ÖZEL HABER / Mehmet Rumet SOYLU – Veli BALTACİ
Diyarbakır Ulu Cami’nin dış avlusunda uzun yıllardır simit ve ayran satan Mehmet Gülsüm, yakın zamanda kendilerine, bulundukları alanı terk etmeleri yönündeki talepten kaynaklı yaşadığı mağduriyeti bizimle paylaştı.
153 ŞİKAYET HATTI ÜZERİNDEN ŞİKAYET OLUŞMUŞ
Hem ekmek teknesi hem de bir kültürü yaşatma amacında olduklarını söyleyen Mehmet Gülsüm, “Bir süredir kendilerine geldiği söylenen şikâyetler üzerine Valilik ve Belediye tarafından tezgâhımızın kaldırması yönünde uyarıldık. İşgaliye hakkımızı almak için resmi başvurumuzu yaptık. Birçok başka şehirde, bu tür satışlar kültürel bir faaliyet olarak görülüyor. Biz de bu kültürün bir parçası olmak için projemizi sunduk. Ama olumlu bir dönüş alamadık. Birçok metropolde bu tür çalışmalara izin verilirken Diyarbakır’da buna izin verilmemesine bir anlam veremiyoruz” dedi.
HEM KÜLTÜRÜ YAŞATIYORUZ, HEM DE EKMEK PARAMIZI KAZANIYORUZ
Diyarbakır simidinin köklü bir tarihi olduğunu vurgulayan Gülsüm, şunları söyledi: “Bu gördüğünüz ince simitler eskiden Ermeni yurttaşlarımız tarafından yapılırdı. Maalesef ki bu gün onlar kalmadılar ama hala büyük ilgi görüyor. Yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor. Hem bir kültürü canlı tutmaya çalışıyoruz, hem de geçimimizi sağlıyoruz. Soğuk naneli ayran ise, Diyarbakır’ın imzası olarak kabul ediliyor. Adana’da şalgam ne ise, Diyarbakır’da naneli ayran odur. Ama bize herhangi bir yer bile gösterilmeden kaldırın diyorlar. Bizlere, görsel olarak kötü bir görüntü oluşturduğumuz gerekçesiyle faaliyetimize izin vermek istemiyorlar ancak satış yaptığımız stant ve aracın oldukça düzenli olduğunu, sizler de görüyorsunuz” diye ifade etti.
İNSANLAR UCUZA KARINLARINI DOYURUYOR
Günümüz ekonomik koşulların ağır olduğunu ifade eden Mehmet Gülsüm, “Her şey bir yana, bu ağır ekonomik koşullarda, simit ve ayran vatandaşlar için uygun bir alternatif olarak görülüyor. İnsanlar açlıklarını ucuz ve doyurucu bir şeyle bastırmak istiyor. Biz bu ihtiyaca da cevap veriyoruz. Ayrıca sadece biz değil, sokakta limonata ve şerbet satan esnaf da benzer şekilde uyarıldı” diye konuştu.
Mehmet Gülsüm son olarak yetkililere şöyle seslendi; “Sadece ben değil, çevremdeki birçok arkadaş da aynı durumla karşı karşıyayız. Biz sadece alın terimizle çalışıyoruz. Yetkililere sesleniyoruz. Lütfen bizleri mağdur da etmeyin, bu kültürü yaşatmamıza da izin verin.”
