HABER- Güneş Ocağa / Ceren AKYIL

Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, kadınlara yönelik şiddete ve sezeryanla doğumun yasaklanmasına dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır’da yürüyüş düzenledi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde başlayan kadın yürüyüşü, Dağkapı Meydanı’nda sona erdi. Çok sayıda kadının katıldığı yürüyüşte, 'Kadın ve kadınların bedenine yönelik politikaları kabul etmiyoruz', 'Erkek adalet değil, gerçek adalet' pankartları taşındı ve 'Jin Jiyan Azadî' sloganı atıldı.

NORMAL DOĞUMUN YASAKLANMASINA TEPKİ

Yapılan yürüyüşün ardından kadınlar adına açıklama yapan DAKAP Sözcüsü Arzu Koç, "Erkekler tarafından “Normal doğum” pankartlarıyla statlara taşınan doğurganlık dayatması, kamusal alanda doğrudan bedenimize çekilmek istenen bir sınır çizgisidir. Bu sınırla, bizlere, yalnızca kadınlara ait olan yaşamlarımızı, kararlarımızı, bedenimizi, devlete, erkeğe, aileye zimmetlemeye çalışmak istenmektedir.

Çıplak hakikat ise yaşamda başkadır. Doğum hizmetlerinin çöktüğü, kadın doğum uzmanı bulunamayan, ameliyathaneleri işlemeyen, hastaların yolda doğum yaptığı bölgelerde; kadınlara doğum biçimi dayatmak, sağlık hakkının değil, ideolojik denetimin adıdır. Bitlis’te, Şırnak’ta, Adıyaman’da, Van’da kadınların yaşamı riske atılırken; kadınların doğurması değil, yaşaması dahi güvence altında değildir. Bu şartlar altında “normal doğum”u teşvik etmek, kadınlara yönelik sistematik ihmalin üzerini örtme çabasıdır" dedi.

Diyarbakir Kadin 2

KADIN KATLİAMLARINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Kadın katliamlarına dikkat çeken Koç, "Kadınlara "Aile Yılı" gibi uygulamalarla roller dayatılırken, yaşamlarımızı hedef alan gerçek tehlikeler görmezden gelinmektedir. Hakikat her gün kadınların erkekler tarafından öldürülmesidir. Hakikat, her geçen gün artan kadın cinayetleri, cinsel saldırı/cinsel taciz ve cinsel istismardır. Kadınlar sokakta, işyerinde, evde; kısacası yaşamın her alanında şiddetin hedefi haline getirilirken, iktidar şiddeti önleyecek politikalar üretmek yerine, bu yaşatmama kültürünü, bu yok etme kültürünü aile kutsamasıyla besliyor. Failler korunuyor, cezalar hafifletiliyor, kadınlar ise susmaya, boyun eğmeye zorlanıyor.

Evet, bildiğimiz ve hep söylediğimiz gibi eril iktidar, kadının bedenini, emeğini, kimliğini denetleyerek toplumu şekillendirmeye çalışıyor. Kadınları doğurmakla, aileyi büyütmekle görevlendiren bu sistem; aynı anda kadınları yoksullaştırmakta, şiddeti görünmez kılmakta ve onları hayattan dışlamaktadır. Bedenimiz, kimliğimiz, hayatımız bizimdir. Bizden habersiz ilan edilen hiçbir yıl bizi temsil etmez, etmeyecek! Kadınlar birlikte güçlüdür, mücadelemiz geri döndürülemezdir" diye konuştu.

Diyarbakir Kadin 1

Muhabir: Güneş Ocağa / Ceren AKYIL