ÖZEL HABER/Fuat BULUT-Sertaç KAYAR
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, kentte yaşanan trafik sorunu ve hafif raylı sistem projesi ile ilgili Güneydoğu Ekspres’e konuştu. Kentte artan araç sayısının trafik yoğunluğuna neden olduğunu belirten Eşbaşkan Bucak, trafik sorununun kentin en önemli sorunu haline geldiğini vurguladı. Akıllı sinyalizasyon ve yapay zekâ destekli trafik yönetimiyle çözüm arayışında olduklarını kaydeden Bucak, kentte araç sayısının son bir yılda yüzde 20 arttığını ve kavşakların yetersiz kaldığını belirterek, çözüm için yürüttükleri çalışmaları anlattı.
ARAÇ SAYISI ARTIYOR, KAVŞAKLAR KAPASİTE ÜSTÜ ÇALIŞIYOR
Trafik sorununun çok boyutlu olduğunu ifade eden Bucak, “Bizim her hafta bütün koordinasyon toplantılarımızın en önemli gündemi ulaşım. TÜİK verilerinden yola çıkarak kentimizde çok hızlıca artan özel araç sayısını görüyoruz. 2020 yılında araç sayısı 124 bin civarı. 2023 yılında yani yaklaşık 3 yıl sonra 135 bin. Hemen bir yıl sonra 2024 yılında 152 bine çıkıyor bu rakam. Çok ciddi bir artış. Yani son 2023-24 arasındaki artış aslında önümüzdeki yılların artışını da gösteriyor. Oransal olarak ve 2025 Eylül ayı itibariyle 184 bin araç. Yani bu çok ciddi bir rakam. Son bir yılda sadece 21 plaka araç yüzde 20 oranında artış göstermiş. Yani son bir yılda 31 bin 21 plakalı araç trafiğe katılmış. Araç sayısı artıyor. Kavşak kapasitesi buna yetişmiyor” dedi.

450 EVLER VE SEYRANTEPE KAVŞAĞI’NDAKİ YOĞUNLUK
Kentin en yoğun kavşaklardan biri olan 450 Evler kavşağını örnek veren Bucak, “Herkesin çok şikayet ettiği bir kavşak. Normalde 3600 aracın geçişine göre tasarlanmış bir kavşak. Ama biz o tasarıyı 1000 araçla aşıyoruz. 4600 araç geçiyor ve bu aracı geçirmek bizim gerçekten sinyalizasyon birimimizin uhdesinde çok zorlanıyor. Bu kapasite bizi çok aşıyor. Yine Seyrantepe kavşağının sadece orta kısmında pik saatte 9000 civarında araç geçiyor. Bu çok büyük bir yük. Bunun için sinyalizasyon sistemimizi maksimum seviyede yönetmek durumundayız. Maksimum seviyede iyileştirmek ve akıllı dijital kavşaklar haline getirmek zorundayız. Bunun çalışmalarını başlattık” şeklinde konuştu.
“DEDAŞ’IN KESİNTİLERİ SİNYALİAZSYON SİSTEMİNİ SEKTEYE UĞRATIYOR”
Araç sayısındaki artışın yanı sıra başka faktörlerin de olduğuna dikkat çeken Eşbaşkan Bucak, şunları söyledi: “Bakın kırmızı ışık ve kural ihlalleri. Bir kural ihlali, zaten yoğunlaşmış ve pik saatte o kadar aracı taşıyamayacak kavşakta yaptığınız küçücük bir ihlal, yahut kırmızı ışık ihlali orada tam bir sıkışmaya yol açıyor. Yine sinyalizasyon sistemimiz bazen DEDAŞ'ın elektrik kesintisi yüzünden kesiliyor. Ben buna bazen demek istemiyorum, sık sık kesiliyor. Sizler de görüyorsunuz, biz de çok yoğun araç kullanıyoruz. Hemen hemen gün aşırı karşılaştığımız bir şey. DEDAŞ'ın elektrik kesintisi olduğu takdirde bütün kavşaklarda kitlenme başlıyor. Ve burada gerçekten biz çok zorlanıyoruz. Yol ve kavşak içerisinde hatalı sürüşler kazalara yol açıyor ve kavşaklar kitleniyor.”

