Diyarbakır’ın Kulp ilçesinden geçen ve bölge için adeta bir yaşam kaynağı olan Kulp Çayı, yaz aylarında barajlardan yeterli su bırakılmaması nedeniyle kuruma noktasına geldi. 2009 yılında çayın üzerine kurulan hidroelektrik santralinin, özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında elektrik üretimi amacıyla suyu doğaya bırakmaması, ekolojik felakete yol açtı.
KULP ÇAYI KURUDU, BALIKLAR ÖLDÜ
Yerel halk, çayın su seviyesinin düşmesiyle birlikte geniş alanlarda tamamen kuruma meydana geldiğini, çok sayıda balığın ise oksijensizlik nedeniyle telef olduğunu bildirdi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, çatlamış toprak zemin ve balık ölüleri dikkat çekiyor.
Çevre sakinleri, “Her yıl aynı şeyi yaşıyoruz. Bu su, sadece bizim değil, doğanın da can damarı. Şirketin kârı için doğa göz göre göre katlediliyor. Kimse müdahale etmiyor” diyerek yetkililere tepki gösterdi.
SORUN YILLARDIR SÜRÜYOR
Konu, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşındı. Eren, daha önce de benzer bir kurumanın 2021 yazında yaşandığını hatırlatarak, “Bu olay bölgede ilk defa yaşanan bir durum değildir. Örneğin 2021 yazında da kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle su seviyesi azalan Kulp Çayı, HES’in faaliyetiyle birlikte tamamen kurumuş ve binlerce balığın ölümü gerçekleşmiştir. Yıllardır devam eden bu sorun karşısında, yerel halkın iddiasına göre yetkililer etkili bir önlem almamış ve yaşanan tahribat her yıl büyüyerek devam etmiştir” dedi.
Eren ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına soru önergesi verdi.
BÖLGE HALKI TEDİRGİN: BİR SONRAKİ KURAKLIKTA NE OLACAK?
Kulp ve çevre köylerde yaşayan vatandaşlar, çayın kurumasının sadece balıkların değil, tarım arazilerinin ve yaban hayatının da zarar görmesine neden olduğunu vurguladı. Bölgede sulama yapan çiftçiler, “Şimdi suyu kesenler, yarın kuraklık geldiğinde sorumluluğu kime atacak?” diyerek duruma çözüm çağrısında bulundu.