Diyarbakır taşıt sayısına göre en çok trafik kazasının yaşandığı üçüncü şehir. Trafik yoğunluğunun arttığı, ana hatların kilitlendiği Diyarbakır’da yeni bir ulaşım sistemine mi ihtiyaç var? Trafik kazaları kader mi? Yolların doğru planlanması ve sürücülerin iyi bir eğitimden geçtikten sonra ehliyet sahibi olması gibi önlemlerle büyük ölçekte engellenebilecek bir olgu mu? İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Sekreteri Zeki Şimşek’le Diyarbakır’daki ve ülke genelindeki trafik gerçekliğini, kazaların nedenlerini, bu kazaların nasıl engellenebileceğini konuştuk.

'SEBEP GENELDE SÜRÜCÜ KUSURLARI'

Duvar’dan Berzan Cihat Aykaç’a konuşan ve Diyarbakır’da son zamanlarda yaşanan trafik kazalarına değinen İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Sekreteri Zeki Şimşek, “Trafik kazaları büyük ölçekte sürücü kusurlarından oluşuyor. Fakat trafiğe bir bütün olarak baktığımız zaman; ulaşım politikalarının yetersizliği, yol kusurları ve taşıt kusurları da etkili oluyor. Ülkemizin ulaşım sistemleri bir planlama bütünlüğü içerisinde yönetilip yönlendirilmiyor. Plan bütünlüğü yerine projeci ve yatırımcı bir anlayış ulaşım sistemini belirliyor. Ulaşım projelerini sosyal, ekonomik, çevresel ve güvenlik boyutlarıyla ele alıp ilgili kurum ve kuruluşlarla tartışmıyorlar. Banket genişliğinin yetersiz olması veya hiç olmaması, yeterli görüş mesafelerinin sağlanmaması da yol kusurları arasında sayabileceğimiz önemli etkenlerden. Trafik kazalarına neden olan bir diğer sorun da taşıt kusurlarıdır. Taşıtların periyodik araç muayenelerinin yapılmıyor oluşu da kazaların gerçekleşmesinde önemli bir sorun niteliği taşıyor” dedi.

Türkiye’de yılda ortalama 6 bin vatandaşın trafik kazalarından ötürü hayatını kaybettiğini belirten Şimşek, “Yaralanan kişi sayısı ise ortalama 280 bin civarında. 2022 yılında, Diyarbakır’da, 10 bin 268 kaza meydana gelmiş, ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısı 2 bin 555’tir. Maddi hasarlı kaza sayısı ise 7 bin 713 adettir. Bu kazalar sonucunda 67 vatandaşımız hayatını kaybetti, 4 bin 288 vatandaşımız ise yaralandı. Bu kaza miktarıyla Diyarbakır, Türkiye’deki taşıt sayısı oranına göre en fazla kazanın yaşandığı üçüncü şehirdir. 2022 yılında en çok kazanın yaşandığı ilk iki il ise Bingöl ve Kocaeli’dir” bilgisini verdi.

Şimşek, 22023 yılının Ağustos ayı dâhil olmak üzere, ülke genelinde 335 bin 111 trafik kazası meydana geldi. Bu trafik kazaları sonucunda bin 946 kişi hayatını kaybetti, 234 bin 688 kişi ise yaralandı. Diyarbakır’da 3 bin 962 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 28 kişi hayatını kaybederken 3 bin 671 kişi ise yaralandı” diye konuştu.

'TRAFİK MÜHENDİSLİĞİ GELİŞTİRİLMELİ'

Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Diyarbakır’ın ulaşımı ağırlıklı olarak iki hatta ilerliyor; Urfa bulvarı ve Elazığ bulvarı. Trafik kazaları çoğunlukla bu bulvarlarda meydana geliyor. 2012 yılında yapılmaya başlanan Urfa bulvarı üzerinde sıklıkla yol akslarının, altgeçitlerin, yol ayrımlarının, giriş-çıkışların değiştirilmesi trafik kazalarına adeta davetiye çıkartıyor. Diyarbakır trafiğinin bu iki aks üzerinde olması trafik yoğunluğunu da beraberinde getiriyor. Bu ana yollar üzerinde bulunan yerleşim yerlerinin imar tadilatlarıyla ticari akslara dönüştürülmesi de yoğunluğu arttırıyor. Örneğin plazalar, alışveriş merkezleri, ticari yapılar ve iş merkezleri bu hatların üzerinde yapılageldi. Bu durum hâlâ devam etmekte olup ileride daha büyük sıkıntılara yol açacaktır. Bu sorunu çözebilmek için yol akslarının, kavşak düzenlemelerinin ve şehir planlamasının bilimsel teknik veriler ışığında tartışılıp bütünlüklü olarak ele alınması gerekiyor. Kamu kurumlarında trafik mühendisliğinin geliştirilmesi de büyük öneme haizdir.”

TEHLİKE ARZ EDEN KAVŞAK

Seyrantepe kavşağının tehlike arz eden kavşak olduğuna değinen Şimşek, “Seyrantepe kavşağı şehirlerarası ve çevre yolu olarak kullanılan Silvan yolu, Elazığ bulvarı ve Urfa bulvarının kesiştiği yerde bulunuyor. Katlı kavşak olarak inşa edilmiştir. 2021 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, hemzemin kısmındaki dönel kavşağı kaldırarak birden fazla cep yolları yaptı. Bu düzenleme ancak sürekli kullanıcılar için işlevsel olabilir. Şehir dışından gelenler veya bu kavşağı sıklıkla kullanmayanlar için işlevli olmasını bir kenara bırakın, tehlike arz ediyor. Tehlikeli bir durum yaşanmasa dahi sürücü nereye gittiğini önceden bilmediği veya göremediği için yanlış yola girmesi ve dolayısıyla başka bir trafik sorununa yol açması gayet mümkün. Bu nedenle hem bu kavşakta, hem de diğer tüm kavşaklarda sürücü alışkanlıkları ve bütünlüklü olarak şehir planlaması göz önünde bulundurularak yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor.

Şimşek, Diyarbakır’da ve ülke genelinde yaşanan trafik kazalarını en aza indirebilmek için nelerin yapılması gerektiğini de şöyle anlattı:

“Trafik konusuna bilimsel açıdan yaklaşılmalı. Teknik kurallara uygun olarak yapılması ve trafik ve ulaşım mühendisliğinin geliştirilmesi gerekiyor. Eş düzey kavşaklarda mutlaka yardımcı şerit uygulanmalı. Katlı kavşakların tasarımı anlaşılır şekilde olması gerekiyor. Örneğin Seyrantepe kavşağı bu açıdan anlaşılır değil. Yol güzergâhı boyunca yolun her kesiminde aynı geometrik standartlar sağlanmalı. Sürücü kurslarını denetleyerek ehliyet alma sürecinin iyi bir eğitim sonucu gerçekleştiğinden emin olmalıyız. Trafik eğitimlerinin okul hayatının başlangıcından itibaren verilmesi büyük önem teşkil ediyor. Periyodik araç muayeneleri daha sık ve daha hassas yapılmalı. Kaza sayılarının arttığı yaz aylarında trafik denetimleri maksimum düzeyde tutulmalı. Trafik işaret ve levhaları yaygın ve anlaşılır hale getirilmeli.