HABER - Güneş OCAĞA

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, 31 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçimlerin güvenliği ve seçimler sonrası yerel yönetimlerin önündeki engellerin kaldırılmasına dair Eğitim Sen Diyarbakir 1 no’lu Şube’de basın açıklaması gerçekleştirdi.


Basın metnini okuyan Amed Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Baver Babur, "Demokratik sistemlerde seçimler, demokrasinin temel araçlarından biri olmasına karşın, sadece seçim, demokratik yönetimin göstergesi sayılmaz. Seçimlerin yönetime demokratik meşruiyet kazandırması, değişik görüşleri temsil eden partilerin serbestçe örgütlenebilmeleri ve seçim kulvarında her türlü baskıdan uzak, özgürlükçü bir ortamda yarışabilmeleri koşuluna bağlıdır.


Seçimlerin adil olması; o seçimin ilan edilişinden başlayıp ilan edilme biçiminden, sonuçlanmasına ve sonuçlanma biçimine kadar bütün sürecin adil olması ile mümkündür. Ancak, devlet kurumlarının tarafsızlığı ve yargı bağımsızlığı gibi birçok etmenin bir araya gelmesi ile adil bir seçimden bahsedilebilir" dedi.


"Seçim güvenliğinin yitirilmesi tehlikelidir"


"Adil ve özgür seçimlerin önemli bir ayağı da seçim güvenliğidir" diyen Babur şunları söyledi: "Türkiye’de seçimlerin demokratik, adil ve dürüst seçim ilkesine göre yürütülemeyeceğine dair öteden beri gelen yoğun eleştiriler bulunmaktadır. Nitekim her seçim döneminde yaşadığımız bu kaygıları bu seçim döneminde de yaşıyoruz. Birçok seçimde basına yansıyan, çöplerden oy pusulalarının çıkması, elektriklerin kesilmesi, mühürsüz oyların geçersiz sayılması ve bu gibi bir çok olayın toplumda yerel seçime dönük yarattığı ciddi bir endişe ve kaygı var. Bunun da haklı sebepleri olduğunu düşünüyoruz. Demokratik rejimlerde seçimlere güvenin yitirilmesi, seçim sonuçlarının meşru olmayacağına inanılması ülkenin iç barışı ve toplumsal huzurunun önündeki en büyük tehlikedir."


"Tüm partiler eşit şekilde seçimlere katılsın"


 Tüm partilerin eşit bir şekilde seçimlere katılması gerektiğini belirten Babüur, 
"Seçim güvenliği sadece seçim gününün organize edilmesi veya sandık güvenliği değil aynı zamanda seçime katılacak olan partilerin eşit şartlarda ve imkânlara sahip olarak seçime katılmasıdır. Aylardır devam eden propaganda sürecinde, iktidarın ve partili Cumhurbaşkanı’nın kamu kaynaklarını ve halk bütçesini kullanarak seçim çalışması yürüttüğünü görüyoruz. Bununla beraber vali, kaymakam ve bürokratların iktidar partisiyle birlikte illerde seçim çalışması yaptıklarına her gün şahit oluyoruz. Devletin tüm imkanları birkaç partiye sunulurken, diğer yandan muhalif partiler seçim kampanyası çalışmalarında sürekli engelleme ve baskılara maruz kalmakta. Kampanya döneminde gerçekleşen bu engelleme ve saldırılar seçim gününe ilişkin kaygılarımızı daha da artırmaktadır" ifadesinde bulundu.


"Seçim güvenliği sağlansın"

Seçim günü sandık güvenliğinin tam sağlanmasını istediklerini belirten Babur,  şöyle devam etti: 
"Amed Emek ve Demokrasi Platformu olarak, oy tercihlerimizin sonuçlara doğru yansıması için 31 Mart Pazar günü sandık güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanmasını talep ediyoruz. Seçimlerin gözetim, denetim ve yürütmesinden sorumlu tek yetkili kurul olan Yüksek Seçim Kurulu yetkilerini bağımsız ve tarafsız şekilde kullanmalı, görevli olan güvenlik görevlileri seçim sürecinde uluslararası demokratik standartları yerine getirecek şekilde yetki kullanmalıdır.


Adil ve güvenli ortamda gerçekleşen seçimlerin, demokratik bir anlam kazanması, sandığa yansıyan halk iradesine saygı duyulmasına bağlıdır. Demokrasinin temel şartı seçmen iradesini tanımaktır. Ancak yaklaşık 8 yılı aşkın bir süresidir kentimizde ve bölge illerdeki belediyelerde uygulanmakta olan kayyum politikası halk iradesinin uzun yıllardır gasp edilmesine neden olmaktadır. Halk iradesinin üstünde hiçbir irade bulunmamakta, alınan kayyım kararları ile halk iradesi yok sayılmaktadır. Kayyum eliyle yönetilen belediyelerde her gün ortaya çıkan yolsuzluklar artık olağan bir hale gelmiştir. Bir çok kayyum yolsuzluk ve rant nedeniyle görevden alınmıştır.  Geçmiş süreçte halkın iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Bizler; barış içinde bir arada yaşama fikrini, demokratik hukuk devleti idealine olan inancı da tümden ortadan kaldıran bu hukuk dışı uygulamaları asla kabul etmediğimizi ve seçim sonrası yaşanacak olası bir kayyum uygulamasını kabul etmeyeceğimizi ve sandığa yansıyan halk iradesine sonuna kadar sahip çıkacağımızı buradan tekrar ifade ediyoruz.


Amed Emek ve Demokrasi Platformu olarak, seçim günü yaşanabilecek tüm usulsüzlüklere karşı sahada olacağımızı belirterek,  bir kez daha demokratik ve adil seçimler için sorumluları görevlerini yapmaya davet ediyor ve hiçbir ayrımcılığa uğramadan, seçme ve seçilme hakkını daha etkin ve daha eşit kullanabileceğimiz demokratik seçimler için tüm seçmenleri oy kullanmaya ve oylarına sahip çıkmaya davet ediyoruz."

Muhabir: Güneş OCAĞA