ÖZEL HABER-Mehmet TÜRK
Diyarbakır, tarih boyunca hem yazılı hem sözlü edebiyatın önemli merkezlerinden biri oldu. Bugün ise bu zengin kültürel miras, şehrin dört bir yanındaki sokak duvarlarında kendine özgü bir ifade biçimiyle yaşamaya devam ediyor. Merkezdeki dört ilçede, neredeyse her sokakta duvarlara yazılmış mesajlara rastlamak mümkün. Bu yazıların kimisi aşkını ilan ediyor, kimisi hayata karşı isyanını, kimisi de toplumsal meselelere dair mizahi bir gönderme yapıyor.
Hayata karşı isyanı ortaya çıkaran ya da aşkını ilan eden pek çok insan, bunu özel sözler üzerinden dile getirir. Bu sözler bazın dost meclisinde dile getirilse, daha çok bir sokakta duvarı süslerken görülür ya da bir kamyonun arkasında ahde vefa mesajı olarak önümüze çıkar.
SOKAK ARALARINDA SÜSLÜ İFADELER
Özellikle sokak ya da semt sözleri olarak bilinen bu cümleler, oldukça süslü kelimelerle güzel bir kurgu şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu kurguyu sosyal medya platformlarında değerlendirmek ya da günlük yaşamda kullanabilmek için, birbirinden değişik seçeneklerle tercih yapılıyor.
Bazen kabadayıların kullandığı ağır ağır abi sözleri, bazen de entelektüel edebi sözler bir araya gelerek, ulvi cümlelerle karşımıza çıkabiliyor. Bazen ağır abi sözleriyle gurur duyarken, bazen hem eğlenceli hem de komik bir etki yaratabiliyor bu sokak yazıları.
DEV JÊ BERDE…
Söz konusu Diyarbakır olunca da farklı, samimi ve sıcak kanlı şivesi de düşünülünce ortaya karışık lezzet tadında bir edebiyat ortaya çıkıyor.
İşte Diyarbakır'daki sokak yazılarından bazıları şöyle:
"Babam yanımda olsun, dünya düşmanım olsun", "Biz hep yaralı kuşları sevdik, sevdikçe iyileştiler, iyileştikçe uçup gittiler", "Dev jê berde, bîkenin heval", "Nelet gele bele koronavirüse" "Evde kaliysen yoğsa yoğ", "Gerçek kahramanlar", "Hani evde kalidin", "Mahlece Aşka inanmiyiğ", "Mahallemizde hava alanı yok, fakat pilot çok", "Madem inciticektisiniz neden adını Narin koydunuz."