Güneş Ocağa / Özel Haber

DİYARBAKIR - Güneydoğu ekspres Gazetesine ziyarette bulunarak özel açıklamalarda bulunan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’nin Diyarbakır Koordinatörü ve Öğretmen Kezban Yaşar temel amaçlarının çocuk istismarına karşı eğitimlerin sağlanması ve çocuk mahkemelerinin kurulması olduğunu belirterek, ailelerin ucim.org.tr üzerinden ihbar et butonuna basarak olayı kendilerine ihbar edebileceklerini ve istismara karşı seslerini yükseltebileceklerini söyledi.

2014 yılında çocuk istismarına karşı çalışmalarına başlayan ve 2017’de Mersin merkezli kurulan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) 81 ilde çalışmalarını sürdürüyor. Çocukların sağlıklı biçimde yetişmesini sağlamak, onları her tür duygusal, fiziksel ve cinsel istismardan korumak amacıyla çalışmalarını sürdüren UCİM, okullarda, dışarıda, sokakta çocuklarla ilişkili olan herkesten gelebilecek istismara karşı eğitimler düzenlemeyi, hukuki ve rehabilitasyon desteği sağlamak amacıyla 70 binden fazla üyesiyle hiç durmadan çalışıyor.

Merkezi Mersin’de bulunan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’nin Diyarbakır Koordinatörlüğü’nün geçen yıl Şubat ayında kurulduğunu belirten derneğin Diyarbakır Koordinatörü  ve Öğretmen Kezban Yaşar gazetemize ziyarette bulunarak özel açıklamalarda bulundu. Derneklerinin kuruluş amaçlarını ve faaliyetlerini değerlendiren Koordinatör Yaşar, dernek olarak herkese bir tık kadar yakın olduklarını söyledi.

Henüz mekan olarak Diyarbakır’da dernek yerlerinin olmadığını belirten Yılmaz, kendilerine ucim.org.tr üzerinden ihbar et butonunu tıklayarak ulaşılabileceği bilgisini verdi. Yılmaz, “Türkiye genelinde 12 tane avukatımız başvuruları değerlendirip, hangi ilde olay yaşanmışsa gönüllülük esası üzerinden çalışan o ildeki üyelerimize dosayı yönlendiriyor. Başvurular önce merkeze gidiyor daha sonra bizlere geliyor. Bizlerde buradan gerek hukuki gerekse rehabilite etme noktasında destek sağlıyoruz ve davalara katılarak takip ediyoruz. Fakat pandemi süreci nedeniyle hem çalışmalarımızı yeteri kadar sürdüremiyoruz hem de kuruluş amacımızı tanıtamıyoruz. Stant kuramıyoruz ve etkinlikler de hastalık nedeniyle yasak olduğu için gerçekleştiremiyoruz. Bugüne kadar yapılan bağışlarla 5 tane izleme merkezi kurduk. Şuan yapım aşamasında. Biz kimseden bire bir bağış toplamıyoruz. Bizlere maddi anlamda destek sunan hayır sever insanlar var. Biz de onların bağışlarını illerde kurduğumuz merkezlerle değerlendiriyoruz” dedi.  

TEMEL AMAÇ EĞİTİM VERMEK

Derneklerinin temel amacı ve faaliyeti çocuk istismarına karşı eğitim vermek olduğunu dile getiren Yaşar şunları söyledi:

“Bizim asıl amacımız anaokul, ilkokul ve ortaokuldan eğitimleri başlatmak. Çünkü bilinçli çocuklar ve aileler yaşanabilme ihtimali olan istismarın karşısında kendilerini koruyabilecek. Eğitim çok önemli ve biz toplumun her kesimine eğitim verilmesini istiyoruz. Özellikle okullarda bunun eğitiminin verilmesini çok önemsiyoruz. Bu nedenle girişimlerimiz var. Devlet okullarında bu fırsat bizlere verilmese de bizler özel okullarda bu eğitimleri vereceğiz. Bizler koordinatörler ve üyeler olarak kendimizi eğitim süreçlerine hazırladık. Fakat yine pandemi nedeniyle bekleme aşamasındayız. Yine Diyarbakır’daki resmi kurumların bizlere destek sağlaması için görüşme taleplerimiz var. Fakat o da yeterli değil. Şuana kadar bizlere her hangi bir destek sağlanmadı. Valilik, belediyeler gibi resmi kurumların da bizleri desteklemelerini istiyoruz.”

Türkiye’de de çocuk istismarına karşı çalışma yürüten ilk dernek kendileri olduklarını belirten Yaşar, “Avrupa destekli iki projemiz de var. Yine dünyadaki pandemi nedeniyle çalışmalar hayata geçirilemiyor. Bu sürecin bitmesi bekleniyor. Derneğimiz partiler üstü bir dernek. Her kesin içinde yer alabileceği ve katkı sunabileceği bir dernek. Çocuk istismarına karşı olan ve tepkilerini bir şekilde gösterenler var. Herkes bizlere destek olabilir ve tepkilerini faaliyete geçirebilirler” çağrısında bulundu.

