Güneş OCAĞA

DİYARBAKIR - Kurdaki dalgalanma hem eczacıları hem de hastaları mağdur ediyor. Yurttaşlar özellikle kanser, kalp, şeker ve tansiyon ilaçlarını bulamıyor. Hastanın cebinde parası olsa dahi ilaç yok. Hayati ilaçlar neredeyse karaborsaya düştü. İlaç yokluğu artık toplumsal bir krize dönüştü.

“Son dönemde ciddi bir ilaç yokluğu ile karşı karşıyayız” diyen Diyarbakır Eczacılar Odası Yönetim Kurulu, Kanserden diyabete, tansiyondan epilepsiye pek çok hastalıkta ilaca ulaşımın güçleştiğini söyledi. Sert, “Çocuk hastalarımızın tedavilerinde kullanılan şurup formundaki antibiyotiklerde, ateş düşürücü ve ağrı kesicilerde büyük sorun yaşanıyor. Bulunamayan ilaç sayısı yüzde 25’i buldu, her 4 ilaçtan biri maalesef yok. Yalnızca hastanelerimizde değil kamu hastanelerinde de ilaca erişim artık ciddi bir sorun. Durum, halk sağlığı açısından alarm veriyor” dedi.

Diyarbakır Eczacılar Odası, “Özellikle covid-19 vakalarının arttığı, çocukların grip salgınından çok daha fazla etkilendiği bu dönemde gerekli ilaçların olmayışı, tedavilerin aksamasına ve salgınların artmasına yol açıyor” ifadesinde bulundu. 

NEDEN İLAÇ YOK?

Piyasalarda ilaçların olmama sebebine değinen Oda, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 “Eczacılar olarak Meslek Birliğimiz aracılığı ile senelerdir uyarmamıza rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından doğru bir ilaç temin politikası izlenmemiştir. İlacın üretim maliyetlerindeki artış, ilaçta dışa bağımlılık gibi birçok etken birleşerek şu an var olan ilaç yokluğu krizini doğurmuştur.

Sağlık Bakanlığının, İlaç Fiyat Kararnamesinde belirlediği kur farkı ile gerçek yaşamda var olan kur arasında uçurum olmasından kaynaklıilaç firmaları birçok ilacı ülkemize göndermedi ya da sınırlı sayıda gönderdi. Yerli ilaç üreticilerimiz ise yurt dışından aldıkları ilaç hammaddesine ulaşımda güçlük yaşadılar.

Maalesef bu durum, ilaçtan daha fazla kâr etmek isteyen fırsatçıları ortaya çıkardı. Ülkemizde ucuz fiyatla aldıkları ilacı daha yüksek fiyatlarla diğer ülkelere satan ihracat depoları olduğunu biliyoruz. Sorun çözülmezse, vatandaşın kullanması gereken ilaçları daha fazla kâr elde edebilmek için yabancı pazarlara satan, halk sağlığı ile oynayan fırsatçılarla daha çok karşılaşacağız.

İlaç yokluğunun sebebi,ilacı ticari bir meta olarak gören ilaç şirketleri, tüm uyarılarımıza rağmen ilaç temini konusunda bir çözüm üretmeyen Sağlık Bakanlığı, eczanelerimize eşit ve hakkaniyetli bir dağıtım yapmayan ecza depolarıdır.”

Hastalar mağdur olmasın diye mücadele ediyoruz

Eczacılar Odası, “Biz eczacılar ilaç yokluğunun halk sağlığını tehdit ettiği konusunda defalarca uyarılarda ve görüşmelerde bulunduk. Uyarılarımız dikkate alınmadığı gibi ilaç yoklukları daha da fazla arttı.Sorun sadece ilaç yokları değil aynı zamanda hastalıkların tedavisinde kullanılan yeni nesil ilaçlar da ülkemize gelemiyor ve hastalarımız bunlardan faydalanamıyor.

