Zafer TÜZÜN/ ÖZEL HABER

DİYARBAKIR - Günümüz Türkiye’sinde gün geçmiyor ki bir “çocuğa cinsel istismar”  vakası olayı ortaya çıkmasın. Cinsel istismarda ortaya çıkan tablo çok düşündürücüdür. Ortaya çıkan veriler son yıllarda cinsel istismar vakalarında büyük artış yaşandığını ortaya çıkarıyor.

Çıkan yasalarda cinsel ilişkide rıza yaşını düşürmesi, çocuk gelinlere göz yumması ve benzeri politikalar gösteriyor ki, her 4 istismar davasından birinin çocuklara yönelik olduğu sonucunu çıkarıyor.

“Çocuk susar sen susma”  sloganıyla sosyal medyada gündem yaratan milyonlarca insan artık bu sorunun kalıcı çözümlerle son bulmasını istiyor. Biz de bu sorunu işin uzmanı olan Psikolog ve Rehber öğretmeni Sultan Tekbaran Bozan ile konuştuk.

İstismarı yönlü irdeleyerek, istismar nasıl önlenir?,  çocuğa neler öğretilmeli?, aileler istismar karşısında nasıl reaksiyon göstermeli?,  doğrultusunda iki bölümden oluşan bir röportaj hazırladık.

Sultan Tekbaran Bozan Kimdir?

Diyarbakır doğumluyum. Küçüklüğümden beri hayalim hep psikolog olmaktı ama kısmet olmadı. Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunuyum. Fırat Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. Yüksek lisans sonrası Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde aile danışmanlığı eğitimi aldım. Madde bağımlılığı, psikoeğitim, ihmal ve istismar üzerine eğitimler aldım. Psikoloji alanında çeşitli eğitimler aldım ve kendimi geliştirdim. 10 yıldır aktif olarak rehber öğretmenliği yapıyorum. Birçok kurumda görev aldım. Son olarak da bu sene Mektebim Koleji’nde rehberlik zümre başkanlığı görevindeyim. Aynı zamanda danışmanlığı yapıyorum

- Eğitim felsefenizden biraz bahsedebilir misiniz?

Rehberlik servisi çoğunluğun düşündüğü gibi sadece problemleri olan öğrenciyle ilgilenmez. Herkesi koşulsuz kabul eden bir birimdir. Temel amacım, öğrencilerimizin gelişim süreci içinde karşılaştıkları güçlükleri problem haline dönüşmeden çözmelerine yardımcı olmak, kendini tanıyan, uyum ve iletişim becerisine sahip, çevresine duyarlı, mutlu, sağlıklı, yaratıcı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmaktır. Öğrencilerin eğitsel, gelişimsel, mesleki ve psikolojik gelişimlerini takip eder, bu süreç içinde velilerimizle işbirliği yaparak gerekli yönlendirmeleri yapıyorum.

- Kısaca çocuk istismarı nedir?

Çocuk istismarı, çocuğun fiziksel ya da psikolojik gelişimini olumsuz olarak etkileyen davranışlardır. Çocuk istismarı 18 yaşın altındaki çocukların ya da ergenlerin ana-babaları, onları bakıp gözetmek ve eğitmekle görevli öğretmen, usta, koruyucu aile fertleri, vasi gibi kişiler ya da yabancı kişiler tarafından yapılan, bedensel veya psikolojik olarak sağlıklarına zarar veren, fiziksel, duygusal, cinsel ya da zihinsel gelişimlerini engelleyen tutum ve davranışlardır.

- İstismar nasıl ve nerede başlar?

İstismarın nerede nasıl başlayacağını kestirmek mümkün değildir. İstismarcılar ebeveynleri, akrabaları, akranları, öğretmenleri, komşusu vs. olabiliyor. Toplumumuzda istismar vakalarına baktığımız zaman 8 aylık bebekten tutun da 17 yaşındaki ergenlerde dahil, tüm yaş grubundan çocuklar maruz kalabiliyor.

