ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Ceren AKYIL

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, 2025 yılının kadınlar açısından zorlu geçtiğini vurguladı. İşbilen, “Her yıl olduğu gibi bu yılda yine yoğunluklu olarak kadın üzerinde şiddet devam etti kadın katliamları yoğun bir şekilde devam etti. Özellikle Diyarbakır açısından hem kadın cinayetlerinin hem de şüpheli ölümlerin artığı bir yılı yaşadık ve yaşıyoruz. Tabi ki kadın sorunu günümüzün sorunu değil köklerini çok eskilerden alan 5 bin yıllık bir tarihsel süreci var" dedi.

"CİNAYETLERİN EN TEMEL NEDENİ TOPLUMSAL EŞİTSİZLİKLERDİR"

İşbilen, kadının yaşadığı şiddet ve cinayetlerin en temel ve yapısal nedeni, toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu belirterek, şunları ifade etti:

"Eril zihniyetin ürettiği ve toplumsal yapıda derinlemesine kök salmış olan yapısal roller, kadınların toplumsal hayattaki eşit katılımını engellemekte ve şiddete zemin hazırlamaktadır. Bu eşitsizliğin başta eril zihniyette olmak üzere bir bütün olarak toplum içinde etkin görülmesi ve buna dair kapsamlı bir düzenlemenin yapılmaması, sorunun kalıcılaşmasında önemli bir etkendir.

"KANUNLAR YETERSİZ VE ETKİLİ BİR ŞEKİLDE UYGULANMIYOR"

Kadını ve çocuğu koruyan, şiddeti önleme ve korunma tedbirleri sunan 6284 sayılı kanunun varlığı kadınlar açısından önemli bir yasal güvence sunsa da sorun kanunun kendisinde değil, kanunun yavaş, yetersiz ve etkili bir şekilde uygulanmadığından da kaynaklı etkiler var. Bu keyfi uygulama şiddete maruz kalan kadınların risk altında kalmasına ve ne yazık ki yaşamlarını kaybetmeye devam etmesine yol açmaktadır. Kanuni güvence, uygulama gücü olmadan kağıt üzerinde kalmaktadır.

ABD'li firma, Suriye'de petrol araması için imzaların atıldığını duyurdu
ABD'li firma, Suriye'de petrol araması için imzaların atıldığını duyurdu
İçeriği Görüntüle

"ŞİDDETTEN KORUNMANIN EN ÖNEMLİ ETKENİ ÖRGÜTLENMEKTİR"

Kadın cinayetleri ve şiddeti durdurmak, yalnızca yasal tedbirleri artırmakla değil, aynı zamanda yapısal nedenleri hedef almakla mümkündür. Bu kapsamda; kadınların güvenli ve eşit bir yaşam sürme hakkı, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün temel göstergesidir. Kadınları şiddetten koruyacak en önemli etken örgütlenmek ve kadın dayanışmasını güçlendirmektir. Bu iki adımla hem kendimizi eril şiddetten koruyabilir hem de şiddetin ortadan kalkması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması mücadelesini büyütebiliriz. Herkesi toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı düzenleyeceğimiz atölyelere katılmaya davet ediyoruz."

Muhabir: Güneş OCAĞA / Ceren AKYIL