“AKILLI TRAFİK YÖNETİMİ ALANINDA ÇALIŞMALARA BAŞLADIK”
“Akıllı trafik yönetimi alanında çalışmalara başladık” diyen Bucak, şöyle devam etti: “Kent genelinde akıllı sinyalizasyona geçtik. Şu an 16 pilot kavşakta akıllı dijital yapay zeka destekli çalışma yürütüyoruz ama bunu asıl çok yoğun kavşaklarımıza uyarlayacağız. Yani şu an pilotu gerçekleştiriyoruz. Küçük kavşaklarda geri dönüşlerini alıyoruz ama bunu Seyrantepe, 450 Evler ve benzeri kavşaklarımızda uygulamak için 2026 yılına planlarını hazırlamış durumdayız. Ve gerçek zamanlı trafik yoğunluk haritası çıkarttık. Bunu 2026 yılının ilk aylarında hızlıca gerçekleştireceğiz. Kamera sistemleri, veri toplama sistemleri, yoğunluk sensörlerini ölçen jeneratörler yerleştireceğiz. Bu yoğunluk sensörlerini ölçen jeneratörler veri toplayacak ve bu toplanan verilerin ışığında trafik kontrol merkezinde anlık analizler yapılacak ve dijital ortama aktarılacak. Yapay zekayla sinyalizasyon sistemimizin gerçek sürüş verileriyle hakikaten sonucunu almış olacağız ve büyük oranda yoğunluğa cevap verebilmiş olacağız.”
“KAVŞAK KAPASİTELERİNİN ARTTIRILMASI GEREKİYOR”
Kavşak kapasitelerinin arttırılması gerektiğini kaydeden Bucak, “Bu sadece Büyükşehir Belediyesi'nin uhdesinde değil, kara yollarının uhdesinde ve kara yollarıyla seçildiğimizden bugüne kadar gerek ulaşım dairemiz gerek AYKOME toplantıları ve UKOME toplantılarında hepsinde kavşakların katlı hale gelmesini savunduk. En fazla da Elazığ yolu. Elazığ yolu bizi en çok kilitleyen kavşaklarımızdan ve KGM'nin sorumluluğunda. Bu sebeple bu kapasiteleri arttıracak geometrik düzenlemelere ihtiyaç var. Katlı sistemlere ihtiyaç var. Belki katlı sistemlerin ilk etapta yapılmaması gibi bir Bir gündemleri olabilir ki, bizi aslında çok ikna etmiyor, memnun etmiyor. Ama madem böyleyse bile geometrik düzenlemeler yapılmalı” dedi.

“GEOMETRİK DÜZENLEMELER SONUÇ VERİYOR”
Geometrik düzenlemelerin sonuç verdiğini kaydeden Bucak, “Pek çok kavşağımızın geometrik düzenlemeleri ya yanlış, ya eksik ya da günün güncel yoğunluğuna cevap vermiyor. Mesela biz bu anlamda örnek geometrik düzenlemeler başlattık. Polat Kavşağında, Selahattin Eyyubi Ahmed Arif kesişiminde biz geometrik düzenlemeler yaptık ve bunun sonuçlarını alıyoruz. Diclekent, Ahmed Arif kesişiminde geometrik düzenlemeler yapıyoruz. Bu geometrik düzenlemelerden kastımız orta yuvarlağa kaldırıyoruz. Düz geçiş veriyoruz. Düz geçişte sol ve direkt gidişleri koordine ediyoruz. İşte buna bu geometrik düzenlemelerle hakikaten yoğunlukları azaltacak ve bekleme sürelerini de azaltacak bir noktaya varmak istiyoruz” diye konuştu.
