ÖZEL HABER - Güneş OCAĞA
Haziran ayında başlayacak tarım hasadı öncesinde Güneydoğu’da yıllardır süregelen tehlikeli bir gelenek olan anız yakmalar yeniden gündemde. Diyarbakır başta olmak üzere bölge genelinde toprağı temizlemek amacıyla yakılan anızlar, her yıl yüzlerce hektar alanın yanmasına, canlıların zarar görmesine ve hava kirliliğine yol açıyor. Yaz sıcaklıklarının da artmasıyla birlikte, bilinçsizce atılan sigara izmaritleri ve söndürülmemiş mangal kömürleri de bu felaketleri tetikliyor.
UZMANLARDAN HAYATİ UYARI
Konuya ilişkin uyarılarda bulunan Prof. Dr. Ahmet Kılıç ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Metin Alar, gazetemiz Güneydoğu Ekspres aracılığıyla vatandaşlara çağrıda bulundu.
Ülke için önemli bir sorun olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Kılıç, "Anız yakma olayı, ülkemizin karşı karşıya olduğu çok ciddi bir sorundur. Ne yazık ki bu problem sadece belli bir bölgeye özgü olmayıp, tüm yurtta karşımıza çıkan önemli bir ekonomik ve ekolojik sorundur" dedi.
"KUŞAKTAN KUŞAĞA AKTARILAN TEHLİKELİ BİR GELENEK"
Anız yakmanın bıçaktan kuşağa aktarılan yanlış bir uygulama olduğunu vurgulayan Kılıç, "Birçok bölgede yıllardır süregelen bu uygulama, bilimsel temellere dayanmayan, kuşaktan kuşağa aktarılan yanlış bir alışkanlıktır. Anızların yakılmasıyla, toprağın gübrelenmesine ve beslenmesine katkı sağlayacak bitki atıklarını maalesef kül ediyoruz. Oysa bu atıklar, toprağın zenginleşmesini sağlayarak doğal gübre görevini üstlenir" diye konuştu.
"TOPRAK, BİTKİLERİN KÖKLERİNE VE GÖVDESİNE İHTİYAÇ DUYUYOR"
Toprağın özellikle bitki köklerine ve gövdelerine ihtiyaç duyduğunu aktaran Prof. Dr. Ahmet Kılıç, şöyle devam etti: "Bu kalıntılar, toprağı azot ve diğer faydalı kimyasal maddeler açısından zenginleştirir. Ancak bu kalıntılar yakıldığında toprak bu besin öğelerinden mahrum kalır. Ayrıca, anız yakarak zararlı otların ya da böceklerin yok edildiği düşünülse de, bu yöntem kalıcı bir çözüm sağlamaz. Eğer gerçekten etkili olsaydı, her yıl yeniden yakma ihtiyacı duyulmazdı.”
"BİTKİSEL ATIKLAR DOĞAL GÜBREDİR"
Bitkisel atıkların toprağın verimliliğini arttırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Kılıç, "Anız yakıldığında, sadece zararlılar değil; yararlı böcekler, canlılar ve bitkiler de yok olmaktadır. Bu da biyoçeşitliliği ciddi anlamda tehdit eder. Bu alışkanlıktan vazgeçmemiz gerekiyor. Çünkü bu yöntemle toprağın verimi azalıyor ve çiftçiler daha fazla kimyasal gübre kullanmak zorunda kalıyor. Oysa bitkisel atıklar, doğal gübre olarak toprağın verimliliğini artırabilir" diye konuştu.
"GERİ DÖNÜLMEZ BİR ZARAR VERİLİYOR"
Prof. Dr. Ahmet Kılıç, konuşmasını söyle sürdürdü: "Bazı çiftçiler, 'toprağı daha kolay sürmek için yakıyoruz' diyerek kendilerini savunuyor. Ancak birkaç litre yakıttan tasarruf edeceğiz diye milyonlarca liralık zarara yol açıyoruz. Bununla da kalmıyor, doğaya ve canlılara geri dönülmez zararlar veriyoruz. Anız yakma aynı zamanda erozyona da neden olur. Özellikle rüzgar erozyonuna karşı toprağı bitki kökleri ve sapları tutar. Anızlar yakıldığında bu doğal koruma ortadan kalkar ve toprak savunmasız hale gelir.
Bu sorunun çözümü, halkın bilinçlendirilmesi ve eğitimiyle mümkündür. Bu noktada kurumlar arası iş birliği büyük önem taşır. Köy muhtarlarına, Tarım İl Müdürlüklerine ve kaymakamlıklara önemli görevler düşmektedir. Vatandaşlarımızı bilinçlendirmek, bu zararlı alışkanlıktan vazgeçmelerini sağlamak için çalışmalar yapılmalıdır. Ülke olarak anız yakmanın yol açtığı zararları artık görmeli ve bu konuda daha büyük bir hassasiyet göstermeliyiz. Doğayı, toprağı ve geleceğimizi korumak hepimizin sorumluluğudur."
"YANGIN RİSKİNE KARŞI DAHA DUYARLI OLALIM"
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Metin Alar ise, "Bilindiği üzere, Haziran ayı tarım emekçilerimizin bir yıllık alın terinin karşılığını alacağı hasat dönemidir. Bu süreçte halkımızdan en önemli beklentimiz, yangın riskine karşı daha duyarlı olunmasıdır. Lütfen dikkat edelim. Seyir halindeyken araçlarımızdan sigara izmariti atmayalım. Atılan bir izmarit, bir yıllık emeği kül edebilir. Piknik alanlarında yakılan mangal ateşlerini mutlaka söndürelim. Kontrolsüz bırakılan her ateş büyük bir yangına sebep olabilir” dedi.
Çiftçilere çağrıda bulunan Alar, şöyle devam etti: "Hasat döneminde traktörlerinizi olası yangınlara karşı hazır bulundurun. Herhangi bir yangın durumunda zaman kaybetmeden hem müdahale edin hem de itfaiyeye haber verin. Hasat sonrası anız yakılmamalıdır. Anız yangınları sadece toprağın verimliliğini yok etmekle kalmaz, ekolojik dengeye de ciddi zarar verir. İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak, kent genelinde anız, ekin ve ot yangınlarına karşı tüm önlemleri aldık. Tüm araçlarımızın bakım ve onarımlarını tamamladık. Haziran ve Temmuz aylarında personel izinlerini durdurduk. Yangınların yoğun yaşandığı Silvan Yolu Karaçalı Bölgesi, Siverek Yolu Oğlaklı Bölgesi ve Çınar Yolu Yenişehir Fidanlık Bölgesi’nde geçici müfrezeler kurduk. 20 adet araziye girebilecek yeni itfaiye aracını filomuza kattık. Yangınlara etkin müdahale için 65 milyon TL değerinde itfaiye malzemesi alımı gerçekleştirdik. 75 yeni itfaiye eri alım sürecini başlattık; Temmuz ayının ilk çeyreğinde göreve başlamalarını bekliyoruz. Halkımızın desteğiyle bu zorlu süreci güvenle atlatacağımıza İnanıyoruz. İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak tüm hazırlıklarımızı tamamladık ve halkımızın yanında yer almaya devam edeceğiz."