ÖZEL HABER - İbrahim İnanç YILDIZ

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM), Diyarbakır’da 80 civarındaki sivil toplum örgütüyle ortak bir çalışma yaparak, kent sorunlarını masaya yatırdı ve çözüm önerileri hazırladı. Kentin tarihi, kültürel ve sosyal dokusu açısından en fazla tahrip olan kesiminin Suriçi olduğu ifade edilen çalışmada, tarihi Suriçi’nin eski dokusuna nasıl dönebileceği açıklandı.

Diyarbakır’da Tarihi Suriçi’ni Kurtaracak Formül3


“SURİÇİ’NİN YÜZDE 50’Sİ TAMAMEN YOK OLDU, BÜTÜNLÜK BOZULDU”

2015 sonrasında yaşanan çatışmalı süreç ve ona bağlı olarak geliştirilen güvenlik eksenli yaklaşımları ile kayyım politikalarının Suriçi’nde tahribatın boyutunu derinleştirildiği ifade edilen çalışmada, “Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 82’si kamulaştırılan Suriçi’ndeki büyük çaplı yıkım ve yeniden inşa faaliyetleri alanın yüzde 50’sinin tamamen yok olmasına ve bütünlüğünün bozulmasına neden oldu. Suriçi yaşam alanı olmaktan çıkarılıp ticari bir alana dönüştürüldü. Güvenlik eksenli yeni Suriçi yapılanmasıyla kentin mimari yapısı ve geleneksel kent dokusu ile ilişkili olmayan bir sistematik tercih edildi” denildi.

Diyarbakır’da Tarihi Suriçi’ni Kurtaracak Formül2


“TARİHİ VE KÜLTÜREL DOKU TAHRİP EDİLDİ”

2015-2016 olaylarından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Suriçi’ndeki alanın önce yıkıldığı ve bununla beraber ada parsellerinin, sokak sınırlarının değiştirildiğine dikkat çekilen çalışmada, ardından bölgenin KAİP (Koruma Amaçlı İmar Planı) uygulamasına göre revize edildiği belirtildi. Çalışmada, yapılan bu değişikliklerle Suriçi’nde nelerin yaşandığı ise şu şekilde dile getirildi:

Diyarbakır’da Tarihi Suriçi’ni Kurtaracak Formül4


“Sur'un sokak dokusuna aykırı şekilde güvenlik amaçlı geniş yollar açıldı, tarihi ve kültürel dokusu plan ve uygulamalar ile tahrip edildi. Yok edilen fiziki yapı, kamulaştırma kararı ve alanda yaşayanların zorunlu göçe tabi tutulmalarıyla insansızlaştırılması, kentin kolektif hafızasının büyük oranda tahribine neden oldu. UNESCO tarafından Suriçi’ndeki tahribat ve yıkıma ilişkin yapılan değerlendirmede taraf devletin yaptığı yıkıma dikkat çekilmektedir.”


SURİÇİ’NİN ESKİ DOKUSUNA DÖNMESİ İÇİN ÇÖZÜM PLANI

Çalışmada, Suriçi’nin eski dokusuna dönmesi için çözüm önerisi de sunuldu. 1990 yılında başlatılan çalışmalarla Suriçi’nde 300 tescilli yapının tespit edildiği ifade edilen çalışmada, daha sonra 2012 KAİP kapsamında yapılan çalışmalarla Suriçi’nde tescilli yapı sayısı 595 (448 sivil, 147 anıtsal yapı) ulaştığı belirtildi. Bugün itibariyle alanda yıkımlar nedeniyle tescilli yapı sayısının değiştiği dile getirilen çalışmada, şöyle denildi:

Diyarbakır’da Tarihi Suriçi’ni Kurtaracak Formül5


“Mevcut tescilli yapılar ile Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesine neden olan çalışmaların sağladığı arka plan desteğiyle Suriçi’nin eski dokusuna dönüştürülmesi için 1954 kadastral paftalar dikkate alınarak, ada, parsel, sokak sınırlarıyla kütle dokuları temel alınmalı ve Dünya Miras Alanının bütünlüklü korunması sağlanmalıdır. Bunun için; 1/5000 Nazım İmar Planı revize edilmeli, bugünkü KAİP sınırını oluşturan Suriçi’ne Hevsel Bahçeleri de dahil edilerek KAİP sınırı genişletilmeli ve KAİP yeniden yapılmalıdır.

Aynı şekilde Dünya Miras Alanı Alan Yönetim Planı da yeniden yapılmalı ve alanın koruma stratejileri mevcut tahripler ve bozulmalarda dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Alana dair gerçekleştirilecek tüm planlar katılımcı ve şeffaf süreçlerle hayata geçirilmelidir. UNESCO Reaktif Misyonunun 2023 yılında düzenlediği rapor ve bununla ilişkili UNESCO’nun aldığı kararlar dikkate alınarak alanda iyileştirmelere gidilmelidir.”

Muhabir: İbrahim İnanç YILDIZ