ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA/Mehmet Rumet SOYLU-Veli BALTACİ

1 Temmuz’da Türkiye genelinde görülen şap hastalığı sonrası hayvan pazarları kapatılmıştı. Ancak aradan geçen dört aya rağmen Diyarbakır’a hala şap aşısı ulaşmadı. Aşılama eksikliği nedeniyle hastalık hızla yayılırken, bölgede hayvan ölümleri yaşanıyor ve besiciler çaresiz durumda.
Güneydoğu Ekspres'e konuşan BESİ OSB'de hayvan çiftlikleri olan Mehmet Albayrak, hayvanlarının şap hastalığı nedeniyle birer birer öldüğünü ve bu yüzden büyük zarara uğradığını ifade ederken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Canlı Hayvan Borsası ve Mezbahalar Şubesi Müdürlüğü'nde Sorumlu Veteriner Hekimi Kader İçen ise, sürecin başında aşılamaların yapılmaması nedeniyle durumun kontrolden çıktığını ve bu yüzden hayvancılık sektörünün büyük darbe aldığını söyledi.

“HAYVANLARIMIZ ÖLÜYOR”

300'e yakın hayvanının olduğunu dile getiren besici Mehmet Albayrak, "Zamanında aşıların gelmemesi nedeniyle kayıplar yaşadık, hayvanlarımız öldü. Kendi imkanlarımızla aşılar yapmaya çalıştık ama hayvanlarımız artık şap hastalığına yakalanmıştı. Hastalık bulaşan hayvanlarımızı kesmek zorunda kaldık. Çünkü 600-700 kiloluk hayvan şap hastalığına yakalanmışsa artık o kiloyu kaldırmayacak duruma geliyor. Ayakları taşıyamaz hale geliyor ve gittikçe kilo kaybı yaşıyor" dedi.

Diyarbakır’a Aşı Gelmedi, Salgın Kontrolden Çıktı!2

"HASTALIĞA YAKALANAN HAYVANIN FİYATI DÜŞÜYOR"

Şap hastalığına yakalanan hayvanın fiyatının çok yüksek oranda düştüğünü dile getiren Albayrak, "Şu an elimdeki bir sağlam hayvan 150 bin liradır. Ama bu hayvan şap hastalığına yakalandığı an fiyatı 100 bin liraya kadar düşüyor. Yine şap nedeniyle, hala, geçen sene verdiğimiz kg başına fiyat olan 450 – 460 liradan alıcı alıyor. Ayağı şişen, ağzı yara içinde olan hayvanı elimizde tutmak istemiyoruz. Kesmek zorunda olduğumuz hayvanı gören alıcı da maalesef ki değerinin çok altında bizden alıyor. Ama bu durum kasaplara yansımıyor ve kasaplar fiyat düşüşüne gitmiyor. Fiyat düşüşüne gitmeyen kasaba yönelik herhangi bir denetim de yapılmıyor. Besici ise her an denetleniyor" dedi.

Diyarbakır’a Aşı Gelmedi, Salgın Kontrolden Çıktı!5

"ZAMANINDA DOĞRU MÜDAHALE OLSAYDI BU HALDE OLMAZDIK”

Birçok hayvanının şap hastalığına yakalandığını ifade eden Albayrak, şöyle devam etti: "Onları farklı bir bölüme alıyorum. Ayakları sakatlanmış, ağızları yara içinde ve büyük bir kilo kaybına uğramış durumdalar. Durumumuz çok iyi değil. Büyük bir ekonomik kayıp yaşıyoruz şuan. Zamanında doğru bir müdahale olmuş olsaydı şuan bu halde olmazdık. Tam 4 aydır şapla mücadele ediyoruz ve ilk kez bir şap hastalığı bu kadar uzun sürdür. Hayvanlar iyileşmediği için ölmeden önce kesmek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla tüm ülkede insanlar şaplı et yemek zorunda kalıyor. Ama tabi bu da vatandaşlar için riskli değil. Çünkü o et kontrolden ve denetimlerden geçiyor. Hastalıklı yerleri kesilip atılıyor. Yenilecek tarafları ise tüketiciye ulaştırılıyor.”

Diyarbakır’a Aşı Gelmedi, Salgın Kontrolden Çıktı!7

"BU HASTALIK DİYARBAKIR MENŞELİ DEĞİL"

Yeni bir hastalığın söz konusu olduğunu ifade eden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Canlı Hayvan Borsası ve Mezbahalar Şubesi Müdürlüğü'nde Sorumlu Veteriner Hekimi Kader İçen de, "Ülkede şap hastalığı zaten uzun süredir var. Söz konusu varyant ise Diyarbakır menşeli değildir, ilk olarak batı illerinde ortaya çıkmıştır. Bu illerde hayvan pazarları kapatılınca, benzer şekilde Diyarbakır’da da hayvan borsası kapatıldı" dedi.

