HABER / Mehmet Rumet SOYLU - Veli BALTACİ
Rudaw TV’de Hevidar Zana’ya konuşan Nizamettin Kabaiş, olay gecesinden bu yana aile olarak hem fiziksel hem psikolojik bir çöküş yaşadıklarını söyledi. Soruşturma dosyasının gizliliğe alınması nedeniyle avukatların bile bilgi paylaşamadığını ifade eden Kabaiş, buna rağmen kritik bilgileri kamuoyuna kendisinin duyurduğunu söyledi. Kabaiş, “Kızımın vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA bulunduğunu herkes böyle öğrendi. Bu bilgi dosyada vardı ama biz saklanmasına izin vermedik” dedi.
Kabaiş, kızının cesedinin bulunduğu bölgede yeterli inceleme yapılmadığını, delillerin toplanmasında ciddi eksiklikler bulunduğunu da vurguladı.
“REKTÖR NE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ NE DE ÖZÜR”
Hem üniversite hem de yurt yönetiminin olayı örtbas etmeye çalıştığını savunan Kabaiş, öğrencilerin yapmaya çalıştığı eylemlere dahi izin verilmediğini ifade ederek, “Öğrenciler Rojin için yürüyünce polisin engeliyle karşılaştılar. Gençler 17-18 gün boyunca yürüdü. Ben Amed’den 380 kilometre yol gittim ama rektör benimle konuşmaya bile tenezzül etmedi” dedi.
“GÜVENLİK GÜÇLERİNDEN ŞÜPHELENİYORUM”
Yurt yönetiminin aileyi geç haberdar ettiğini ifade eden Kabaiş, “O gece yoklama saat 23.00’tü. Rojin yurda gitmedi ama bize geç haber verildi” dedi. Kızının intihar etmediğinden, öldürüldüğünden yüzde yüz emin olduğunu ve üniversitenin güvenlik güçlerinden şüphelendiğini ifade eden Kabaiş, “Kızımın öldürüldüğünü biliyordum. Şüphemiz, üniversitedeki o güvenlik güçlerinden yana. Son görüldüğü yerde güvenlik kulübesi var. Orada devriye geziyorlar. O iki güvenlik görevlisi görevden bile alınmadı” dedi.
“BOĞULMA BELİRTİSİ YOKTU”
Kabaiş, otopsi bulgularının da intihar iddiasını çürüttüğünü söyleyerek şu detayları paylaştı:
“Boğulan birinin ciğerleri suyla dolar; kızımın ciğerlerinde su yoktu. 24 kilometre sürüklendiğini iddia ediyorlar ama vücudu sapasağlamdı. Suda boğulan birinin vücudu şişer ama Rojin’in vücudu şişmemişti. Elbiseleri bile yırtılmamıştı.” Otopsiye giren tanıdıkları bir doktorun kendisine, “Boğazında darp izleri vardı” dediğini aktaran Kabaiş, bunun da resmi dosyada yer aldığını söyledi.
“TEHDİT EDİLİYORUM AMA VAZGEÇMEYECEĞİM”
Kızının ölümünün aydınlatılması için mücadele ettiğini vurgulayan Kabaiş, uluslararası numaralardan tehdit mesajları aldığını söyleyerek geri adım atmayacağını vurguladı. Acılı baba, “Kızımın bedeninde bulunan iki erkeğe ait DNA ile atletinde bulunan kadın kanının kime ait olduğu belirlenirse, bu cinayet tamamen aydınlatılmış olacak” diye konuştu.
Bu bilgilerin savcılık tarafından araştırılmasını bizzat kendi ısrarıyla sağladığını belirten Kabaiş, gerçeğin ortaya çıkması konusunda kararlı olduğunu yineledi.




