Fatma TEMEL-Veli BALTACI

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, “Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishaneler” raporunu yayınladı. Raporun içeriğine dair İHD Diyarbakır Şubesi Vedat Aydın Konferans Salonu'nda basın açıklaması yapıldı. 
Açıklamada konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı ve Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Ercan Yılmaz, “Bildiğiniz gibi hapishaneler çok uzun süredir Türkiye’nin gündeminde ve bir türlü çözülemeyen kronik, kategorik ihlaller sürekli yaşanıyor. 2000’li yılların başında F tipli hapishanelerin yürürlüğe girmesiyle mahpusların üzerindeki tecrit ciddi anlamda tartışıldı. Bu konuda uzmanlığı olan kurumlar hekimler, psikologlar F tiplerinin mahpuslar sağlığı üzerinde olumsuz yansımaları olacağını ve kaldırılması gerektiğini yönünde görüş bildirdi“ dedi. 

Daha sonra rapor Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen ve İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yusuf Erdoğan tarafından açıklandı.
Açıklamada raporun içeriğine şunlar dile getirildi:
“Mahpusların özellikle yeni açılan Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Kapalı Hapishanelere sevk edilmeleriyle birlikte gittikçe ağırlaşan tecrit koşullarından kaynaklı olarak yaşanan hak ihlallerine ve ağırlaşan sorunlara dikkat çekmek amacıyla bu rapor hazırlanmıştır. Bu raporda mahpuslardan gelen mektuplar, aile başvuruları ve avukatlarla yapılan görüşmelerde aktarılanlar ve tespit edilen sorunlar yer almaktadır. Bu hapishanelerin özellikleri ve yaşanan hak ihlallerine dair 2022 ve 2023 yılları içinde 6 S Tipi Kapalı Hapishanelerden 57 başvuru, 13 Yüksek Güvenli Kapalı Hapishanesinden 98 başvuru olmak üzere, 19 Hapishaneden toplam 155 başvuru alınmıştır.” 

HAPİSHANELERE DAİR SAYISAL VERİLER
Raporda, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden elde edilen bilgilere göre, 19 Adet Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve 7 adet S Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının açıldığı bilgisine verildi.

Tespit edilen hak ihlalleri ise raporda şöyle yer aldı:
“Gerek mahpusların yazmış olduğu mektuplar gerek avukat-müvekkil görüşmeleri gerekse aileler tarafından yapılan başvurular doğrulusunda yaşanan ihlaller ve uygulamalar tespit edilmiştir. 
*Hapishanede ağırlaştırılmış müebbet alanlar, müebbet alanlar ve süreli hapis cezası alanlar ve tutukluların büyük kısmı mahpuslar tek kişilik hücrelerde, çok az bir kısmı 3 kişilik odalarda tutulmaktadırlar.
*Ralektik faturaları çok yüksek gelmektedir.
*Kantin fiyatları yüksek ve çeşitliliği azdır.
*Yemekler kalitesiz, az ve yenilmeyecek şekilde, hatta bazı hapishanelerde yemekler için de bazen besin ürünleri dışında cisimler çıkmakta.
*Mahpusların revire çıkma talepleri geç cevaplanmakta, hastaneye gidişler sırasında mahpuslara çift kelepçe takılmakta, muayene sırasında kelepçeler çıkarılmamaktadır.
*Ağır hasta olan ve tek başına yaşamını devam ettiremeyecek durumda olan engelli mahpuslar dahi tek kişilik odalarda tutulmaktadır.”

TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİLER
Son olarak da talepler şöyle sıralandı:
“Sonuç olarak hücre tipi olarak cezaevleri insanların ruh ve bedensel bütünlüklerine zarar vereceği, sosyal olan insan yaşamını olumsuz yönde etkileyeceği, özgürlüğünden mahrum kalma cezasının dışında da bir cezalandırma yöntemi olması nedeniyle hukuksal anlamda da çelişki yaratacağından dolayı bu ağır tecrit ve izolasyon sistemi kabul edilemez.
Hapis cezasının özü, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakmaktadır ancak başvurucuların aktarımları ve derneğimizin tespitleri doğrultusunda diyebiliriz ki Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanelerde uygulanan tecrit uygulamaları, mahpusları fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak yıpratmakta, telafisi zor mağduriyetler yaratmaktadır. Tecrit uygulamasını hapis cezasının amacıyla bağdaştırmak mümkün değildir. Mahpusların maruz kaldığı tecrit uygulamalarını hukuken hapis cezası kavramıyla açıklamak mümkün değildir. Söz konusu uygulamalar Anayasanın 17/1. Maddesi güvenceye alınmış kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile bağdaştırılmaz. Mevcut uygulamalar ancak kötü muamele ve zamana yayılmış işkence kavramlarıyla açıklanabilir uygulamalardır.
Yüksek Güvenlikli, S Tipleri ve F Tipi Hapishaneler kapatılmalı, mahpusların, insan onuruna uygun bir yaşam sürmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca mahpusların yaşam hakkı, sağlık hakkı korunmalıdır.”

Editör: Ali Çekdar KORKMA