ÖZEL HABER-Faruk BALIKÇI

Diyarbakır’da çocuklara sağlık bilgilendirmesi
Diyarbakır’da çocuklara sağlık bilgilendirmesi
İçeriği Görüntüle

47 yıldan beri süren çatışmalı ortam nedeniyle uygulanan güvenlik politikasıyla sermayenin risk nedeniyle uğramadığı Doğu ve Güneydoğu’da, yeni sürecin etkileri konuşuluyor. Güneydoğu ve Sanayiciler ve İş adamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Bedirhanoğlu, barış süreciyle birlikte ekonomik alanda nasıl bir gelişme yaşanacağını ve atılması gereken adımları Güneydoğu Ekspres’e anlattı.

“GERİ KALMAMIZ TESADÜF DEĞİLDİR”

Uygulanan güvenlik politikası, çatışmalı ortak ve kalkınma planı yanlışlığı nedeniyle bölge ekonomisini tahrip ettiğini ifade eden Bedirhanoğlu, “Türkiye’de bölge illerinin ekonomik anlamda geri kalması tesadüf değildir. Şiddetle birlikte güvenlik politikası olumsuz bir algı yarattı. Sermayeyi bölgeye aktaramıyorduk. Dışarıdaki finansman ile bölgemizdeki yatırımcıları buluşturamıyorduk. Bizim güçlü finansman desteklere ihtiyaçlarımız vardır. Bunlarında olabilmesi için çatışma ve şiddetin bitiyor olmazı lazım. Kürt meselesinin demokratik bir zeminde çözümüne dair arayışları bölgedeki SİAD’lar ve STK’lar olarak güçlü bir şekilde hep birlikte destekledik. Geçmişte de destekledik. Bugün itibariyle de destekliyoruz. İlk günden itibaren atılan adımı çok kıymetli buluyoruz” dedi.

“MUAZZAM BİR TARIM VE TURİZM POTANSİYELİMİZ VAR”

Bölgenin muazzam bir tarım potansiyeli olduğuna dikkat çeken Bedirhanoğlu, ekilebilir tarım alanının Diyarbakır’da yüzde 60, Şanlıurfa’da yüzde 65, Mardin’de yüzde 57, Batman’da, yüzde 55 civarında olduğunu söyledi. Bedirhanoğlu “Türkiye’de her ilin ekilebilir tarım alanı bizim yüzde 25’ine tekabül ediyor. Çok önemli tarım potansiyeli olmasına rağmen arzu ettiğimiz düzeyde gelişmişliği sağlayamadık. Turizm potansiyelimiz var. Ama güvenlik ve istikrar algısı nedeniyle turizmde yeterince ilgi görmedi. Oysa son birkaç haftadır barışın adı geçtiğinden itibaren sur içinde ki kalabalığı görüyoruz. Önümüzdeki dönemlerde turizm potansiyelinin oluğunun da göstergesidir. Bölgede büyük çaplı hayvancılık yapılırdı. Ancak güvenlik politikası nedeniyle meralar ıssız kaldı. Hayvancılık bitme noktasına geldi. GAP projesi gecikti. Güvenlik politikası nedeniyle bölge ekonomisinin hangi sektörüne bakarsanız bakın tehdit oluşturdu. Olumsuz etki yarattı” diye konuştu.

“YENİ SÜREÇ EKONOMİYE İVME KAZANDIRACAK”

Barış havasının esmesi, güvenlikle ilgili olumsuz algıların dağılmasıyla birlikte sermayenin bölgeye akacağını beklediğini söyleyen Bedirhanoğlu şöyle konuştu:
“Bölgeye tersine sermaye göçü yaşandı. Uluslararası sermayenin bölgeye akmasını sağlayacak önemli potansiyelimiz var. Dünyada sınır ticareti bölge ekonomisine katkı sağlar. Ama güvenlik politikaları etkenli Suriye ile hiç bir zaman ekonomi işbirliği yapamadık. Keza İran ve Irak ile de yapamadık. Önümüzdeki dönemlerde sınır ticaretinin bölge ekonomisine önemli ölçüde ekonomik katkı sağlayacaktır. Barış, hem ülkemize, hem sınır komşularımıza, hem de Ortadoğu’ya önemli kakı sağlayacaktır. Ekonomik hareketlilik hızla artacaktır. Sonuçta sermaye güvenlik ve istikrarın olduğu ortama gelir. Bu sürecin bölge ekonomisine muazzam bir ivme kazandıracağını bekliyorum. Ama hükümetin alt yapı, demiryolları, hava ulaşımı hızlı bir şekilde bu yatırımları yapmalıdır. Ve bölgeye dönük yeni bir teşvik politikası oluşturmalıdır. Bölge iş camiası ve Sivil toplum örgütünün görüşlerini alarak teşvik politikası daha rasyonel şekilde yürütülmelidir. Hükümetin bu konuda birtakım çalışmalar yürüttüğünü biliyoruz.”

Muhabir: Faruk BALIKÇI