Sosyal medyayı bir dönem meşgul eden haberler arasında yer alan; vatandaşların kendilerinden habersiz olarak mobil bankacılık üzerinden kredi çekildiği ve başka hesaplara aktarıldığına yönelik olarak şikayetleri yasal mercilere taşınmıştı. İlgili bankalar ise sürece dair yaptıkları açıklamalarda, mağdur vatandaşları suçlayarak güvenlik tedbirlerini almadıklarını ve zararlı linklere tıkladıklarını, sahte sitelere giriş yaptıklarını kaydetmişti. Buna rağmen vatandaşların şikayeti yasal mercilerde haklı bulundu, mahkemeler vatandaşlar lehine karar vermeye başladı.
Bilirkişi Raporu: Tüm Güvenlik Aşamalarından Banka Sorumlu!
Vatandaşlar tarafından açılan davaların, ilgili mahkemelerce bilirkişiye gönderildiği ve bilirkişiden gelen raporun ise vatandaş lehine olduğu kaydedildi. Son olarak, Ankara Tüketici Mahkemesi'ne konu hakkında dava açan Hüseyin Atay isimli vatandaş, '4 Mayıs 2024 tarihi itibariyle bankacılık hesabına rızası dışında giriş yapılarak 329 bin lira kredi kullanıldığını ve başka hesaplara aktarıldığını' iddia etmişti.
Konuya dair sorumluluk almayan banka ise, müşterinin kendi güvenlik sorumluluğunu almayarak olaya mahal verdiğini öne sürmüştü. Bunun üzerine vatandaş tarafından dava açılmış ve mahkeme de süreci bilirkişiye yönlendirmişti. Bilirkişiden gelen raporun, 'tüm güvenlik aşamalarından banka sorumludur' şeklinde olduğu kaydedildi. İlgili davanın 23 Ekim'de karara bağlanacağı öğrenildi.
Bafra Mahkemesi de Vatandaş Lehine Karar Verdi!
Müşterisi olduğu banka ile benzer bir süreç yaşayan başka bir vatandaşın da hesabına izinsiz şekilde girildiğini ve adına 123 bin liralık kredi çekilerek başka hesaplara aktarıldığını belirtmesi olayında yine bankanın sorumluluk almadığı ve bunun üzerine vatandaş tarafından Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açıldığı kaydedildi.
Mahkeme tarafından yapılan ve yaptırılan inceleme neticesinde, 'müşterinin borcu yok' yönünde karar verildiği ifade edildi. İlgili kararın banka tarafından temyiz edildiği ve İstinaf Mahkemesi'ne taşındığı öğrenildi. İstinaf Mahkemesi'ndeki temyiz sürecinin de olumlu şekilde neticelenmesi durumunda, kararın kesinleşeceği ve bu kararın da benzer davalar için emsal niteliğinde olacağı vurgulanıyor.




