Fatma Temel - Özel haber

Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde 8 yıl önce yaşanan hendek ve barikat olaylarından sonra çatışmalardan etkilenen çocuklar, yaşadıkları travmaları unutamıyor.

Sur içindeki tarihi bir yapıda faaliyet gösteren Rengârenk Umutlar Derneği (RUMUD), çocuklara yönelik psiko-sosyal destek çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Derneğin İletişim Koordinatörü Ceylan Palamut, 8 yıl önce yaşanan çatışmalardan sonra çocuklara yönelik yürüttükleri çalışmaları ve elde ettikleri gözlemleri gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e anlattı.

‘Dernek çocuklara destek için kuruldu’

Palamut, derneğin 2016 yılında kurulduğunu ifade ederek, şunları anlattı: “O süreç hem bölge için hem çocuklar için travmatik ve zor bir süreçti. Çocuklar çok kötü etkilenmişti. Derneğimiz çocukların desteğe ihtiyacından kaynaklı olarak kuruldu. Dernekte çocuk hakları temelinde çalışmalar yürütülüyor. Çalışma alanları çocuk ve kadın. Çocuk hakları konusunda atölye çalışmaları, sosyal etkinlikler, sanatsal etkinlikler çalışmalarını gerçekleştiriyor. Ama bununla birlikte saha çalışmaları da var. İzleme, raporlama gibi. Bu saha çalışmaları mahallede ilk etapta yapıldı. Sonrasında da çalıştırılmak zorunda bırakılan çocuklarla ilgili bir izleme-rapor çalışması var. Bir de çocukların oyun hakkı konusunda izleme-raporlama çalışması var. Genel olarak dernek izleme-raporlama, savunuculuk, çocuk hakları konusunda atölye çalışmaları, sanatsal ve sosyal aktiviteler gerçekleştiriyor.”

‘Travmalar eğitimi etkilemiş durumda’

Sur’daki çocukların hala yaşadıkları olayların etkisinde olduğunu dile getiren Palamut, şöyle devam etti: “RUMUD genel olarak yerel, ulusal ve uluslararası çocuk hakları temelinde çalışmalar yürütüyor. Bölge olarak Sur bölgesindeki çocuklarla bir arada ve Sur’daki çocuklarla atölye çalışmaları yürütülüyor. Savaş çocuklar açısından bakıldığında ebetteki altı yaşında sekiz yaşında bir çocuğun savaşa maruz kalmasıyla 16 yaşına geldiğinde tamamen psiko-sosyal açıdan iyileştiği ya da sağlıklı olarak geçirdiği bir süreç değil. Bizlerin de aslında izlediği kadarıyla hala travmalar ve kaygılar devam ediyor. Bu travma ve kaygılar eğitim süreçleri ve gelişimsel süreçlerini de etkilemiş durumda. İleriye dönük yaşamsal boyutuyla çokça kaygı uyandıran ve bu süreci olumsuz yönde geçiriyorlar diyebiliriz.”

Sur’da üç merkezde faaliyet yürütülüyor

RUMUD’un Sur’da üç merkezi olduğunu söyleyen Palamut, şunları dile getirdi: “Bu üç merkez şöyle; Çocukların atölyelere katıldıkları bir atölye merkezi dediğimiz yer var. İkincisi kütüphane merkezi, diğeri de Ziya Gökalp Mahallesi’nde akademi merkezi. Atölye merkezimizde sanat, oyun, müzik atölyeleri, çocuk hakları konusunda çocukların güçlenmesini destekleyecek farkındalık oluşturacak atölyeler, bununla birlikte aslında ebeveyn ve bakım verenler konusunda da bu farkındalığı oluşturacak çalışmalar yürütülüyor. Kütüphane merkezinde de kitap ve oyuncak kütüphanesi var. Kitap kütüphanesinde çok dilli kitaplar yer alıyor. RUMUD, aynı zamanda anadili konusunda da çalışmalar yürütüyor. Anadili konusu hakkındaki materyallere de çocukların erişebilmesi için kütüphane çalışmaları gerçekleştiriyor. Oyuncak atölyemiz var. Bölge dezavantajlı bir bölge bununla birlikte çocuklar sosyo-ekonomik yönden dezavantajlı grupta yer alan çocuklar ve oyuncuğa erişimi çok kısıtlı olan ya da hiç erişemeyen çocuklar. Burada da aslında bu oyuncaklarla birlikte çocukların oyun hakkı konusunda güçlendirme, oyuncağa erişmeleri konusunda güçlenmelerine destek oluyoruz. Bizler de şunu çok iyi biliyoruz: oyun, çocukların gelişimsel süreçlerinde olmazsa olmaz en temel haklardan biridir. Ondan kaynaklı oyuncak kütüphanesinde de oyuncaklar yer alıyor. Kitap ve oyuncak kütüphanesi kampanyayla oluştu. Çocuklar ücretsiz bir şekilde kitap ve oyuncağa erişebiliyorlar. Helin Hasret Şen Akademisini de çok yakın bir tarihte kurduk. 20 Kasım Çocuk Hakları Günü vesilesiyle kurulan bir akademi merkezi. Burada yine çocuk hakları konusunda izleme, raporlama akademik çalışmalar, eğitimler, toplantılar, konferanslar düzenlenecek. Ama bir yandan da burası bölgede yer alan diğer STK’lara da açık bir merkez.”

‘Oyun oynama alanları yok’

Çocukların Sur’da güvenli bir şekilde oyun oynayabilecekleri alanların olmadığını dile getiren Palamut, “Sur’da çocukların güvenli bir şekilde oyun oynayabilecekleri hiçbir alan yok diyebiliriz. Daha çok mahalle aralarında, sokakta çocuklar oyun oynayabiliyor. Ama bu bölgelerde çocukların oyun oynayabilecekleri alanlar değildir. Mahalle sakinlerinin ‘gürültü yapıyorsunuz’ meselesiyle birlikte çocukları dışlama, oyun alanlarını daraltma, oynamalarına izin vermeme hem de bununla birlikte çocukların oynayabileceği bir park bile bulunmamaktadır. Bu konuda Sur bölgesinde çocukların güvenli alan dediğimiz erişebilecekleri hiçbir alanın olmadığını söyleyebiliriz” dedi.

‘Adıyaman sahasına psiko-sosyal destek’

RUMUD’un deprem sürecinden bu yana Adıyaman’da psiko-sosyal çalışmalar yürüttüğünü belirten Palamut, sözlerine şöyle devam etti;

“Deprem sürecinde, depremin yaşandığı ilk gün sabahın erken saatlerinde sahadaydık diğer STK’larla birlikte. Aslında kriz yönetim konusunda da daha önce RUMUD’un deneyimi olduğundan kaynaklı hızlıca bir kriz ağı oluşturuldu. Çocuk hakları kriz ağı oluşturuldu. Onunla birlikte bölgede çalışan diğer kuruluşlarla birlikte krize dönük neler yapılabilir? Programları oluşturuldu ve o günden bu güne hala çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ve bizim bir diğer sahamızda Adıyaman sahası. Adıyaman sahasında arkadaşlarımız çocukların iyi olma haline destek amaçlı psiko-sosyal çalışmalar yürütmekte. Çalışmalarımız hala devam ediyor“

Editör: Beritan KAYA