Düğün öncesi kına gecesinde yöresel kıyafetlerle bir araya gelen halk, Kürtçe şarkılar eşliğinde kınayı sumaklı suyla yoğurdu, meşaleler eşliğinde halaylar çekildi. Ancak asıl heyecan, düğün günü gelinin ata bindirilerek damat evine getirilmesi ile yaşandı.
Damat Rızgar Benek’in kuzeni İshak Unat, geleneğin önemini şöyle anlattı:
“Eskiden arabalar yoktu, gelinlerimizi atlarla getirirdik. Biz de gelinimizi ata bindirip şarkılar eşliğinde damat evine getirdik. Atalarımızdan kalan bu binlerce yıllık kültürü yaşattık.”
Ata binen gelinin önünde “bereket ve sevgi artsın” dileğiyle içinde para ve şeker bulunan su testisi kırıldı. Davetliler ise müzik ve halaylarla gelin ve damadı coşkuyla karşıladı.
Bölgede gelenek ve görenekler üzerine çalışmalar yapan emekli memur Seyda Goyan, geçmişte gelin alımında 30-40 at kullanıldığını, günümüzde ise çoğunlukla yalnızca gelinin ata bindirilerek gelin alma geleneğinin sürdürüldüğünü belirtti. Goyan, kültürel mirasın yaşatılmasının ve yöresel değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının önemine vurgu yaptı.
Şenoba’da bir kez daha hayat bulan bu gelenek, bölgenin kültürel zenginliğini gözler önüne serdi ve binlerce yıllık geleneğin modern düğünlerle nasıl buluşabileceğini gösterdi.