ÖZEL HABER / Mehmet Rumet SOYLU – Veli BALTACİ
Diyarbakır’da faaliyet gösteren özel bir okulda, her yıl geleneksel hale getirilen “Empati Günü” bu yıl da yoğun bir programla gerçekleştirildi. 13 yıldır sürdürülen Empati Haftası kapsamında öğrenciler, öğretmenlerinin, okul personelinin ve dezavantajlı bireylerin günlük yaşamlarını deneyimledi.
“EMPATİ HAYATIMIZDA SÜREKLİ OLMALI”
Diyarbakır’daki şubelerinde 6.’sını düzenlediklerini söyleyen İlkokul Müdürü ve Rehber Öğretmen Ömer Faruk Yıldırım, “Etkinliğimizin amacı, öğrencilerin sadece teorik bilgiyle değil, yaşayarak öğrenmelerini ve başkalarının hayatlarına empatiyle yaklaşabilmeyi öğretmektir. Öğrencilerimizin bazı şeyleri yaşayarak öğrenmelerini sağlıyoruz. Bunun için, dezavantajlı gurupların neler yaşadıklarını sadece anlatımla değil, bizzat yaşayarak ve yaşatarak, çocuklara göstermeye çalışıyoruz. Okulumuzun kuruluş günü 6 Ekim. Diyarbakır şubesi olarak bu sene 6.’sını düzenliyoruz. Etkinliklerimize, öğrencileri ve zaman zaman velileri de dahil ediyoruz. Ve çok önemli, verimli dönüşler alıyoruz. Empati, çocukların hayatında sürekli yer alması gereken bir değer. Biz de bunun pekişmesi ve sürekli hale gelmesi için el birliği ile çabalıyoruz” dedi.
“ROL DEĞİŞİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ SONUÇLAR VERİYOR”
Empati için rol değişimlerinin de önemine dikkat çeken Ömer Faruk Yıldırım, şöyle devam etti:
“Mesela öğrencilerimizin, görme engellilerin sıkıntılarını anlamaları için bir platform kurduk. Platformda gözleri kapalı hareket ederek sıkıntıyı anlamış olacaklar. Birlikte yaşadıkları dezavantajlı gruptaki insanlarla rol değişimleri yapıyoruz. Okullarda görev alan personellerimizin işlerinin ne kadar zor olduğunu onlara göstermek için bir günlüğüne de olsa onların yerine geçmelerini sağlıyoruz. Zaman zaman velilerimizi de bu çalışmanın içine dahil ederek veliyi öğretmenin yerine almak ya da öğretmenin yerine öğrenciyi alarak öğretmenliğin olabildiğince zor ve meşakkatli bir iş olduğunu anlamalarını sağlıyoruz. Velilerimiz çocuklarını, canlarını bize teslim ediyorlar. Doğal olarak bizlerden beklentileri de oluyor. Ama bunu sadece okul ve öğretmenden beklememeleri gerektiğini anlatmaya çabalıyoruz. Bunu yaşadıkları zaman bizlere çok destekleri de oluyor. Öğrencilerimize öğretmenlik rolü vererek, taşkınlık ve yaramazlık yaptıkları sırada öğretmenlerinin neler yaşadıklarını da görmelerini sağlamış oluyoruz. Empati kurmak için yer değişen öğrencilerimiz, günün sonunda o işi yapan kişileri daha çok iyi anladıklarını ve daha dikkatli olacaklarını da ifade ediyorlar.”
“OKULUN DIŞINA DA YAYMAYI PLANLIYORUZ”
Herkesin bu çok önemli durum olan empatiden yararlanmasının gerekliliğinin altını çizen Yıldırım, “Empati etkinliklerini sadece okul içerisinde değil, okul dışındaki kurumlara da yaymayı hedefliyoruz. Bu anlamda çalışmalarımızın, Milli Eğitim, belediyeler ve hastaneler gibi kurumlara da örnek teşkil etmesi amacıyla bu kurumlara ziyaretlerde bulunup görüşlerimizi ifade ettik. Böylece ‘toplumsal bir empati ortamı yaratmayı hedefliyoruz. Buna bağlı olarak hem insan ilişkileri hem de iş verimliliği artacaktır” dedi.
BEDENSEL ENGELLİLERLE BASKETBOL MAÇI YAPILACAK
Bu yılki etkinliklerin en dikkat çekici bölümlerinden biri, öğrenciler ile bedensel engelli bireylerden oluşan takım arasında yapılacak basketbol maçı olacak. Yıldırım, “Spor, empatiyi güçlendiren en etkili araçlardan biri. Öğrencilerimiz bu maçla hem eğlenecek hem de bedensel engelli bireylerin yaşadığı zorlukları spor üzerinden hissedecek” dedi.
AİLELER ARASINDA DA ROL DEĞİŞİMİ
Yıldırım, aileler arasında da rol değişimlerinin yapılmasını sağlayacaklarını kaydederek, “Ayrıca aileler arasında da rol değişimlerinin yapılmasını sağlayarak, ebeveyn ve çocukların birbirlerinin sorumluluklarını deneyimlemelerini teşvik ediyoruz. Çalışan anne babaların ve okuldan gelen çocukların günün sonunda hâlâ yapacak işleri oluyor. Bu farkındalıkla karşılıklı anlayış geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
GÖRME ENGELLİLERİN YOLUNDA YÜRÜDÜLER, ÖĞRETMEN OLDULAR, KORİDORLARI TEMİZLEDİLER
Okulda oluşturulan özel platformda öğrenciler, gözleri kapalı bir şekilde yürüyerek görme engellilerin yaşadığı zorlukları deneyimledi. Ayrıca öğrenciler, öğretmenlerinin yerine geçerek sınıf yönetimini deneyimlerken, aynı zamanda okulda görev yapan temizlik personelinin işlerini de üstlendiler.
8. sınıf öğrencisi Mustafa Taha Vural, “Okulun temizliğini yapmanın ne kadar zor olduğunu fark etmiş oldum. Sınıfımızı ve okulumuzu kirlettiğimizde bu işi yapan insanlara ne kadar haksızlık ettiğimizi de anlamış olduk” dedi.
Öğrenciler ayrıca görme engellilerin yaşadığı zorlukları anlayabilmek için oluşturulan özel platformlarda gözleri kapalı bir şekilde yürümeye çalıştı.
Etkinliğe katılan öğrencilerden Mirza İçlikaya, “Görme engellilerin sosyal hayatta karşılaştıkları engellerin, hatta bazen biz engeli olmayanların bile yarattığı engellerin hayatlarını ne kadar kısıtladığını empati yoluyla anladık” ifadelerini kullandı.
Bir diğer öğrenci Ömer Çelik ise, “öğretmen rolünü üstlendiğimde öğrencilerin dersi dinlememesinin ne kadar zorlayıcı olduğunu fark ettim. Bu sayede derslerde yaramazlık yapmamanın önemini de anlamış olduk” diye konuştu.