- Şayet bir çocuk istismara uğramış ise bunun fiziksel ve duygusal belirtileri nelerdir?

Bir çocuk istismara uğramışsa eğer bunun duygusal ve fiziksel belirtileri farklı yaş gruplarında ve farklı cinsiyetlerde değişiklik gösterebiliyor. Ama hepsinde ortak belirti şu; kendilerini kirletilmiş hissederler, dolayısıyla olayın olduğu anda çocuk üzerinde bulunan kıyafetten kurtulmak ister. Suçluluk ve utanç hissi yaşarlar. İstismardan sonra herhangi birinin bedenine dokunması onu fazlasıyla rahatsız eder. (bazılarında ise tam tersi olabilir.) İçine kapanırlar. Belli yerlerde belli kişilerden kaçma refleksi gösterebilirler. Eski neşeleri kaybolabilir. Küçük yaş gruplarındaki çocuklar o an istismarı anlamlandıramayabilir, ama kendini kötü hisseder ve ileriki yaşlarda da bunun farkına vardığı zaman ciddi bir travma oluşur. İstismara uğrayan erkek çocukları erkekliklerinden şüphe duyarlar. Ben erkek değilim diye düşünür, erkek olsaydım erkeklerin ilgisini çekmezdim, şeklinde düşünüp ileriki yıllarda cinsel eğilimi farklı olabilir. Ayrıca kız çocuklarıyla oynamak istemez çünkü bir kız olarak nitelendirilmekten korkar. Kızlara karşı öfkeli davranır. Fiziksel olarak da yürümede zorluk çekebilir, oturup kalkmada zorluk yaşayabilirler. Genital bölgede kızarıklık ve şişlik olabilir.

- İstismara uğramış ve bunun sonucunda psikolojik çöküntüye uğramış kişiye çözüm olarak neler önerebiliriz veya ona nasıl yaklaşmalıyız?

Maalesef istismar öylesi korkunç bir sorundur ki, mağdurun mağduriyetini gizlediği tek suçtur. Bu açıdan bakıldığında istismarın ortaya çıkartılması oldukça zordur. İstismara uğramış kişilerin güvenleri zedelendiği için başka birinin yapmayacağına dair güven duymak ister. Aynı zamanda utangaçlık ve suçluluk duygusu hissettiklerinden kimseyle bir şey paylaşmak istemezler. İnsanların anlattıklarına inanmayacaklarını, onu suçlayacaklarını düşünürler. Bu sebeple istismara uğrayan kişilerin bu olayda kesinlikle suçlarının olmadığını ve bu durumun onlardan kaynaklanmadığını bilmeleri lazım. İstismara uğrayan bireyler hemen ailelerine, rehber öğretmenlerine veya kendilerine yakın gördüğü bir öğretmen ya da büyüğe bunu anlatmaları gerekiyor. Her ne olursa olsun daima onun yanında olacağımızı hissettirmemiz gerekiyor. Bu durumu öğrenir öğrenmez yetkililere bildirmemiz ya da yaşadıkları şehirde Çim Çocuk İzlem Merkezi varsa hemen oraya yönlendirmemiz gerekiyor. Çocuk İzlem Merkezi sadece istismara uğramış çocuklara yönelik çalışmalar yürütmektedir. Psikologlar eşliğinde çocuğu dinleyip, kayıt altına alıp, yetkililere bildirmektedirler. Çocuklar bilmemesi gereken cinsel bilgilere sahipse, özellikle de küçük yaş grubu çocuklarının dediklerini ciddiye alın, ya da cinsel içerikli oyun oynuyorsa bu da istismara uğradığının belirtisidir. Kız çocukları bir yetişkin gibi giyinebilirler, önceden makyaj yapmadığı halde makyaj yapmaya başlayabilir. Onları en iyi tanıyan aileleridir. Bu tür durumlarda mutlaka bir pedagogla görüşmeleri gerekmektedir.

-Bazı aileler çocuklarının istismara uğradığını söylemeyebilirler. Onların davranışları çocuğun istismara uğradığını anlamamıza yardımcı olabilir mi? Eğer öyleyse ailelerin hangi davranışları bu durumu gösterebilir?