HAFİF RAYLI SİSTEM PROJESİ
Hafif raylı sistem projesi ilke ilgili de bilgi veren Eşbaşkan Bucak, “Bu kentin küçüğünden büyüğüne herkesin gündeminde olan ve ihtiyaç duyulan bir proje. Bu kent 2 milyona yakın nüfusuyla büyük bir kent, metropol bir kent ve halihazırda kredi arayışı, finans arayışında olduğumuz 14.1 km hat hala fizibil bir hat. Bu çok önemli. Yani hala belki son 10 yıldır 15 yıldır çalışılıyor. Bir önceki yönetimlerimiz döneminden çalışıyor ama hala fizibil olma özelliğini koruyor. Dağkapı'dan Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kadar gidecek 20 duraklı, 20 durağın 19'unun orta hattan gideceği, orta refüjden gideceği tek bir durağın yanında olacağı şeklinde 20 duraklı bir tramvay projesi ve tespit edilen süre Dağkapı'dan eğitim araştırmaya 37 dakika. Şimdi bizim otobüslerimizin bugünkü şartlarda eğitim araştırmaya gidiş süresi bir saati geçiyor. Yani bu yarı yarıya oranında konforlu, hızlı ve erişilebilir bir ulaşım sunuyor bize. O yüzden raylı sistem projesini biz çok önemsiyoruz. Ve hayata geçirmek için son bir yıldır özellikle son 6 aydır raylı sistem daire başkanlığımız bünyesinde çok yoğun, çok ciddi çalışmalar yapmaktayız” şeklinde konuştu.

PROJE İÇİN ULUSLARARASI GİRİŞİMLER
Hafif raylı sistem projesi için uluslararası girişimlerinin olduğunu belirten Bucak, şunları söyledi: “Özellikle son 6-7 aydır Raylı Sistem Daire Başkanlığımız, BM’nin fon kuruluşlarından tutalım, Dünya Bankası'nın ilgili olduğu tüm fon kuruluşlarına kadar kalkınma ajanslarıyla ve bu gibi fonlara altyapı ve ulaşım projelerine fon verecek tüm kredi kuruluşlarıyla 30'a yakın kredi kuruluşuyla birebir yazışmalar, görüşmeler hem ziyaretler gerçekleştirdi. Fransız Kalkınma Ajansı'yla çok önemli iki etabı geçtik. Teknik etabı geçtik birlikte ve finans etabındayız şu an. Tabii bu projenin şöyle bir boyutu var. %20 öz kaynaklı yani belediyenin kendi bütçesiyle yürüteceği bir çalışma. %80 dış kaynakla yürütülebilecek bir proje.
Yüzde 40'ını Fransız Kalkınma Ajansı karşılayabileceğini taahhüt etti. Ama bu taahhüdün karşısında iki talebi var. Ya hazine garantisiyle hazine garantör olacak bu projeye ve belediyenin bütçesinden yapılabilirliğini teminatlarla onaylayacak. Yahut da biz ikinci bir eş finansör bulacağız bu projeye. Bu eş finansörlük için işte arkadaşlarımız 30 civarında kurum kuruluşla görüştü. Bu görüşmeler tabii ne yazık ki hem evrensel ekonomik dengeler gerekçesiyle hem Türkiye'nin ekonomik dengeleri gerekçesiyle hem de yerel yönetimlerin içerisinde olduğu bütçesel krizler gerekçesiyle yüzde 100 oranda teminatlı gözükmüyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin, birkaç ayda bir yaptığımız finans değerlendirmelerinde kötü bir yerde olmadığını biz biliyoruz. Mali Hizmetler Daire Başkanlığımız genel bir değerlendirme yaptırıyor. Kredi, dosyamız, kredi onayımız, kredi puanımız iyi bir yerde duruyor. Ama genel olarak bir istikrarsız ekonomi, kent ve Türkiye ölçeğinde olduğu için tabii ki kredi kuruluşları mesafeli yaklaşıyorlar.”

