HABER-Güneş OCAĞA-Veli BALTACİ
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir’in öncülüğünde 81 kentin şube başkanı, Diyarbakır’daki Radisson Otel’de “Terörsüz Türkiye Vizyonuna Destek” başlıklı kapsamlı toplantı gerçekleştirildi.
ERDOĞAN’A KÜRTÇE “YANINIZDAYIZ” DEDİ
İlk olarak açılış konuşması yapan MÜSİAD Diyarbakır Şubesi Başkanı Hamdullah Akyıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kürtçe seslenerek, “Halkın başkanı Erdoğan, açtığınız bu yolda canımız ve kanımızla sizin yanınızdayız” dedi.
MÜSİAD GENEL BAŞKANI'NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Ardından söz alan MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, iş dünyasına ve tüm sivil toplum kuruluşlarına tarihi çağrıda bulunarak, bölgenin bir “ihya seferberliği” ile ayağa kaldırılması gerektiğini vurguladı. Bu başarının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki siyasi irade ve milletin metanetinin ortak eseri olduğunu dile getiren Özdemir, Türkler ve Kürtler arasındaki 'can yoldaşlığına' da dikkat çekti.
“BU SÜREÇTE 2 TRİLYON DOLAR HARCANDI”
Çatışmalı süreçte 2 trilyon dolarlık bir maliyetin vatandaşların sofrasından çalındığını ifade eden Özdemir, "Bu süreçte harcanan kaynak doğrudan ve dolaylı olarak 2 trilyon doları aştı. Bu rakam basit bir ekonomik maliyet değil. Ertelenen hayallerin ve gasp edilen umutların bedelidir. Bu 2 trilyon dolarla ülkemizi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına taşıyabilirdik. Gayrisafi yurt içi hasılamız 3 trilyon doları aşabilir, kişi başı milli gelirimiz ise 30.000 dolar seviyesinin üzerine çıkabilirdi. Bu rakam, o bereketli topraklardan fışkıracak zenginliğin, sadece bölge insanının değil, bütün bir milletin sofrasından çalınması demektir” dedi.
BÖLGENİN MEVCUT EKONOMİK FOTOĞRAFI
Özdemir, bölgenin mevcut ekonomik fotoğrafını ise şu rakamlarla özetledi:
“Bölge, Türkiye’nin ürettiği her 100 liralık milli gelirin sadece 5 lirasını üretiyor. Sanayi üretimindeki payı yüzde 3’ün, ihracattaki payı ise yüzde 1,4’ün altına inmiş durumda. Bu durum, bölgenin üretim omurgasının zayıfladığını ve küresel rekabetten tecrit olduğunu göstermektedir. Mezopotamya’nın kalbinde yer almasına rağmen, tarımsal üretimdeki payı potansiyelinin çok altında, yüzde 13 seviyesinde kalmıştır. Bölgenin en büyük hazinesi olan genç nüfus, istihdam kapılarının darlığı nedeniyle bir göç ve işsizlik sarmalıyla karşı karşıyadır. Ülke genelinde işsizlik yüzde 9-10 seviyesindeyken, bu oranın bölgede yüzde 25’lere tırmanması, her dört gençten birinin umudunun ötelenmesi anlamına gelmektedir."
Bu tablonun bir karamsarlık vesikası olmadığını, aksine Türkiye’nin gelecek yüzyıldaki en büyük büyüme hamlesinin başlangıç noktasını olduğuna işaret eden Özdemir, “Artık bekleme değil, şaha kalkma vaktidir! O devasa kaynağı, teröre karşı savunmada değil, kalkınma için taarruzda kullanma vakti gelmiştir” diye konuştu.
İŞ DÜNYASI, SENDİKA VE STK'LARA ÇAĞRI
İş dünyasına “Gelin, bu vizyonun neferleri olalım” çağrısında bulunan Özdemir, "Bu tarihi dönemeçte MÜSİAD olarak sorumluluk üstlendik ve ilk adımı da attık. Başta iş dünyasının diğer çatı kuruluşları olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerine, sendikalara ve odalara sesleniyorum; gelin, terörsüz Türkiye vizyonunu sadece izleyenler olmayalım. Gelin, bu vizyonun mimarı, birer ihya neferi olalım. Gelin, bu tarihi sorumluluğu birlikte omuzlayalım” dedi.
MÜSİAD'IN ATACAĞI SOMUT ADIMLAR
Özdemir, MÜSİAD’ın bu yeni dönemde atacağı somut adımları ise şöyle sıraladı:
“*Vakit kaybetmeden bölgedeki şubelerle birlikte, ekonomik ve sosyal kalkınma için özel bir çalışma grubu kurulacak ve bugünden itibaren sahada olunacak.
*Bölge illerdeki tüm Ticaret ve Sanayi Odaları, Organize Sanayi Bölgeleri ve Tarım Kooperatifleri ile yakın ilişkiler kurularak sanayi ve tarımda hızla sonuç alınacak alanlar belirlenecek.
*MÜSİAD bünyesinde kurulan Müstakil Girişim Sermayesi Fonu ile bölgedeki girişimcilik ekosistemine özel destek verilecek.
*Tarım, turizm ve ticaret başta olmak üzere bölgenin lokomotif sektörlerine ilişkin 16 sektör kurulu, iş geliştirme çalışmalarına başlayacak.
*Bölgenin en büyük gücü olan gençlerin istihdamını sağlamak amacıyla meslek liselerini merkeze alan hamilik programları tasarlanacak."
“SÜREÇ ŞEREFLİ BİR BAŞLANGIÇ”
Sürecin şerefli bir yeni başlangıç olduğunu belirten Özdemir, "Bu süreç bir son değil, şerefli bir yeniden başlangıçtır. Bu bölgelerde atılacak her bir yatırım ve açılacak her bir fabrika bacası, sadece bir istihdam kapısı değil, aynı zamanda Türkiye’nin birliğine ve kardeşliğine vurulmuş bir mühür olacak. Bu medeniyetin mayası, ortak geleceğimizin en büyük teminatıdır" diye konuştu.