MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, seçim kampanyalarına ilişkin açıklama yaptı.

Partisinin yerel seçim sloganının "Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar" olarak belirlendiğini duyuran Yalçın, bu ana temanın yanı sıra, "Sağduyunun Birlikteliği, Cumhur İttifakı" ve "Türkiye Ehline Emanet" gibi tali sloganların da kullanılacağını ifade etti.

Yalçın, açıklamasında şunları kaydetti:

Türk seçmeni, gerek Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde gerekse Milletvekili Genel Seçimleri'nde ittifakın başarısının yerel seçimlerde de tekrarını görmek isteyecektir. Alınacak sonuçlar aynen 24 Haziran'da olduğu gibi; sadece Ak Parti veya MHP'nin başarısı olarak değil, aynı zamanda Cumhur İttifakı'nın performansı olarak kabul edilecektir. O bakımdan, 31 Mart 2019 Mahallî Seçimleri'nde de ekseriyetle parti ve ittifak tercihinin öne çıkacağını öngörmekteyiz. Sandığa giden seçmenin çoğunlukla ‘Hangi partiyi destekliyorsam, hangi partiye kendimi ait hissediyorsam, hangi ittifakta ülkem, bölgem ve halkım adına yarar görüyorsam onun adayına oyumu veririm.' düşüncesiyle hareket edeceğini söylemek abartılı olmayacaktır. Seçmenlerin tercihi, bizim partimizin adayı olgusundan çok bizim ittifakın adayı şeklinde şekillenmesine katkıda bulunulmalıdır.

Eskiden beri mahallî seçimlerde belirleyici olan yerel unsurlar ve dinamiklere şimdi bütünü kapsayan millî öncelikler ve beka kavramlarının içine giren değerler manzumesi de eklenmiştir. Öyle ki Cumhur İttifakı'nın resmen ortak aday belirlemediği il ve ilçelerde bile adayın sadece yerel açıdan bir değer taşımasına, parti tabanında karşılığının bulunmasına değil; millî mutabakatın ürünü olan Cumhur İttifakı'nın ruhuna, gereklerine ve hepsinden önemlisi millî önceliklere uygun bir aday olup olmamasına da bakılacaktır.

Denilebilir ki 31 Mart Yerel Seçimleri klasik bir mahallî seçim olmasının ötesinde millî mutabakat ruhunu sandığa yansıtan bir seçim olacaktır. Bilindiği gibi yerel seçimlerde alınan oylar sadece belediye başkanlarını değil, onların yönetimini denetip dengeleyen belediye meclisi ve il genel meclis üyelerini de belirleyecektir.

Bu açıdan oyların kararlı ve bilinçli bir şekilde kullanılması yerelde denge ve denetim mekanizmalarının sağlıklı biçimde işleyişi açısından önem arz etmektedir. Yeni yönetim modelinde parlamento ile cumhurbaşkanlığı arasındaki denge ve denetim ilişkisi neyse il ve ilçe meclisleriyle belediye başkanı arasındaki münasebet de öyledir.

Yalçın yerel seçimlerde başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere önemli illerde ve genel olarak da yurt çapında 30 Mart 2014'te oluşan tablonun korunmasının hem yerelde istikrarın, hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin devamı açısından önem arz ettiğini söyledi.

Yalçın, "O tarihte millî öncelikleri ve istikrarı esas alan seçmen tercihinin, 31 Mart 2019'da da sürdürülebilmesi, demokratik bir değer taşımaktadır" diye konuştu. (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim