HABER-Güneş OCAĞA
Diyarbakır’da aralarında Tabip Odası, Baro ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi’nin de bulunduğu bölgedeki 270 emek, meslek, hak ve sivil toplum örgütü, Kürt sorununa dair barış ve çözüm sürecine destek veren ortak bir basın açıklaması yaptı.
Sezai Karakoç Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında ortak açıklamayı Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Veysi Ülgen yaptı.
“ÇATIŞMA BEDELİNİ TOPLUM ÖDEDİ”
Ülgen, 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı sürecin on binlerce can kaybına, milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine yol açtığını ifade etti. Ülgen’in kurumlar adına yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kürt Sorununun çözümsüzlüğüyle 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalı ortam, on binlerce can kaybına, milyonlarca insanın yerinden edilmesine, toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesine, milliyetçi ve şoven dilin hakimiyeti ile siyasal alanın daralmasına, temel hak taleplerinin kriminalize edilmesine sebep olmuştur.Bu süreç içerisinde barış arayışı hep cefalı ve cezalı bir iş olmuştur.
ARGÜMANLAR SAVAŞ ARACINA DÖNÜŞTÜ
Toplumsal değerler, inançlar, vatan, millet gibi ideolojik olarak kutsallaştırılan değerler barış arayışının karşısında birer savaş aracına dönüştürülmüştür. Bu savaş aygıtı ölüm, yıkım, haksızlık, adaletsizlik, yoksulluk dışında halklara bir şey getirmemiştir. Bugün gelinen tarihsel aşamada geçmişte yürütülmeye çalışılan başarısız süreçlerden dersler çıkarmak gerekmektedir. Kazanma, kaybetme, zafer ve teslimiyet kavramları ile toplumsal barışın tesis edilemeyeceği ortadadır.
MİLLİYETÇİ VE ŞOVEN DİL ELEŞTİRİLDİ
Milliyetçi, şoven dil ve eski hikayelerin bu sorunu çözemediği yıllardır deneyimlenmiştir. Bu dilde ısrarın barışa katkı sunamayacağını medya ve siyaset kurumlarına bir kez daha hatırlatmanın elzem olduğunu düşünmekteyiz. Bu sürecin samimiyetle,siyasal kaygılardan uzak halkların e şitliği ve özgürlüğü esas alınarak yürütülmesi gerekmektedir.
“YAŞAMI SAVUNUYORUZ”
Bizler yaşamayı ve yaşatmayı savunan emek, meslek, hak ve sivil toplum örgütleri olarak Ortadoğu’ da barış süreçlerinin tüm savaşlardan daha zorlu olduğunu biliyoruz. Barışın yalnızca silahların susması değil, toplumsal bir iyileşme, hakikat ve adaletin yerleşmesi, halkların bir arada eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürdürmesi ile mümkün olabileceğini hatırlatarak iktidara, muhalefet partilerine, demokratik kitle örgütlerine ve tüm kamuoyuna bu düzlemde bu sürece katkı sunmaları için çağrıda bulunuyoruz.”
SOMUT ADIM ÇAĞRISI
270 kurum adına yapılan açıklamada, sürecin başarıya ulaşması için hükümet ve tüm siyasi aktörlere şu başlıklarda acil adım çağrısı yapıldı:
*Siyasi ve hasta mahpusların durumu ile ilgili yasal düzenlemeler,
*Kayyım uygulamaları ve KHK’lerin kaldırılması,
*Anadilinde kamu hizmetlerine erişim hakkı,
*Katılımcı bir anayasa sürecinin başlatılması,
*Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması.”