Anadolu toprakları, birçok kuş türünün göç yolu üzerinde bulunmasının yanı sıra çoğu kuşlar için de konaklama ve üreme sahası olma özelliği taşıyor. Kışı Afrika'da geçiren, renkli tüyleri ve hızlı manevralarıyla dikkat çeken arı kuşları da bu türlerden biri. Arı kuşlarının yavrulama ve yavrularını büyütme dönemi, genç arıların gelişim ve kovandan çıkma dönemine denk geliyor.
ARI KOLONİLERİNE ZARAR VERİYOR
Bu dönemde kovandan çıkan genç arıların çoğu gün doğumu ve gün batımında sahaya çıkan arı kuşlarına yem olmaktan kurtulamıyor. Doğanın renkli ve seri hareket eden bu kuşları, yaklaşık iki aylık bu süreçte arı kolonilerine zarar veriyor. Akademisyenler, arı kuşlarına da zarar vermeden arıların korunması için uygulanacak yöntemlere ilişkin tavsiyelerde bulunuyor.
"ETRAFTA ARI KUŞLARI ÇOK FAZLA”
Diyarbakır'da Dicle Vadisi'ne kovanlarını bırakan gezgin arıcılardan Hasan Kara, 15 yıldır ailesiyle arıcılık yaptığını söyledi. Arıların ilkbaharda yavrulama ve koloni geliştirme dönemine girdiklerini ifade eden Kara, "Şu an yavrulama dönemindeyiz ve dışarı çıkan mevcuttaki arıların geri gelmesi lazım. Arı kuşları olduğu için sıkıntı oluyor. Giden arı geri gelemiyor. Etrafta arı kuşları çok fazla ve bu da koloniyi ciddi anlamda etkiliyor" dedi.
“İŞÇİ KAYBI ÇOK FAZLA OLUYOR”
Genç arıların yayla zamanında bal getirecek işçi arılar olduğunu anlatan Kara, arı kuşlarının genellikle nisan ve mayıs aylarında çok görüldüğünü belirtti. Kara, bu ayların arılar için de gelişim dönemi olduğuna işaret ederek, "Birey, işçi kaybı çok fazla oluyor. Bir işte işçi ne kadar çok olursa ürün o kadar çok olur. İşçi olmayınca verim de azalır. Arılarda da durum böyle" diye konuştu.
“KUKLA DİKEN DE VAR, RADYO ÇALAN DA”
Arı kuşlarının gün doğumu ve gün batımında görüldüğünü dile getiren Kara, bazı arıcıların buna yönelik tedbir almaya çalıştığını söyledi. Kara, "Arı kuşlarına karşı kukla diken de var, radyo çalan da ama çözüm değil. Arılar 6 kilometrelik alana gidebiliyor. Kilometrelerce ileride arı kuşu var. Arılar geri dönmeye başladığında kovanların etrafında daha fazla kuş görülüyor" dedi.
"GÜNDE 200'E YAKIN ARI TÜKETİYORLAR"
Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, uzun yıllar eklem bacaklılar üzerine çalışmalar yürüttüğünü, bu türlerden birinin de arılar olduğunu söyledi. Bu dönemde arıların genç bireylerin doğaya alışma süreci olduğunu ve kuş saldırısından kaçabilecek kadar güçlü olmadıklarını belirten Satar, arı kuşlarının bu arıları tüketmesiyle ciddi bir kayıp meydana getireceğinin açık olduğunu ifade etti. Satar, "Bu da bal üretiminde düşmelere sebebiyet verecektir. Arı kuşları yaşamlarını idame ettirmek için sürekli arı tüketmek zorunda. Günde 200'e yakın arı tükettikleri için arıcıların korkulu rüyası diyebiliriz" diye konuştu.
"ARI KOVANLARI, ARI KUŞLARININ YUVALARINA UZAK OLMALI"
DÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karakaş da ilkbaharda yavrulama dönemini geçirmek için Afrika'dan Anadolu'ya gelen arı kuşlarının genellikle nehir ağızlarında ve yumuşak topraklı yerlerde yuva yaptığını, elektrik telleri gibi yüksek yerlere tüneyerek avını gözetlediğini söyledi. Karakaş, “Arıcılar, kovanları koyacakları yerler için arı kuşlarının yuva olarak kullanacağı yerlerden uzağı tercih etmeli" diye konuştu.