“CEVDET YILMAZ'DAN RANDEVU TALEBİMİZ VAR”
Bucak proje ile ilgili yaşanan bazı sorunlara dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Özellikle 19 Mart operasyonu, İstanbul Belediyesi'ne yapılan operasyon ve devamındaki yerel yönetimlere yapılmış operasyonlar gerekçesiyle burası güvenilir alan olmaktan ne yazık ki uzaklaşıyor. Bir bununla mücadele etmekteyiz. İki şöyle bir mücadelemiz var. Biz istiyoruz ki böylesi yüklü bir çalışma proje mesela Ulaştırma Bakanlığı'nın gündemine girsin ve bu yönlü taleplerimiz var. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan randevu talebimiz var. Biz istiyoruz ki Ulaştırma Bakanlığı bundan iki hafta kadar önce il valisi Ankara'da görüşmeler yaptığında aslında bu haberin bir kısmı paylaşıldı. Ulaştırma Bakanlığı'nın Diyarbakır'ın Raylı Sistem projesini kendi uhdesinde belediyeyi uzun vadeli borçlandırarak çünkü Hazine Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, devletin kendisi bu çalışmaya girdiği takdirde biz uzun vadeli borçlanabileceğiz. Bizim talebimiz bu. Diyarbakır halkı bu borcu 15 yıl boyunca öde 30 yıl boyunca ödesin. Düşük faizlerle ödesin. Daha sürdürülebilir, daha büyük planlar yaparak ödesin. Diyarbakır halkı bunu hak ediyor. Bunca yıl pek çok projeden mahrum bırakılmış bir halk.”
CEVDET YILMAZ PROJEYE SICAK BAKIYOR
Cevdet Yılmaz’ın projeye sıcak baktığını kaydeden Bucak, şunları söyledi: “Sayın Cevdet Yılmaz'dan hem DEM Parti Yerel Yönetimler Eş Sözcülerimiz aracılığıyla bir randevu talebinde bulunduk. Hem de Sayın İl Valisi'nin gündemine bu randevu talebimizi defalarca koyduk. Kendisi de bunu iletti. Cevdet Yılmaz'ın bu projemize sıcak baktığını biliyoruz. Raylı Sistem dairemizden dosyaları talep ettiğini biliyoruz. Yazışma talep ettiğini biliyoruz ve artık yazışmaların dosyaların kendilerinin eline ulaştığını da biliyoruz. Bu çalışmaya dair detaylı bilgiye sahip olduklarını da biliyoruz. Bahsettiğimiz gibi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'nda bu çalışma zaten. Dolayısıyla kendisi bize Ankara'da hem DEM Partimize hem ilgili başkaca kurumlara Ulaştırma Bakanlığı'na, Hazine Bakanlığı'na ve bizi de işin içine katacak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Belediyesi’nde ilgili aktörlerini işin içine katacak bir randevu gerçekleştirirse ben bu konuda raylı sistem konusunda en doğru yolu alabileceğimize inanıyorum. Zaman kalmadı.”

“TÜM ÇALIŞMALAR TAMAMLANMIŞ DURUMDA”
Bucak, kentin hafif raylı sistemi hak ettiğini belirterek, “2014'te Büyükşehir Belediyesi olmuş bütün kırsalların köylerinin ve o kırsalların köylerinin il özel idareden gelmiş kronik sorunlarının Büyükşehir Belediyesi'nin boynuna koyulduğu bir sistem karşısında bu halk hakikaten demokratik, katılımcı, erişilebilir, engellinin yaşlının, çocuk arabayı süren kadının, erkeğin Raylı Sistem projesine kavuşmasını hak ediyor. Ve biz bunu talep ediyoruz devletten, Hazine Bakanlığı'ndan, Ulaştırma Bakanlığı'ndan, Sayın Cumhurbaşkanlığı makamından ve onun ilgili çalışanlarından. Çünkü aynı zamanda bizim raylı sistem projemiz Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'nda. Yani bütün yatırım programlarından tutalım, bütün fizibilite çalışmalarına kadar, bütün kent içi değerlendirme çalışmalarına kadar, kentteki hattın pürüzsüz hale getirilmesine kadar, kamulaştırma çalışmalarına ve tapu çalışmalarına kadar hepsi tamamlanmış durumda. Biz aslında 14.1 km hattımızın tüm kent içerisindeki yol temizliğini yapmış bulunmaktayız.