Biz eczacılar, eczanelerimizde bulunmayan ilaçlarla ilgili çözümler üretmeye çalışıyoruz. Reçetede yazılan ancak piyasada bulunmayan ilaçlar için hekimlere ulaşarak hastanın tedavisini aksatmayacak çözümler üretmeye çabalıyoruz. Diğer meslektaşlarımızı ya da ecza depolarını arayarak ilaçları bulmaya çalışıyoruz. Bir yandan da hastalara neden ilaçların olmadığını anlatıyoruz. Artık hastalarımız da gayet iyi biliyor ki, ilaç yokluklarından biz eczacılar sorumlu değiliz. biz de hastalarımıza yardımcı olamamaktan dolayı mağdur durumdayız.

Sağlık Bakanlığı bulunamayan ilaçlara karşılık, Nöbetçi Eczaneleri arttırma önerisinde bulunuyor. Eczanelerimizdeki yığılma nöbetçi eczanelerimizin yetersizliğinden kaynaklanmıyor. Tam tersine ilacını bulamayan vatandaşın elinde reçetesiyle eczanelerimizi dolaşmasından kaynaklanıyor. Bu kadar önemli bir mesele üzerine bu gayri ciddi ve gerçeklikten uzak öneriler bizleri vatandaş karşısında hedef haline getirmekten başka bir işe yaramaz” söyleminde bulundu.

Acilen çözüm bulunulmalı

“Geçici değil kalıcı çözümler bulunmalı” diyen Eczacılar Odası, “Sağlık Bakanlığı, tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılacak Türk Lirası cinsinden 1 Euro değerini Aralık ayında yüzde 36,77 artırdı. Ve bunu twitter hesabında ‘müjdeli haber’ olarak paylaştı. Biz eczacılar daha önce de defalarca uyardık, ülkemize ilaç arzını arttırmak için ilaç fiyatlarını arttırmak çözüm değil. Bu durum tam tersine ilacı bir kâr aracı olarak gören şirketlerin iştahını kabartmakta. İlaçtan daha fazla kâr etmek isteyen üreticiler ve depolar ilaçları ellerinde tutmakta ya da sınırlı sayıda piyasaya sürmektedir.

İlaç fiyatının artması zaten ilaç fark ödemelerinden dolayı ilaç almakta zorlanan vatandaşı ve ekonomik olarak ayakta duramayan eczacıyı daha da zorlamaktan başka bir işe yaramamaktadır. Geçici çözüm üretmek yerine İlaç Fiyat Kararnamesi tümden değiştirilmeli; doğru bir ilaç temin politikası geliştirilmeli! Bu duruma kalıcı çözümler üretilmelidir.

İlaç yokluğunun ilaç kıtlığına dönüşmemesi için tüm tarafların görüşlerinin alındığı ortak bir çabayla çözüm üretilmelidir. Sağlık Bakanlığı olmak üzere, ilaç endüstrisi ve dağıtım kanalları, Meslek Birliğimizin çözüm önerilerine kulak vermelidir.

İlaca erişim ve tedavinin sağlanması temel bir insan hakkıdır, taviz verilemez!” çağrısında bulundu.

Diyarbakır Eczacı Odası’ndan bilgi alabilirsiniz

Diyarbakır Eczacılar Odası son alarak, “Diyarbakır merkez ve ilçelerde odamıza kayıtlı 738 eczacımız, her zaman ve koşulda hastaların ilaca ulaşımı ve ilaç-hasta danışmanlığı gibi sağlık hizmetlerini en iyi şekilde yerine getirmektedir. Eczacılar, Eczacılık Yemini doğrultusunda hareket eden sağlık çalışanlarıdır, mahallenizdeki eczacı sizlerin ilk sağlık danışmanınızdır. Diyarbakır Eczacı Odası olarak bilgi paylaşımı ve akışına her zaman açık olduğumuz bilinmektedir. Değerli basın mensupları her zaman eczacılık ve sağlığa dair tüm konularda bizden rahatlıkla bilgi alabilir” dedi.

Editör: TE Bilişim