ÖZEL HABER/Ceren AKYIL
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Diyarbakır Surları, 5.7 kilometrelik görkemli hattı boyunca kenti çepeçevre sararken, üzerinde yer alan dört ana kapı — Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı — binlerce yıllık bir geçmişin sessiz tanıkları olarak ayakta duruyor. Bu kapılar, sadece birer geçiş noktası değil; kentin dış dünya ile kurduğu askeri, ticari ve kültürel ilişkilerin simgesi.
HER KAPI BİR YÖN, HER YÖN BİR ANLAM
Kuzeyde Dağ Kapı, batıda Urfa Kapı, güneyde Mardin Kapı ve doğuda Yeni Kapı olarak sıralanan bu geçitler, farklı dönemlerde hem askeri hem de ticari amaçlarla kullanıldı. Roma, Bizans, Artuklu, Akkoyunlu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan sur kapıları, üzerlerindeki kabartma, yazıt ve figürlerle sadece mimari değil, ideolojik ve kültürel bir hafıza da sunuyor.
DAĞ KAPI
Kentin kuzey yönünde yer alan kapı, Diyarbakır’ı Elazığ ve Erzurum’a bağlayan güzergâh üzerinde bulunuyor. Roma dönemine dayanan yapısı, çeşitli onarımlara rağmen özgün izlerini koruyor. Kapı üzerindeki yazıtlar Bizans’tan Artuklulara uzanan bir dönemi yansıtıyor.
URFA KAPI
Ticaretin can damarı olan Urfa Kapı, Baharat Yolu’nun Diyarbakır’a açılan ana geçidi olarak yüzyıllar boyunca kervanlara ev sahipliği yaptı. Kapı üzerinde yer alan çift başlı kartal figürü, gücün ve hâkimiyetin sembolü olarak dikkat çekiyor.
MARDİN KAPI (Güney Kapısı)
Güneyde yer alan Mardin Kapı, Dicle Vadisi’ne, Hevsel Bahçeleri’ne ve Mardin yönüne açılır. Kabartma ve sembollerle bezeli olan bu kapı, dinsel törenler, önemli uğurlamalar ve kervan geçişlerinde kullanıldı. Özellikle Kabartmaları ve süslemeleriyle görsel bir hikâye anlatan kapı, aynı zamanda sembolik bir geçit niteliği taşıyor.
YENİ KAPI (Doğu Kapısı)
Doğu yönündeki bu kapı, Osmanlı döneminde “Yeni” adını aldı. Diğer kapılara kıyasla daha sade olsa da, kentin doğu ile kurduğu bağların simgesi niteliğinde.
TALİ GEÇİTLER VE BURÇLAR
Surlar üzerinde yer alan tali kapılar, çoğunlukla askeri amaçlarla kullanıldı. Bunların bir kısmı zamanla kapandı, bir kısmı ise bugün hâlâ kullanılıyor. Toplamda 82 burç ve yaklaşık 16 tali geçit bulunuyor. “Mazgal kapısı” olarak adlandırılan dar geçitler ise savunma için özel olarak tasarlanmış durumda.
Diyarbakır’ın dört ana kapısı ve surları, sadece taşla örülmüş yapılar değil; kentin geçmişine açılan birer tarihi belge niteliği taşıyor. Bu kapılardan geçerken, kentin binlerce yıllık tarihine de tanıklık ediliyor.