Çünkü bizim raylı sistem dairemiz DEDAŞ'tan tutalım telekomünikasyon firmalarına kadar. Doğalgazdan tutalım tüm altyapı çalışan, kentte altyapı çalışan tüm kamu ve özel kurumların hepsiyle mutabık durumda. Hepsinin rol ve misyonlarını bu süreçteki üstlenecekleri rolleri, deplaseleri hepsini masada tartışmış ve bitirmiş durumda. Yani bu proje hem uygulanma açısından fizibil, hem hazırlık açısından fizibil. Daha fizibil olabilecek bir proje yok” şeklinde konuştu.
TOPLU TAŞIMA, PROJEYE ENTEGRE EDİLECEK
Hafif raylı sistem hayata geçtiğinde toplu taşıma sisteminin de buna entegre edileceğini kaydeden Bucak, şöyle devam etti: “Bakın bugün biz toplu taşıma sistemini güçlendirmek için çok çeşitli yollarla karşı karşıyayız ve mücadele ediyoruz o hatta. Şimdi iki tane kooperatifimiz var. Halk otobüsleri kooperatifimiz. Bir tanesiyle tüm yaşlıların, engellilerin kart sahiplerinin taşınmasına ilişkin bir protokol imzaladık. Bu protokol şunu söylüyor. Aslında bir yıldan fazladır bunu anlatıyoruz ve tekrar anlatmak istiyoruz. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi engellinin, yaşlının, çocukların, kadınların, öğrencinin parasını halk otobüslerine ödüyor. Bunu belediye kendi ulaşım bütçesinden ödüyor. Halk otobüslerinin yapacağı yegane görev, topluma saygılı bir şekilde o ücretsiz kartları taşımaktır. İşte bununla ilgili bir kooperatif bizimle sözleşmeyi imzalıyor, diğeri imzalamıyor. Biz sahadaki ayrıştırmanın da farkındayız. Bunun için onları ikna etmeye çalışıyoruz. Onları bir araya getirmeye çalışıyoruz.”

“MİNİBÜSLERİ DE AKILLI SİSTEME GEÇİRECEĞİZ”
Toplu taşımada mevcut sistemin yarattığı sorunlara dikkat çeken Bucak, “Aynı zamanda yerel yönetimlerin görevi olan bütün bu dağılmış ve birbiriyle ekonomik ortam gerekçesiyle bu çalışmayı doğru, bu temelde sürdüremeyen, birbirinin hattının yoluna girmek için birbiriyle yarışan, yarıştığı için kaza yapan, halkın hayatını riske koyan bu sistemi demokratikleştirmek istiyoruz. Çoğulcu ve katılımcı hale getirmek istiyoruz. Kendi bünyesinde bir kooperatif bütünlüklü hale getirmek istiyoruz. Bunun için de ne yapmaya çalışıyoruz? Halk otobüslerinde elden para alımını engelliyoruz. Kartlı sisteme geçiyoruz, kameralı sisteme geçiyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde elektronik bilet sistemine geçireceğiz. Halk otobüsleriyle de yetinmeyeceğiz. Minibüsleri de bu biletleme sistemine ve akıllı sisteme geçireceğiz. O zaman elden para alma kalktığı takdirde elden para alan, elden para demek değerli arkadaşlar, ne yazık ki orada bir güven bunalımı ortaya çıkıyor. Minibüsü kullanan kişi şoför, minibüs hattının sahibi başka biri ve bu gibi yolsuzluklar ortaya çıkıyor” dedi.
