Anadilde eğitim hakkının birçok uluslararası sözleşmede güvence altına alındığını ifade eden Öcalan, “Dillerin korunması, yaşatılması ve çok dilliliği desteklemek için 21 Şubat, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından 1999'da Uluslararası Anadili Günü olarak kabul edilmiştir.
Eğitim, basın-yayın, edebiyat, siyaset ve günlük yaşamın içinde kendi Anadillerini kullanmayan toplumlar varlıklarını sürdüremezler. Kürtçe yayın yapan gazete ve dergiler yasaklanmakta, Kürtçe konserler, tiyatrolar ve etkinlikler engellenmektedir. Sağlık, Eğitim, turizm, ulaştırma gibi pek çok alanda en fazla hizmet alırken Türkçe bilmeyen Kürt yurttaşlar mağduriyet yaşamaktadır” dedi.
“NEDEN ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMIYOR?”
Öcalan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın yanıtlaması amacıyla verdiği soru önergesinde şunları sordu:
“*Türkiye’de kullanılan Türkçe dışındaki dillerin anayasal güvenceye alınmamasının gerekçesi nedir?
*Türkiye’de kullanılan Türkçe dışındaki dillerin anayasal güvence altına alınması korunması ve geliştirilmesi için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
*Türkiye’de Kürtçe yayın yapan kaç dergi, gazete ve televizyon kanalı bulunmaktadır? Kürtçe yayın yapan gazete ve dergilerin kapatılmasının, Kürtçe konser, tiyatro ve sosyal etkinliklerin iptal edilmesinin gerekçesi nedir?
*Türkiye’de sağlık, eğitim, ulaştırma, turizm gibi kamusal alanlarda kaç dilde hizmet sunulmaktadır? Bu alanlardan herhangi birinde 20 milyon üzerinde nüfusa sahip Kürtler’in anadili olan Kürtçe neden yer almamaktadır?
*Türkiye’de kullanılan ve kaybolmakla yüz yüze olan dillerin korunmasına yönelik herhangi bir çalışmanız var mıdır?”