Diyarbakır’a Aşı Gelmedi, Salgın Kontrolden Çıktı!3

“DİYARBAKIR'DA ÜÇ AYDIR AŞILAMA FAALİYETİ BAŞLAMADI”

Yeni bir varyantın ortaya çıktığına dikkat çeken İçen, şunları söyledi:

"Şap hastalığının farklı varyantları bulunmakta olup, son dönemde ortaya çıkan yeni varyant Serotip SAT 1’dir. Bu varyant, hastalığın seyrini değiştirmiştir. Şap, hayvanların bir araya gelmesiyle çok hızlı bulaşan viral bir hastalık olduğundan, Tarım ve Orman Bakanlığı hayvanların teması azaltmak amacıyla hayvan pazarlarını kapatma kararı aldı. Ancak süreç, pazarlar kapatıldıktan sonra kontrolden çıkmaya başlandı. Yeni varyanta karşı aşılar geliştirilmiş ve aşılama çalışmaları başlatılmıştır. Pazarların yeniden açılabilmesi için ülkedeki hayvanların en az yüzde 85’inin aşılanması hedeflenmiştir. Ancak, aşı üretimindeki yetersizlik nedeniyle hayvanların tamamı aşılanamamış, aşılama oranı istenen seviyeye ulaşamadığı için pazarlar hala açılamamıştır. Diyarbakır'da ise üç aydır aşılama faaliyetleri dahi başlamamıştır. Şu an ne bakanlığın ne de yetiştiricilerin, pazar ve borsaların ne zaman açılacağına dair net bir bilgisi yok."

“HASTALIK KONTROLDEN ÇIKTI”

Diyarbakır Otogarı’nda yeni uygulama tepkilere yol açtı
Diyarbakır Otogarı’nda yeni uygulama tepkilere yol açtı
İçeriği Görüntüle

Hastalığın kontrolden çıktığına vurgu yapan İçen, "Aşılamada yaşanan eksiklikler nedeniyle hastalığın başında kontrol sağlanmadı. Besiciler kendi imkanlarıyla aşı yapmaya çalıştı, ancak bu sırada semptom göstermeyen hasta hayvanlara da aşı yapıldı. Oysa hasta bir hayvana aşı uygulandığında, hastalık daha da şiddetlenir. Bu durum, hasta hayvanların bağışıklık sistemine ek bakteri bindirerek Diyarbakır’da hayvan ölümlerine yol açtı. Bu da bölge hayvancılığı açısından büyük bir ekonomik kayıptır ve hayvancılık sektörüne ciddi bir darbe vurdu. Pazarlar bu haliyle açılırsa çok ciddi sorunlar da yaşanır ayrıca. Bu nedenle hayvanların bir araya gelmemesi büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.

BESİCİLERE ÖNEMLİ UYARILAR

Veteriner hekim İçen, sürecin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda ise şu bilgileri paylaştı:

“Şap hastalığına karşı mücadele koruma ile başlar. Yetiştirici, hayvanını korumak için öncelikle aşı yapar. Eğer hayvanda hastalık belirtisi yoksa ki şap ağız ve tırnaklarda belirgin yaralarla kendini gösterir o zaman pazara götürülmesi mümkündür. Hekimler ve yetiştiriciler bu belirtileri bilir. Ancak Bakanlık, önce pazarları kapatıp sonra aşılama başlattı. Aslında bu sıralama tam tersi olmalıydı. Şap hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. İyileşme süreci genellikle bir hafta ile on gün arasında sürer. Ancak yayılım çok hızlı olduğu için ilaç firmaları da üretimde zorlandı. Ayrıca şap, viral bir hastalık olduğundan antibiyotikler etkili değildir. Tedavi, hayvanın bağışıklığını güçlendirmek, yaraların olduğu bölgeleri lokal olarak tedavi ve dezenfekte etmekle mümkündür. Bu hastalık Kovid’e benzer. Kovid’in de özel bir ilacı yoktu, bağışıklık sistemiyle atlatılıyordu."

Diyarbakır’a Aşı Gelmedi, Salgın Kontrolden Çıktı!6

Yani varyantla birlikte şap hastalığının ciddiye alınması gerektiğini dile getiren İçen, "Önceden şap hastalığı yetiştiriciler için korkutucu değildi. Ancak yeni varyantla birlikte artık ciddiye alınması gerekir. Koruyucu hekimlik ve bilinçli yetiştiricilik ilk bakışta maliyetli gibi görünse de, uzun vadede en kazançlı yoldur" diye belirtti.

ET TÜKETİMİ GÜVENLİ Mİ?

Hangi durumlarda etin tüketilmesi konusunda da bilgi veren İçen, "Şap hastalığı insanlara bulaşmaz. Lezyonların (yaralı bölgelerin) kesilmesi halinde, etin tüketilmesinde herhangi bir sağlık riski yoktur. Ancak, hayvan şap hastalığı ile uzun süre savaşmış ve aşırı zayıflamışsa, vücut kondisyonu ciddi oranda bozulmuşsa, bu durumda o hayvanın eti tüketilmemelidir. Zaten kesimhanelerde bu kontrolleri yapacak veteriner hekimler görev başındadır" şeklinde konuştu.

HAYVANLAR BİR ARAYA GELMEMELİ

İçen, son olarak şunları ifade etti: "Yeni varyant SAT 1 ile şap hastalığı daha tehlikeli bir hal aldı. Aşılama süreci sekteye uğradığı için pazarlar açılamadı. Kontrolsüz aşılamalar nedeniyle de Diyarbakır'da hayvan ölümleri yaşandı. Hayvanların bir araya gelmemesi, hastalığın yayılmasını önlemek açısından hayati önemdedir."

Muhabir: Güneş OCAĞA / Mehmet Rumet SOYLU / Veli BALTACİ