ÖZEL HABER / Mehmet Rumet Soylu – Veli Baltacı
Tarih boyunca onlarca medeniyete beşiklik eden Diyarbakır, camileri, kiliseleri, hanları ve köprüleri kadar köşkleriyle de öne çıkan bir şehir. Ancak çoğu yapı kaderine terk edilmiş durumda.
BİR ZAMANLARIN YAZLIK SARAYLARI
Sur içinde ve Dicle Nehri kıyısında yükselen bu köşkler, varlıklı ailelerin yaz sıcağından korunmak için yaptırdığı, bazalt taşın görkemini taşıyan yapılardı. Kimi iki katlı, kimi havuzlu, kimi geniş bahçelerle çevrili bu mekânlar, şehrin kültürel zenginliğinin en nadide parçalarıydı.
Bugün Diyarbakır’da 4’ü tescilli olmak üzere toplam 9 köşk bulunuyor. Ancak çoğunun akıbeti iç açıcı değil. Kimisi tamamen yıkıldı, kimisi harabeye dönüştü, kimisi ise bakımsızlıktan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
AYAKTA KALAN KÖŞKLER
Gazi Köşkü (Semanoğlu Köşkü): Akkoyunlu mirası olan bu köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir dönem karargâh olarak kullandığı tarihi mekânlardan. Restorasyon sırasında tahrip olan bölümlerine rağmen hâlâ kentin simgelerinden biri.
Kuşdili Köşkü: 1904 tarihli kitabeli bu yapı, Diyarbakır’ın yaz sıcaklarına karşı inşa edilmiş. Rivayete göre bir eşin rahatsızlığı, bu köşkün yapılmasına vesile olmuş.
Erdebil Köşkü (Ber Der-i Pir): Eski Mardin yolu üzerinde, Dicle Köprüsü’ne bakan görkemli mimarisiyle hâlâ dikkat çekiyor. M.S. 512 yılına kadar dayandırılan tarihiyle adeta bir açık hava müzesi.
Ağuludere Köşkü (Arabın Köşkü): 19. yüzyılda yazlık köşk olarak kullanılan yapı, bugün harabe halinde. Bakımsızlık nedeniyle birçok bölümü çökmüş durumda.
YIKILANLAR VE YIKILMAK ÜZERE OLANLAR
Bekir Paşa Köşkü: Hevsel Bahçeleri’ne hâkim tepede yer alan köşk, artık sadece bazalt taş duvarlarının bir kısmıyla varlığını sürdürüyor.
Pamuk Köşkü: 20. yüzyıl başlarında yapıldığı düşünülen köşk, geniş bahçesiyle bilinse de günümüzde izleri silinmek üzere.
Ferit Köşkü: 110 yıllık geçmişiyle bilinen köşk, bakımsızlık yüzünden yıkılmanın eşiğinde.
Kavs (Cihannüma) Köşkü: Bir zamanların “irem bağı” olarak anılan köşk, 1991’de tamamen yıkıldı. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde övgüyle bahsettiği yapı artık sadece satırlarda yaşıyor.
Hami Köşkü: 19. yüzyıl sonlarında yapılan köşk, Shell (Perenco) yerleşkesi içinde yer alıyor. Ancak günümüze yıkık halde ulaşabildi.
UNUTULMUŞ MİRASIN SESSİZ ÇIĞLIĞI
Diyarbakır köşkleri, yalnızca taş yapılardan ibaret değil; kentin hafızasında önemli bir yere sahip. Bir kısmı tarihsel şahsiyetlerle özdeşleşmiş, bir kısmı toplumsal hayatın izlerini taşımış bu köşkler, bugün koruma bilinci eksikliğiyle yok olma tehlikesi yaşıyor.
Uzmanlara göre, köşklerin restore edilerek kültür turizmine kazandırılması, hem şehrin tarihine sahip çıkmak hem de turizm potansiyelini artırmak açısından büyük önem taşıyor.
“ARTIK SADECE İSİMLERİ YAŞIYOR”
Diyarbakır’ın köşkleri, kentin kimliğinin unutulmuş parçaları. Kimi turistler için sadece gezi listelerinde bir detay, kimi Diyarbakırlılar için ise çocukluk hatıralarının mekânı. Ancak ortak bir gerçek var: Her geçen yıl bu köşklerden geriye daha az iz kalıyor.
Dicle’nin kıyısında, surların gölgesinde bir zamanlar ihtişamıyla göz kamaştıran bu yapılar, bugün sessizce çürümeyi bekliyor. Diyarbakır, köşklerine sahip çıkmadıkça tarihinin önemli bir parçasını da yitirmiş olacak.