İstismar vakaları sadece dışarıda gözlemlenmiyor. Birçok vakada babası, abisi veya yakın bir akrabası tarafından istismara uğramış çocuklara rastlıyoruz. Bu tür durumlarda maalesef bazı aileler bu durumu gizlemeyi tercih ediyorlar. Babası tarafından istismara uğrayıp da annesinin ekonomik bağımsızlığının olmamasından ötürü anne buna göz yumabiliyor. Ya da herhangi biri tarafından istismara uğrayan çocukların aileleri toplum içerisinde deşifre olmamak ya da kendilerince küçük düşmemek için olayı örtbas ediyorlar. Şu bir gerçek istismar olayları maalesef her geçen gün artıyor. Gördüklerimizin dışında ailelerin gizlemesi sonucu o kadar çok görmediğimiz ve bilmediğimiz vakalar var ki onların sayıları daha fazla. Size bir örnek vermek istiyorum daha önce tanıdığım bir çocuk abisi tarafından defalarca tecavüze uğramış aile bilmesine rağmen görmemezlikten gelmişlerdi. Öğrenci anlatınca yetkililere haber verdik ve devlet koruması altına alındı. Mahkeme sürecinde bir şekilde o çocuğa ulaşıp abini şikayet etmezsen yalan olduğunu söylersen hiçbir şey olmamış gibi evimize döner yaşarız ve sen bir daha bu duruma maruz kalmazsın aksi takdirde seni evlatlıktan ret ederiz deyip çocuğu kandırmışlardı. Çocuk eve döndükten sonra da bir şey değişmemişti, abisi tecavüz etmeye devam etmişti ve yıllar sonra o çocuk medyada abisi tarafından hamile kalmış şeklinde gündeme gelmişti. Maalesef daha önce de belirttiğim gibi istismar öylesi korkunç bir sorundur ki, mağdurun mağduriyetini gizlediği tek suçtur aile de bunu gizlerse bizlerin bu durumdan asla haberi olmayacaktır. Aile bu durumlarda çok önemli bir faktördür. Ailenin bildiği halde hiçbir şey yapmaması da bir suçtur hem çocuk onlardan alınır, hem de aile de bu durumda ceza alır...

- İstismarın Çeşitleri nelerdir?

İstismar; fiziksel, cinsel, duygusal ve ihmal olarak 4 farklı bölümlere ayrılmaktadır. Fiziksel şiddeti birçoğumuz biliyoruz. Bir tokat atmak dahi fiziksel şiddete giriyor. Duygusal istismar; en sık görülen ancak en zor tanımlanan istismar biçimidir. Aşağılamak, korkutmak, sömürme, yozlaştırma, duygusal yoksunluk oluşturma, reddetme, yalıtma, eşler arasındaki şiddete tanıklık etme, ruhsal, tıbbi ve eğitsel ihtiyaçları karşılamama, tutarsız/güvenilmez anne/babalık gibi alt başlıkları var. Duygusal istismar; çocuğun varlığına ve benlik algısına bir saldırı aslında. Tam da bu nedenle bu durumun verdiği acı istismarın son bulması ile bitmez. Cinsel istismarı biraz açmak istiyorum, Cinsel istismarın bir dokunsallıkla oluşması şart değildir. Bir kişiye bakıp dudak ısırmak, iç çekmek, cinsel içerikli bakış ile bireyi huzursuz etmek, cinsel içerikli konuşmak, cinsel içerikli videolara maruz bırakmak, çocuğun önünde çırılçıplak soyunmak ya da çocuk istemediği halde çocuğu soymak, izinsiz fotoğraf ve video çekmek de istismar kapsamındadır. İstismarı bildikleri halde bunu gizleyen kişiler de ihmal kapsamında değerlendirilmektedir. Aynı zamanda anne babanın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemesi, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanamaması da ihmal olarak nitelendirilir.

Editör: TE Bilişim