HDP’li İmam Taşçıer, gündeme ilişkin Meclis’te konuştu. 8 Mart’ı kutlayarak konuşmasına başlayan Taşçıer, Amedspor-Bursaspor maçı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tribünlerdeki ırkçı slogan ve posterlere dikkat çeken Taşçıer, Bursaspor taraftarının Cem Ersever, Yeşil ve beyaz Toroslar hakkında bilgi sahibi olmadığını savundu. Taşçıer şunları söyledi:

Diyarbakır, on iki bin yıllık tarihe sahip bir yerleşim yeri. Diyarbakır’ın bu son adı olan Diyarbakır seksen, doksan yıl önce verilmiş. Bundan önce değişik isimleri vardı ama en son isimlerden biri Amed’di. Onun için, ben Amedliyim ve Amedsporluyum, Amedspor taraftarıyım, onu burada belirterek konuşmama başlamak istiyorum. Sporda, özellikle futbolda iller arası gerginlikler vardır. Bu, çok yerde var. Bu gerginlikler taraftara bir şekilde yansıyor. Diyarbakırspor ve Amedspor ile Bursaspor arasındaki bu gerginlikler son yirmi yıldan beri devam eden gerginliklerdir; bunu hepimiz biliyoruz, sporla ilgilenen arkadaşlar. Benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta bu gerginliklerden yararlanmak isteyen bazı karanlık güçlerin ırkçı, faşist ideolojilerini burada kullanmalarıdır, bilerek ve isteyerek Kürt düşmanlığı yapmalarıdır. Şöyle ki günler öncesinden Bursa’da Amedspor aleyhine propagandalar organize edilmişti.”

“Cem Ersever’i tanımıyorlar”

Taşçıer konuşmasının devamında, “Maçtan önce gece yarısı ise Amedspor’un kaldığı otelin etrafı kuşatılmış, ırkçı, faşist sloganlar atıldığını hepimiz canlı yayınlarda dahi izlemiştik. Valiliğin önlem almaması maçta bazı mesajların verilebileceğinin habercisiydi. Bu mesajları kamuoyunun dikkatle izlemesini sağlamak için de maçtan önce gerginlikler yaratıldı isteyerek ve bilerek maça dikkat çekmek için. Ben, Bursaspor taraftarlarının 1993 yılında Ankara’nın Elmadağ ilçesinde elleri bağlı bir şekilde kafasına 2 kurşun sıkılarak öldürülen Cem Ersever’i tanıdıklarını kesinlikle düşünmüyorum, tanımazlar” dedi.

Taşçıer son olarak şöyle dedi:

“Yine, ben, JİTEM’ci, JİTEM elemanı, kontrgerilla, Kürt halkının düşmanı olan “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ı, 1996 yılından sonra sırra kadem basıp kaybolan bu faşisti tanıdıklarını da düşünmüyorum. Hani Bursaspor taraftarı bunu da tanımıyor. Yine, ben, Kürtlerin katledilmesinde kullanılan beyaz Torosları da tanıdıklarını düşünmüyorum, Bursalıların, Bursaspor taraftarlarının. Peki, kim yaptı bunu? Bu fotoğrafları kim astı oraya Yeşil’in, Cem Ersever’in, Beyaz Torosların? Ne amaçlaydı? Ne mesaj verilmek istendi? Bunu biz Kürtler çok iyi biliyoruz. 1990’lı yılların canlı tanıklarından biri de benim ve benim yaş grubumdaki diğer arkadaşlar. Hiç fark gözetilmeksizin önce 1991 yılının başında, Vedat Aydın HEP il başkanı evinden alınarak bir Toros araca bindirildi ve götürüldü, üç gün sonra cenazesi bir derenin kenarında bulundu. Sonrasında, 17.500 faili meçhul -aslında Kürtler tarafından faili belli olan- cinayetler işlendi 1991-96-97 yılları arasında.” (HABER MERKEZİ)