HABER - Nermin ZENGİN
Antik çağlarda, bölgeye Aramiler, Hititler, Asurlular ve Persler gibi çeşitli medeniyetler hükmetmiştir. Diyarbakır, M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender'in Pers İmparatorluğu'nu fethetmesinin ardından Seleukos İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir.
Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 66 yılında Diyarbakır, Roma İmparatoru Vespasian tarafından ele geçirilmiştir. Daha sonra Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine giren şehir, Persler ve Araplar arasında birçok kez el değiştirmiştir.
İslam'ın yayılmasıyla birlikte, Diyarbakır 639 yılında Emevi Halifesi Muaviye tarafından fethedilmiş ve Müslümanların eline geçmiştir. Bu dönemde şehir, İslam kültürünün etkisi altına girmiştir.
Ortaçağ boyunca Diyarbakır, Abbâsîler, Selçuklular, Artuklular ve Memlükler gibi çeşitli Müslüman devletlerin hakimiyeti altına girmiştir. 12. yüzyılda Artuklu Beyliği'nin başkenti olmuş ve bu dönemde önemli mimari eserler inşa edilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun genişlemesi sırasında, Diyarbakır 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde şehir, birçok tarihi cami, medrese, han, hamam ve diğer yapılarıyla zenginleşmiştir.
Yüzyılın ortalarında, Türkiye'nin Cumhuriyet döneminde Diyarbakır, özellikle Kürt nüfusun yoğun olduğu bir bölge olmuştur. Son yıllarda şehir, hem tarihi zenginlikleriyle hem de kültürel çeşitliliğiyle dikkat çekmektedir. Ancak, bölgede yaşanan çeşitli sosyo-politik sorunlar nedeniyle zaman zaman gündemde olmaktadır.