“YOLSUZLUĞUN DA ÖNÜNE GEÇİLECEK”
Bucak, bu çalışma ile ilgili devamla şunları söyledi: “Tam da bu yolsuzluk önüne geçmek için, her şeyi kayıt altına almak için ve bu gerçekleştirdiği gerçekleştirildiği takdirde bu nizam düzen içerisinde kimsenin kimseyle hat için yarışmayacağı bir sistemi kendi bünyemize entegre etmek istiyoruz. Aslında özcesi raylı sistem bunun en önemli en vizyon projesi. Bununla birlikte trafiğe getireceğimiz demokratik ve sakin yaklaşım aynı zamanda halk otobüslerini ve minibüsleri de bu demokratik ve sakin yaklaşıma doğru çekecektir. Ve biz kısa orta vadede ki bunun çalışmalarını başlattık bu akıllı entegrasyonlarla, elektronik bilet sistemiyle hepsini kendi bünyemize bir biçimiyle adapte etmek istiyoruz. Belki yüzde 100 adapte edemeyeceğiz ama süreç içerisinde kendi dönemimiz boyunca yarı yarıya da olsa bu entegrasyonu sağlarsak yani biz de onlara maddi manevi ve düzen açısından bir tabi olma durumunu ortaya koyarsak ki bu sistemi çalışıyoruz. O zaman daha çok bizim müdahilliğimizde daha az yarışmacı bir sistemle daha az rekabetçi bir sistemle hakikaten halkın faydasına yararına bir toplu ulaşımda mümkün kılabileceğiz. Ama hepsi birbiriyle alakalı. İşte bahsettiğimiz 2040 Ulaşım Master Planı'nın hepsi bir parçası. Hepsi bir bütün bir parçası.”

ÇARIKLI’DAN ERGANİ’YE GİDEN BANLİYÖ İÇİN GÖRÜŞMELER BAŞLADI
Çarıklı’dan Ergani ilçesine giden ray sisteminin kullanılması için Devlet Demir Yolları ile görüşmeler yaptıklarını bilgisini paylaşan Bucak, “Bizim Çarıklı'dan başlayan Ergan ilçemize kadar giden bir mevcut banliyömüz var. Mevcut ray sistemimiz var Devlet Demir Yolları'nın. Bununla ilgili de Devlet Demir Yolları'yla Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'yle, il müdürlüğüyle görüşmeler yapıyoruz. Mevcut hattın onların koymuş olduğu sabah, öğlen ve akşam saatleri dışında yani o hat çünkü iller arası istikamet ve seyahat yürütüyor. O seyahatler dışında oraya entegre edilecek duraklar, ekstra duraklar sayesinde Çarıklı'dan Ongözlü Köprü'den Ergani'ye kadar hatta OSB'yi de içine katacak yani. Çünkü OSB'de binlerce çalışan var. Ve o binlerce çalışan her sabah yola çıkıyor ve OSB'ye gidiyor. Şimdi biz bu banliyö hattını eğer gerçekleştirebilirsek, eğer devlet demir yollarını ikna edebilirsek, Diyarbakır'ın bu projeye ihtiyacı olduğuna ikna edebilirsek kuracağımız ekstra duraklarla, peronlarla ve vagonlarla ki bunu yapacak kapasitemiz var. Biz bunu taahhüt ettik. Büyükşehir Belediyesi bunu öz kaynaklarıyla yapabilir dedik
Belki hafif raylı sistemi öz kaynaklarıyla yapacak gücü yok. Çünkü 220 milyon euroluk bir çalışmadan bahsediyoruz. Ama bu banliyo hattını paralel bir hat olarak işte tam bahsettiğimiz 450 evler kavşağını, Seyrantepe'yi rahatlatacak, Elazığ'ı istikametini, Elazığ hattını rahatlatacak bir alternatif sistem olarak ortaya koyabiliriz dedik. Çalışmamızı yürütüyoruz. Devlet Demiryolları'na ikna ettiğimiz takdirde bu çalışmayı da hayata geçirmek Geçirebilirsek yüzde 30 oranında bir seyahat eden kitleyi bu banliyö sistemiyle alternatif demiryolu sistemiyle taşıyabiliriz. Başka kentlerde de bunu yapıyorlar. Bu trafiği oldukça rahatlatacak bir şey olacak. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik yoğunluğuna da bir çare bulmuş olacağız bu vesileyle” diye konuştu.





