ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA
1990 yılında Elazığ'dan Almanya'ya göç eden 53 yaşındaki Kürt yazar İlhami Akter, 23 yıldır yaptığı taksi şoförlüğü işinde, taksi hikayelerini anlatan "Hayatın Yazdığı Yolculuklar" kitabını kaleme aldı. İkinci baskısı J.J yayınları tarafından basılan kitap Diyarbakır'da da raflardaki yerini aldı. 224 sayfadan ve 66 hikayeden oluşan kitap, 15 formatından okuyucunun rahat okuyabileceği bir tasarımla hazırlandı. 'Taksi Hikayeleri" kitabı, Ağustos ayında, 'Kunst und Galerie' yayınevi tarafından basılıp Hamburg'ta bir resepsiyonla edebiyat dünyasına tanıtılacak.
TANIKLIK ETTİĞİ YAŞAMLARA DOKUNDU
Kitabın hikayesini Güneydoğu Ekspres'e anlatan yazar Akter, "İnsanlardan hiç beklemediğim bir yaşam performansını veren bir kitaptır. Özgün, sansürsüz ve yalın bir dille yazılan bir eserdir. Bunun yanı sıra, insanların büyük bir çabayla oraya buraya koşuşturmalarını, yaşam mücadelesinin içindeki akışın fotoğrafını, görselini yazıya dökmektir. Örneğin kimi bir an önce işine, otobüsüne ya da trene yetişmek için can havliyle verirken, diğeri de kendine bir an önce uyuşturucu bulmak için sarf ettiği amansız çaba. Bu yaşam akışının içinde bir taksici olarak birine tanıklık, diğerine nasihat, bazen de kurbanı olduğun yaşamın gerçeğinden gelen hikayelerdir" dedi.
"MUTLAKA BİR OLAY YAŞARSIN"
Federal Almanya'da taksi şoförlüğü yapmanın dünyanın üçüncü bir ülkesinde taksi şoförlüğü yapmaya benzemediğini vurgulayan Akter, "Tümden, gerek yolcuların gerekse de şoförlerin 'Sivil Taşımacılık' adı altında hakları yasal güvence altına alınmıştır. Buna rağmen, gün olmuyor ki, rahat, sakin bir kafayla eve gidesin. Ya trafikte, ya yolculardan herhangi biriyle mutlaka bir olay yaşarsın. Bu hadiselerin birçoğu olay anında, birçoğu da mahkeme salonlarında son buluyor" dedi.
EN ÇOK HANGİ HİKAYELERDEN ETKİLENDİ?
Aracına binen ve hayatlarını kitabında kaleme aldığı bazı hikayelerden çok etkilendiğini ifade eden Akter, "En çok etkilendiğim hikayeler, sırasıyla, 'Ölüm Korkusu', 'Yalnızlık', 'Annemi Çok Erken Yaşta Kaybettim', 'Evsizler', 'Bir Hayat Kadını ve Bir Gazini Sendromu". Okuyucuların da mutlaka okumasını tavsiye ederim. Her bir hikayenin kahramanı bizlere bir yaşam felsefesi sunsa da, ama andığım hikayelerin kahramanları bizleri bir bütün hayatımızın sınavına koyduğu gibi arkasından sürüklüyor, vicdanımızla da baş başa bırakıyor" diye belirtti.
"23 YILDIR TAKSİ ŞOFÖRLÜĞÜ YAPIYORUM"
Kendi hikayesine de değinen Akter, şunları söyledi: "İlk Almanya'ya geldiğimde bunun yaklaşık beş yılı mülteci statüsüyle geçti. Bir anlamda elin kolun bağlı ve tüm haklardan yoksunsun. İkinci bir dili öğrenmeye çalışmak hayatı daha da zorlaştırıyor. Almanya'ya geldiğim günden beri hiçbir zaman sıradan yaşanmışlığı benimsemedim. Hiçbir zaman da lüks bir yaşamın peşinden de koşmadım. Hep kendim olmaya çalıştım. Başkasının yaşadığı zorlukları, yoksulluğu hep empati kurarak hor görmeden ele aldım, karşıladım. İlgi dünyamsa, kültür sanat ve politikadan oluşuyor. Yaklaşık 23. senden beridir yaptığım taksi şoförlüğünün son zamanlarda daha çok Alman yazarların okuma akşamlarına katılıyorum. Buna bir de ev, aile işleri de eklenince, bazen yemek yemeye bile insanın zamanı kalmıyor."