DİYARBAKIRLILARA SESLENDİ

Derneklerine destek olunması ve kentte yaşanan çocuk istismarını kendilerine iletmeleri için Diyarbakırlılara seslenen Yaşar, “Öncelikle Diyarbakır’daki vatandaşlarımız bizleri dernek olarak tanımaya çalışsınlar. Derneğimizin ucim.org.tr sitesine girip oradan faaliyetlerimizi takip etsinler. Sitemizde ihbar butonu var. Çocuk istismarı yaşandığı anda bu butona basıp yardım isteyebilirler. Butona bastıkları anda direk avukatlarımızla iletişime geçmiş olacaklar. Çocuk susar ama siz susmayın. Bizlere Türkiye’deki ünlü simalarda destek sunuyor” diye konuştu.

Yaşar, “Şuan üniversite bünyelerinde de yapılaşmaya gidiyoruz. Üniversiteli öğrencilerde bizlerle. Yine liseli öğrenciler de okulda UCİM’in bir kolunu oluşturuyor. İzmir’de lise öğrencileriyle temas halindeyiz. Hatta Saadet öğretmenimizin de katıldığı onlayn üzerinden bir toplantı gerçekleştirdi. Toplamda 66 derneğimiz faaliyette şuanda. Gittikçe dernek sayımız da çoğalıyor” dedi.

Diyarbakır UCİM olarak şuan kentte bir davayı takip ettiklerini belirten Yaşar, “Maalesef ki babası tarafından istismara uğrayan bir kız çocuğumuz var. Şuan devlet korumasında. Davalarına girmemiz kabul görülmüyordu ama ailenin isteğiyle davaya giriyoruz. 1 Nisan’da dava tekrar görülecek. Aileye hukuki ve rehabilite desteği sağlıyoruz” diye belirtti.

ÇOCUK MAHKEMELERİ KURULSUN

UCİM’in en çok istediği şey çocuk mahkemelerinin kurulması olduğunu belirten Yaşar, “Çocuk davalarına genel mahkemeler bakıyor. Hakim ve avukatlar çocuk konusunda uzman değiller. Katıldığımız davalarda savcı ve hakimlerin çok da işin bilincinde olmadığını görüyoruz zaten. Buralarda çocukların ifadeleri defalarca alınıyor ve çocuklar defalarca travmaya maruz kalıyor. Adalet Bakanlığı’na çocuk mahkemelerinin oluşması için başvuruda bulunduk, çünkü bu çok gerekli bir durum. Fakat henüz gelişen bir durum yok” açıklamasında bulundu.  

Pandemi döneminde merkezlerine çok sayıda başvuru da geldiğini belirten Yaşar, “Aile içi istismar vakaları çok fazla. Ve bu çocuklar pandemi süreci nedeniyle kendi istismarcısıyla aynı evde yaşamak zorunda kalıyor. İstismarın en çok şu bölge ya da bu bölgede yaşandığını diyemezi. Çünkü her yerde gittikçe çocuk istismarı çoğalıyor. Ve köylerde de bu durum çok fazlar. İstismarcı çocuğu nerede yakaladıysa orada istismar ediyor. Özellikle çocuğun yalnız olduğu yerde bunu kendisine bir fırsata çeviriyor. Aile içerisinde yaşandığı zaman üstü çok rahat bir şekilde örtülebiliniyor. Çünkü aile çevreden dışlanabilirim korkusunu yaşıyor. Fakat bu sefer de çocuk mağdur ediliyor ve psikolojik şiddet yaşıyor” diye belirtti.

CAYDIRICI CEZALAR YOK

Cezaların caydırıcı olmaması nedeniyle istismarların daha çok yaşandığı önemine değinen Yaşar, “Yasaların değişmesi gerekiyor. Çocuklar korunmalı ve istismarcılar caydırıcı cezalar almalı. Ayrıca hiç kimse yaşanan istismar karşısında susmasın. Evin içinde yaşanan istismarda çocuktan sonra anne susturuluyor. Ama anne susmamalı. Anne geri durduğu için olaylar daha çok artıyor, ya da davalar uzun sürüyor. Annenin tavrını gösterdiği davalar uzun sürmüyor. Ve bu tür olalar yaşanmıyor” dedi.

UCİM’E KATILMA SEBEBİ

Son olarak UCİM’e katılma nedenini anlatan UCİM’in Diyarbakır Koordinatörü ve Öğretmen Kezban Yaşar, “Gördüğüm ve okuduğum istismar olayları karşısında çaresiz kalıyordum. Çünkü tepkimi gösterebilecek bir yerim yoktu. Ve bu durum beni çok üzüyordu. Dolayısıyla UCİM’e katıldım ve şuan bir şeyler yapabiliyorum. Artık tepkimi bir mücadeleye dönüştürdüm. Kapımız her kese açık. UCİM herkesin, herkes katkıda bulunsun” çağrısında bulundu.

Editör: TE Bilişim