ÖZEL/Fuat BULUT

Diyarbakır’ın tam ortasında, kalabalığın, trafiğin, hayatın tam kıyısında bir mezarlık var: Yeniköy Mezarlığı. Adı her bayram öncesi yeniden gündeme geliyor ama ne yazık ki hayırla değil; utançla, ihmalle, çürümeyle...

Dün yine ziyaret ettim. Dualarımı ettim, sevdiklerimi andım... Ama o mezarlığın hali, içimi parçaladı. Yıllardır konuşulan sorunlar bırakın çözülmeyi, artık kangren olmuş durumda.

Mezarlık Ic Kapak

İki yıl önce mezarlığı (ilk parsel) çevreleyen demir korkuluklar birer birer çalındı. Sessizce, tek tek... En sonunda hiçbir şey kalmadı geriye. Ne güvenlik kaldı, ne sınır.

Mezarlık, hırsızlara, madde bağımlılarına, başıboş hayvanlara açık bir alana dönüştü. Gündüz dua okunuyor, gece uyuşturucu kullanılıyor. Düşünebiliyor musunuz?

Taş duvarlar yıkılmış, bazıları çökmüş. Otlar insan boyunu geçmiş. Ziyaretçiler, mezarlığın içine adım attıklarında nereye bastıklarını göremez hale gelmiş. Çöpler yığın yığın. Bayramda bile temizlik yapılmamış, belli ki uzun zamandır uğrayan olmamış. Belediyenin ismini taşıyan tek bir araç bile yoktu orada.

İlk parselde mezar taşları arasında neredeyse hiç geçit bırakılmamış. Plansız, programsız gömüler; sevdiklerinin mezarını ziyaret etmek isteyen insanlar diğer mezarların taşlarına basarak yürümek zorunda kalıyor. Bu nasıl bir saygısızlık, bu nasıl bir vurdumduymazlık?

Her bayram bir başka rezillik de ekleniyor üzerine: Mezarlığın hemen dibine kurban satış çadırları kuruluyor. Hayvan dışkıları, kötü koku, ses… Sanki bir panayır alanının ortasına mezarlık sıkıştırılmış gibi. Kurban ibadeti ayrı, ölüye saygı apayrı… Ama burada ikisi birbirine karışmış, özensizliğin kucağında heder olmuş.

Mezarlık Ic Kapak1

Vatandaşlar isyan ediyor ama seslerini duyan yok.
“Her yıl aynı tablo, aynı koku, aynı çöp!” diyorlar.
“Demirler çalındı, geri getirilmedi. Madde bağımlıları cirit atıyor. Otlar orman gibi. Ölülerimize bile saygı gösterilmiyor artık!”

Haklılar. Mezarlık, sadece bir alan değildir; geçmişimizin, hafızamızın, köklerimizin sembolüdür.

Ölüye saygı, aslında diriye saygıdır.

Bu kadar açık, bu kadar net.

Sormak istiyorum buradan:
Belediye yetkilileri hiç mi uğramadı oraya?
Mezarlıklar Müdürlüğü hiç mi görmedi oranın halini?

Diyarbakır’ın kalbindeki bu mezarlık, artık sadece ölülerin değil, ilgisizlikten ölen vicdanların da sembolü haline geldi. Ve biz seyretmeye devam ettikçe, bu utanç büyümeye devam edecek.

Mezarlıklar temizlenebilir. Demirler yeniden dikilebilir. Duvarlar onarılabilir. Ama bir toplum, ölülerine gösterdiği saygıyı kaybederse, işte onu kolay kolay geri alamaz.

Muhabir: Fuat BULUT