ÖZEL HABER/ Güneş OCAĞA - Mehmet Rumet SOYLU - Veli BALTACİ

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karakaş, gazetemiz Güneydoğu Ekspres'e yaptığı açıklamada, Diyarbakır ve çevresindeki kuş çeşitliliğini ve bunların nedenlerini detaylı bir şekilde anlattı.

KUŞLARI TAKİP EDİYORLAR

Çalışma alanın ornitoloji, yani kuş bilimi olduğunu belirten Ornitolog (Kuş Bilimci) Karakaş, "Belli alanlarda hangi kuş türleri vardır, bu kuş türleri ne zaman o alana gelirler, ne zaman terk ederler, nasıl beslenirler ve nerelerde yuvalanırlar konuları üzerinde araştırmalar yaparak, bu soruların cevaplarını bulmak, çalışma alanımızın en önemli ayağı. Bunu yaparken ‘nesli tehlike altında olanlar vardır, burada üreyen vardır, ya da yılın sadece belli dönemlerinde olanlardır vardır’ diye tüm verileri arazide yaptığımız çalışmalarla belirliyoruz" dedi.

DİYARBAKIR'DA KAÇ KUŞ TÜRÜ VAR?

Diyarbakır'da 287 kuş türünün olduğunu ifade eden Karakaş, "Diyarbakır’da en son yaptığımız bilimsel çalışmalar neticesinde 287 farklı kuş türünün varlığından bahsedebiliriz. Bütün güneydoğu Anadolu bölgesinde bu sayı, 322 kuş türüdür. Türkiye genelinde ise 490 ile 515 arasında bir rakamdan bahsedilebilir. Gözlemler, Avrupa kıtasında ise düzenli gözlenen 550-600 tane kuş türünün varlığından bahsedebiliyoruz. Bu sayısal durum da, hem bölgemizin hem de ilimiz kuş türü açısından ne kadar da zengin bir çeşitliliğe sahip olduğunu göstermektedir. Bir kuş türünün belli bir alanda olmasının 2 nedeni vardır. 1. O türün ihtiyaç duyduğu ekolojik gereksinimleri oradan karşıladığı içindir. 2. İse o alanda evrimsel bir geçmişinin olmasıdır. Bizim bölgemizi göç amacıyla kullanan kuş türlerine baktığımızda, türün ihtiyaç duyduğu uygun habitatın burada mevcut olduğuna tanık oluyoruz. Bu alanlar, bir nehir yatağı ya da bir gölet olan sulak alanlarıdır. Bu alanlar dinlemek için çok ideal yerlerdir. Farklı türler için farklı habitatlar da gereklidir" diye konuştu.

DİYARBAKIR'DA ÖNEMLİ KUŞ ALANLARI HANGİLERİ

Diyarbakır'daki kuş alanları hakkında bilgi veren Karakaş, "Diyarbakır’da kuşlar açısından önemli kuş alanı ilan edilen alanlar vardır. Bunlar, Deve Geçidi, Bismil ve Dicle vadisi önemli kuş alanı ilan edilmiş durumunda. Karacadağ da bu listenin içine girmiş bulunmaktadır. Bir alanın Önemli Kuş Alanı (ÖKA) olabilmesi için nesli tehlike altında olan bir türün üreme alanı olması ya da yılın belli dönemlerinde, belli sayıdan daha fazla miktarda kuş barındırıyor olması gibi kriterlere bağlı olması gerekmektedir" diye kaydetti.

DİYARBAKIR'DA KUŞLARIN GÖÇ MEVSİMİ

Diyarbakır'da kuşların göç mevsimine de değinen Karakaş, şunları söyledi:
"Nisan ve Mayıs ayları arası, göçmen kuşları için çok verimli diyebileceğimiz bir alandır Diyarbakır. Örneğin Devegeçidi dediğimiz alanda 50 ile 60 arası tür görme şansımız vardır. Bunun için de sabahın erken saatlerinde başlayıp geceye kadar iyi bir gözlem yapmak şart tabi ki.
Türkiye Batı Palearktik dediğimiz bölgede 2 önemli kuş yolu ülkemizden geçmektedir. Bir tanesi Kafkaslar üzerinden diğeri de Balkanlar üzerinden gelendir. Balkanlar üzerinden gelen, İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçiş yapan türler, bunlar iç Anadolu üzerinden gelip Antakya Belen geçişi üzerinden güneye gidiyorlar. Bu ana güzergahların yan kolları da vardır. Bizim bölgemiz de bu tali ya da yan yol diyebileceğimiz alan üzerindedir. Özellikle Dicle ve Fırat nehir eko sistemleri göç için bir yeryüzü işareti olarak kullanılıyor. Bu da bu dediğim yerleri son derece cazip kılıyor.

Kuşlar göç sırasında belli kriterleri kullanıyorlar. Yerin manyetik alanı, güneş ve ayın konumu yer yüzü şekilleri, genetik boyutu bir de tecrübeli bireyler. Bu bahsettiğimiz bileşenlerin kombinasyonları sayesinde kuşlar yönlerini bulup binlerce km mesafeden göç edebiliyorlar."

