süreç gündemde değilken bile herhangi bir barış sürecine destek kabaca 3’te 2 oranında çıkıyordu. Ekim 2024 – Mayıs 2025 arasında yaptığımız ve katıldığımız çeşitli araştırmalarda bu desteğin gittikçe arttığını ve en son Mayıs 2025 araştırmasında Kürtlerin desteğinin yüzde 80’e ulaştığını gördük. Bu oranın artması Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı ve PKK’nin 12 Mayıs’ta almış olduğu kongre kararı etkiledi. Ama sürecin başından beri sürece destek artarken sürece olan ilgi, güven ve heyecan artmıyor. Kürtlerin sürece dair somut bazı adımları beklediğini gösteriyor. Bu adımlar ancak güven ve heyecan artabilir. Türkler için de aynı şekilde Ekim 2024’ten beri artan ve en son yüzde 60’a varan bir desteği görüyoruz. Türkler içerisinde en kaygılı gruplar daha çok İYİ Parti, Zafer Partisi gibi partilerin destekçileri olan yeni milliyetçiler. Sürece direnç çoğunlukla buradan ortaya çıkıyor. Ancak CHP’ye dönük yargı süreçleri de CHP tabanının süreçle ilgili desteğini sınırlıyor.” dedi.

“BAHÇELİ’NİN YÜRÜTÜCÜ OLMASI SÜRECE MEŞRUİYET KAZANDIRIYOR”

Coşkun, şu anki durumda Kürtler için sürecin meşruiyetini sağlayan en büyük aktörün Bahçeli olduğunu aktararak, “İlk başta Bahçeli’nin aldığı role temkinli yaklaşılırken, şimdi Bahçeli’nin sürecin yürütücüsü olması sürecin devam edileceğine dair bir güven oluşturuyor. Bunun yanında, her partinin seçmeni kendi liderine güveniyor. AK Parti ve Cumhur İttifakının seçmeni Erdoğan ve Bahçeli çözer derken, CHP ise bu durumun arabuluculuğunu yaparsa Özel-İmamoğlu yapar diyor. Dolayısıyla güven anlamında parti tercihleri ön plana çıkıyor. Kürtlerin arasında Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması yaygın bir talepken Türk toplumunda da bu talebe destek üçte bir civarında. DEM Parti’nin Türk seçmen içindeki çok sınırlı desteğiyle karşılaştırınca Demirtaş’ın serbest bırakılmasına her iki toplum da olumlu bakıyor.” diye konuştu.

Muhabir: Ceren AKYIL / Mehmet Rumet SOYLU