Güneş OCAĞA

AK Parti eski Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Şerif Aydın, DEM Partili belediyelerde “Atatürk ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğraflarına hakaret” ve “Meclis toplantılarında Türk Bayrağı'nın kaldırıldığı” iddialarına ilişkin sosyal medya hesabı X üzerinden açıklama yaptı. Aydın, paylaşımında şunları yazdı:

"HDP döneminde geçmiş seçimlerde kazanılan belediyelerde yapılan uygulamalar, kayyum atanması için neredeyse bir zorunluluk oluşturmuştu. Belediye yönetimlerinin seçilen başkan değil de, Kandil’den görevlendirilip belediyede işçi olarak yerleştirilen kişiler eliyle sürdürülmesi, belediye imkanlarının hizmet yerine örgüt faydasına kullanılması gibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği uygulamalar ile adeta kayyum atanmasına devlet mecbur edilmişti. Aradan yıllar geçti ve 31 Mart’ta yerel seçimler yeniden yapıldı. DEM Parti bu seçimlerde, 3 Büyükşehir, 7 İl, 58 İlçe ve 7 belde olmak üzere toplam 75 belediyede seçimleri kazandı. 

“HAK VE NESAFET KURALLARI İLE BAĞDAŞMAZ”

Önce Van’da yargı eliyle başlatılan kötü bir süreç üzerinden hiç istenmeyen olaylara şahit olduk. Ardından Diyarbakır, Mardin, Bağlar ve Sur belediyelerinde demokrasi şemsiyesi altında kabul edilebilir yanı bulunmayan hadiseler oldu. Bir anda daha seçimin ayı bitmeden, kayyum çağrılarına hatta çok daha fazlasının istendiğine şahit olmaya başladık. Evet, bu hadiselere sebep olanların, kişisel olarak soruşturulması, yargılanması yapılmalıdır, bu olması gerekendir. Ama salt münferit bu hadiseler göz önünde bulundurulup, DEM Parti’nin 75 belediyesine kayyum atanması, hak ve nesafet kuralları ile bağdaşacak bir durum olmayacaktır. 

Ortada genel olarak, bir bütün halinde yapılan bir eylemsel birliktelik yoktur. Hukuki ifadeyle; DEM belediyelerinde, hepimizi rahatsız eden bu hadiselerde, eylemsel bir bütünlük, birliktelik ve süreklilik yoktur. Gelen tepkilerle birlikte, zaten bu belediyelerde geri adımlar atılmış ve olması gereken şekilde davranılmaya başlanmıştır.

Hal böyle iken, seçmen iradesine saygı göstermek demokrasinin gereği olarak esas olmalıdır. DEM belediyelerinin icraatları ve uygulamaları takip edilerek süreç yürütülmelidir. DEM Parti belediyelerinin, icra yönüyle belediyeleri nasıl yönetecekleri veya yönetemeyecekleri herkes tarafından görülebilmelidir. Bölgenin gelecek sosyolojisinin buna ihtiyacı vardır.

Belki de tam da terör örgütünün planladığı şekilde, hışımla ve aceleyle davranılması, iktidarla DEM Parti seçmeni Kürtler arasındaki mesafeyi daha da derinleştirmekten öteye gidemeyecektir." 

Muhabir: Güneş OCAĞA