Haber/ Nermin ZENGİN

Güneydoğu Ekspres- 2009 yılından beri 4 Mart, Dünya Cinsel İstismar ile Mücadele Günü olarak anılıyor ve tüm dünyada cinsel istismarla mücadele konusunda farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.

Psikolog Esma Uygun, cinsel istismarın bireyin ruh sağlığında oluşturduğu tahribatın uzun süre devam eden etkilerine dikkat çekti.

İstismara maruz kalmış çocuklar veya yetişkinlerin çoğunlukla yoğun suçluluk duygusu ve utanç yaşadıklarını kaydeden Esma Uygun, “Yaşadığı olayın kendi suçu olduğu ile ilgili düşünceler depresif olmasına neden olur. Güven duygusunun zedelenmesi nedeniyle insanlardan uzak, tedirgin ve öfkeli olabilirler. Kimseyle paylaşamadıklarında, yaşadığı durumu sağlıklı şekilde değerlendirememekte ve rahatlamak için alkol ve madde kullanımına sıklıkla yönelmektedirler. Kendi kendini tedavi olarak uyuşturucu ve alkol kullanımı, çevredeki tehlikelerin farkındalığını azaltmakta ve riskli davranışlara girmelerine neden olabilmektedir. Utanç ve çaresizlik ile ilgili düşünceleri yoğun olursa intihar girişiminde bulunabilirler” diye konuştu.

Uzman eşliğinde değerlendirme yapılmalı

Cinsel istismara maruz kalan kişinin, utanç ve suçluluk nedeniyle yaşadıklarını saklama eğiliminde olduğunu kaydeden Esma Uygun, “Cinsel istismara maruz kaldığını anlatan bir kişi sakin bir şekilde dinlenmeli, yaşadıklarını anlatabilmesi için fırsat vermelidir. Cinsel istismar şüphesi veya cinsel istismar söz konusu ise emniyete başvurmaları ve gerekli değerlendirmelerin uzman eşliğinde yapılması sağlanmalıdır. Çocuk İzlem Merkezleri, alanında uzman kişiler aracılığıyla, süreci tamamen gizli tutarak istismar öyküsünü detaylıca değerlendirmekte ve gerekli hukuki işlemleri hızlıca yürütmektedir. Daha sonraki süreçte psikolog ve psikiyatrist eşliğinde bir süre takip edilmelidir” uyarısında bulundu.

Özel bölgeler 2 yaşından itibaren anlatılmalı

Cinsel istismarla mücadelede çocukların bilgilendirilmesi konusunda ailelere önemli görevler düştüğünün altını çizen Esma Uygun, “Öncelikle ergenlik öncesi dönemde çocukları, özel bölgelere yönelik dokunuşlara hayır demek konusunda eğitmek önem kazanmaktadır. Bedeninin özel bölgelerini 2 yaşından itibaren anlatmak gerekir. Özel bölgelerin onun alanı olduğunu, gerekirse anne baba izin verirse sadece doktorun temas edebileceği öğretilmelidir. Çocuk hem kendisinin hem de başkalarının özel bölgesine dokunmamayı ve bakmamayı öğrenecektir. Başkasının dokunmasına ve bakmasına izin vermemesi gerektiğini açıkça anlatmak gerekmektedir. Eğer kendi izni olmadan birinin teması olursa bunu ebeveynine anlatması gerektiği basit ve sakin şekilde anlatılmalıdır.4-5 yaşlarında başkasının odasına girerken kapıyı çalmak, tuvalet ve duştayken, üzerini değiştirirken mahremiyeti öğrenmesi için rol model olunmalıdır” uyarısında bulundu.

Editör: TE Bilişim