ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Ceren AKYIL
Kürt meselesinin çözümüne yönelik sürecin birinci yılını geride bıraktığını belirten SAMER Genel Koordinatörü Yüksel Genç, geçen yıl yaşanan gelişmelerin hayal edilemeyecek düzeyde olduğunu söyledi. Genç, süreçte PKK’nin attığı radikal adımların ise öne çıktığını vurguladı.
"BİR YIL İÇERİSİNDE HEM ÇOK ŞEY OLDU HEM DE HİÇBİR ŞEY"
PKK'nin bir yıl içinde silahsız mücadele ve kendini feshetme adımlarını attığını dile getiren Genç, "Sürecin kritik adımları arasında 27 Şubat deklarasyonu, 12. Kongre kararları ve Casene Mağarası’ndaki silahların yakılması ile Türkiye’deki güçlerin geri çekilmesi bulunuyor. Ancak hükümet karşılık vermiyor. Bir yıl içerisinde hem çok şey oldu hem de hiçbir şey olmadı diyebiliriz" diye konuştu.

"SÜREÇ, BATIDA TOPLUMLA BAĞ KURARAK ANLATILMALI"
TBMM Başkanı, AYM Başkanı ve İçişleri Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’a yaptığı ziyaretleri sembolik olsa da anlamlı bulduğunu ifade eden Genç, "Batı’daki toplumun sürece dahil edilmemesi, sürecin sürüncemede kalmasına ve siyasilerin küçük çıkar hesaplarına göre hareket etmesine yol açıyor" dedi.
"GÜVEN ARTIRICI ADIMLAR ATILMALI"
Sürecin ilerleyebilmesi için güven artırıcı adımların atılması gerektiğini dile getiren Genç, "Güven arttırıcı ve stratejik olarak değerlendirilebilecek önemlerin başında ise umut hakkının tanınması geliyor. Çünkü sürecin baş müzakereci olarak gelen Sayın Abdullah Öcalan hala cezaevi koşullarında ve nispeten tecrit koşullarının aşılmadığı bir durumda sürecin parçası. Bu durum da süreçle ilgili en önemli güvensizlik kaynaklarından birini oluşturuyor" dedi.
"DEVLET SOMUT ADIMLAR ATMALI"
Genç, ayrıca yasal ve güvenlik alanında düzenlemeler yapılması gerektiğini de vurgulayarak, şöyle devam etti: “Güvenlik çerçeve yasasının çıkarılması, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu’nun dönüştürülmesi sürecin ilerlemesinde önemli rol oynayacak. PKK’nin attığı adımlara eşdeğer şekilde devletin de somut adımlar atması şart.”
“DİYARBAKIR HALKI BARIŞA HAZIR, AMA KUŞKULU”
Diyarbakır halkının barışa hazır olduğunu, ancak devletin çözümsüzlük tutumuna karşı ise oldukça temkinli bir yerde durduğunu dile getiren Genç, "Diyarbakır, barışa evet diyor, ama sürecin başarıya ulaşabileceğine dair kuşkular hakim. Ortalama her dört Diyarbakırlıdan biri sürecin başarılı olabileceğine inanırken, yarısı ise sürecin başarılı olmayacağına dair kuşku içerisinde" dedi.



