HABER- Mehmet Mucahit CEYLAN
Dicle Nehri’nin, yarım asra yakın süredir yasal olarak “nehir” statüsünde olmaması nedeniyle ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirten Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Ekoloji Derneği ile birlikte harekete geçti. Nehir üzerinde faaliyet gösteren kum ocakları, yapılaşma, madencilik ve HES projeleri gibi unsurların, doğal yaşamı ve tarihi dokuyu tehdit ettiğine dikkat çekildi.
Baro tarafından yapılan açıklamada, Dicle Nehri’nin Diyarbakır il sınırları içerisindeki kısmında hâlen “kıyı kenar çizgisi” tespitinin yapılmadığına vurgu yapılarak, bu durumun nehrin yasal korumadan yoksun bırakılmasına neden olduğu ifade edildi.
“İnsanlığın beşiği Dicle, ranta kurban edilemez” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Dicle Nehri; tarımsal ve endüstriyel zehirler, kum ocakları, madencilik faaliyetleri, HES'ler ve yapılaşma nedeniyle ağır tehdit altındadır. Kaynaklarından başlayarak Bismil’e kadar olan bölümde nehir statüsünde olmaması ve kıyı kenar çizgisinin belirlenmemiş olması, bu tehditlerin önünü açmaktadır. Ekoloji Derneği ile birlikte başlattığımız hukuki sürecin amacı, Dicle Nehri'nin yasal güvence altına alınmasını sağlamaktır. Kadim Dicle’nin ranta ve talana kurban edilmesine izin vermeyeceğiz.”
Diyarbakır Barosu ve çevre örgütlerinin öncülüğünde başlatılan bu süreç, Dicle Nehri’nin korunması ve gelecek nesillere aktarılması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.