Güneş OCAĞA/ÖZEL HABER

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şube Eş başkanı Yıldız Ok Orak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e yaptığı açıklamada, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı.

 Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Orak, "Toplumsal cinsiyet eşitliği kaynakların ve fırsatların kullanılmasında, tüm hizmetlerin verilmesinde kişiye cinsiyeti dolayısıyla bir ayrımcılığın yapılmamasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadın sağlığı üzerinde olumsuz etkiye sahip bir unsurdur. Toplumun kadına yüklediği misyonlar gereği tek başına ayakta duramayan, hatta tek başına sağlık kurumuna gidemeyen kadın, kendi sağlığı ile ilgili karar verme hakkına bile sahip değil" dedi.

GELİR DÜZEYİ OLMAYAN KADINLARIN SAĞLIĞI DAHA KÖTÜ

"Ekonomik fırsatların olmaması, kadının sağlığa erişiminin önündeki engellerdendir" diyen Orak şunları söyledi:

"Yapılan çalışmalarda da kadının statüsünün doğrudan ve dolaylı olarak genel sağlığı, üreme sağlığını ve ruh sağlığını etkilediği görülmektedir. Kadınların erkeklere oranla hastalık ve stres yaşama durumları da daha yüksektir. Kadınların yine aile planlamasında söz hakkının olmaması veya gebeliği önleme yönteminin de sadece kadın tarafından kullanılmak zorunda olması ve kürtaj sorunu kadın sağlığını etkileyen faktörlerdendir. Kadınlarda tüm bu toplumsal problemlerden kaynaklı, kronik hastalık oranı erkeklere oranla daha yüksektir" diye konuştu.

EĞİTİM DÜZEYİ YAKIN OLAN EŞLER ARASINDA ŞİDDET DAHA AZ

Eğitim düzeyi birbirine yakın olan eşler arasındaki şiddet olaylarının da daha çok azaldığına dikkat çeken Orak,  şunları söyledi: "Toplumsal cinsiyet eşitliği özellikle eşler arasındaki şiddet olaylarını etkileyen en önemli faktörlerdendir. Kaynakların ve fırsatların kullanılmasında eşit oranda faydalanmış, mesela eğitim düzeyi olarak birbirine yakın olan eşler arasında şiddet olaylarının azaldığını görüyoruz. Ekonomik, fiziksel, psikolojik veya diğer şiddet türlerinin ne olduğunun farkında olan, özsavunma yapabilen kadınların artması şiddet olaylarını azaltacaktır. Kendini eve hapsetmeyen, sokaklarda, alanlarda olan erkeğin ekonomik gücüne ihtiyaç duymayan, erkeğin şiddetine maruz kaldığında ne yapacağını bilen kadınların varlığı bu toplumu da güçlendirecektir."

TEK BAŞINA MUAYENEYE GİDEN KADINLAR İYİLEŞİYOR

Jinekolojik muayeneye tek başına gidebilen kadınlarda önlenebilir hastalıklarda düşüş yaşandığını da söyleyen Orak, "Sağlık kurumuna gitmek için eşinden izin almak zorunda kalmayan ve jinekolojik muayene gibi özel muayenelere tek başına gidebilen kadınlar çoğaldıkça, özellikle önlenebilir hastalıklarda da ciddi bir düşüş yaşanır" diye belirtti.

Muhabir: GÜNEŞ OCAĞA