DÖRT FARKLI KATEGORİ DE KUŞ TÜRÜ

"Bir kuş türü bir alanda 4 farklı kategoride bulunabilir" diyen Karakaş, şunları aktardı:
"Yerli, yaz göçmeni, kış göçmeni ve transit göçerler. Yerli dediğimiz; yılın 12 ayı görebileceğimiz, örneğin serçe ve güvercinler. Yaz göçmeni olanlar, mart başında gelip ilimizde ya da bölgemizde ürüyor ağustos sonu ya da eylül başı tekrar güneye göçerler. Bunlar için de kırlangıçlar, ebabiller ve leyler örnek olarak verilebilir. Bir de kış göçmeni diyebileceğimiz türler vardır. Bunlar çoğunlukla daha kuzey enlemlerde üreyenlerdir. Çeşitli ördekler ve kazlar örnek olarak verilebilir. Kuzeye oranla daha ılık olan güneye iniyorlar bunlar da. Kış mevsimini bizim ülkemizde geçirip şubat sonu mart başı gibi de geri dönüyorlar. Bir de transit göçer kategorisinde olan türler vardır. Bunlar da sadece göç mevsimi olan ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde 10 – 15 gün görebildiğimiz türlerdir. Bunlar bu geçiş sırasında dinleniyorlar ve tabiri caiz ise yakıt almak için yağ depoluyorlar."

KUŞLARIN DA BİR DİLİ VAR

Kuşların da kendi aralarında anlaşabildikleri bir dillerinin olduğunu söyleyen Karakaş, "Görsel ve ses iletişimi kurabiliyorlar. Mesela kuşlar ötüş seremonileri göstererek karşı cinsi etkileme yoluna gidebiliyor. Bir kuş türü 2 nedenden dolayı kur davranışında bulunur. 1. Nedeni, karşı cinsine artık üremeye hazır olduğunu göstermek ve kendini beğendirmek için olanıdır. 2. Amacı ise, kuşun çıkarttığı o sesler, sadece kendi türünden olan dişileri etkiler. Kendi türünden bir bireyle çiftleşmeyi garanti altına alır. Sergilenen ötüş sadece kendi türü için anlamlıdır. Başka bir tür için bir anlama gelmeyebiliyor. Ses analizi üzerinden tür teşhisi dahi yapılabiliyor" diye konuştu.

“EKO TURİZM HAYATA GEÇSİN”

Eko turizmin hayata geçmesini isteyen Karakaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Eko turizm adını verdiğimiz bir konu daha var ki o da çok önemlidir. Eko turizm, doğa temelli turizm demektir. Eko turizm nedeniyle tanıtım yapılan yerlerde ekonomik kazancın çok olduğu malumdur. Bazı ülkeler bu işten çok ciddi paralar kazanabiliyorlar. Ülkemizde de bu kavram yeni yeni kullanılmaya başlandı. Doğu Karadeniz’de eko turizm ile alakalı çok ciddi çalışmalar var. Eko turizmi kitle turizminden çok daha farklıdır. Ekoturistler, geliri düzeyleri daha yüksek olan insanların ilgi alandır. Mesela 10 kişi bir araya gelip özel bir uçak kiralayıp o yeri ziyaret edebiliyorlar. Bu durum, orada bulunan tüm ticari alanları olumlu yönde etkileyebiliyor.

“EKO TURİZM İÇİN KOMİSYON KURULSUN”

Bunun için, kentin tüm dinamiklerinin katkı sunacağı bir komisyon kurularak başlanabilir. O komisyonlar da bizimle iletişime geçtiklerinde hepimiz kendi branşlarımızda bilgilendirme yapabiliriz. Mesela ben kuş türü üzerinde tüm çalışmalarım ve araştırmalarım hakkında geniş bir bilgilendirme yapabilirim. Başka konularda başka uzman arkadaşlarımız da aynı öyle. Örneğin göç mevsimi dediğimiz zaman diliminde Nisan 15 ve Mayıs 15 arasındaki zaman diliminde Devegeçidi barajında gözlem turları düzenlenebilir. Bu, diğer hayvan türlerini rahatsız etmeyecek şekilde yapılmalıdır. Kış mevsiminde nerelerde neler yapılacağına dair planlamalar yapılır. Mesela Hevsel bahçelerinde belirli yerlerde gözlem alanları oluşturulabilir."

İLK TESCİLLİ KUŞ CENNETİ

Karakaş, son olarak şunları ifade etti: "Manyas kuş cenneti ülkemizde ilk tescilli kuş cenneti ilan edilmiş bir alandır. 2000 ‘li yıllardan sonra, ilgili bakanlığımız ve çeşitli STK’lar nezdinde, önemli kuş alanları önemli doğa alanları adı altında çalışmalar yapıldı. Ülkemizde 200’e varan önemli kuş alanı ve önemli doğa alanı vardır. Bölgemizde de, başta dediğimi gibi Karacadağ, Bismil, Devegeçidi ve Dicle vadisi bunların içindedir."

Muhabir: Güneş OCAĞA - Mehmet Rumet SOYLU - Veli BALTACİ